20.Bölüm-FİNAL

4.2K 273 180
                                    

Y/N:Hikayeyi sonuna kadar okumanızı istiyorum.Bunu neden söylediğimi son kısımda anlayacaksınız.Tavsiye ettiğim şarkılarla okumanızı tavsiye ederim.İyi okumalaaar :*

20.Bölüm – FİNAL

Hayatınızdaki bütün doğru bildiğiniz şeyler yalan çıksaydı ne hissederdiniz?Size duyulan aşk,yaşadığınız mutluluk,kurduğunuz hayaller,verilen sözler…Bunların hepsi tamamen bir yalandan ibaret olsaydı ne düşünürdünüz?Açılan bütün kapılar kapansa,size altın tepsiyle sunulmuş mutluluğunuz geri alınsa ne yapardınız?Gerçekler yüzünüze bir bir çarparken öylece durup onların sizi incitmesine izin vermekten başka çareniz yoktur.

Ne hissedeceğimi bilmiyordum.Bedenim o izbe bodrum katında dururken ruhum tamamen bedenimi terk etmiş gibiydi.Canım yanıyordu.Hiç olmadığı kadar acıyordu içim.

Aylardır uğraştığım herşey,yaşadığım bu korkunç anlar tek bir kişi yüzündendi.Tek bir kişi beni yakıp yıkmış,ruhumu çalmıştı.Ve tek bir kişi bana aşkı öğretmişti.Bunların ikisini yapanda aynı kişi nasıl olabiliyordu peki?

Kapının girişinde bana bakan tanıdık beden bütün benliğimi alıp götürmüştü.Ne yapmam gerektiğini o an bilmiyordum.Nasıl davranmalıydım?

“Jongin.”ağzımdan fısıltı şeklinde çıkmıştı bu isim.Beynim gerçekleri idrak etmek için çabalarken kalbim herşeyi yalanlıyordu şuanda.

“Sana bu işten uzak durmanı söylemiştim Kyungsoo.”Yüzündeki piç  gülüş gitmiş yerine şeytani bakışlar hüküm sürmüştü.

“Lanet olsun bizi ne hale getirdin şimdi?”Ne diyordu bu?Ben mi yaptım bütün bunları?Ben mi öldürdüm onca kişiyi?

“S-sen…Neden?”diyebilmiştim sadece.Vereceği bütün cevaplar canımı tek tek yakacaktı.Beni kurutacaktı.

“İşlerin bu hale gelebileceğini düşünmemiştim.”elini cebine sokup duvara doğru yaslandı.

“Bu işe burnunu sokmasaydın herşey yolunda gidecekti.”Neden bahsediyordu bu?Beynim durmuş gibiydi.Ağzımdan kelimeler yolunu bulup çıkamıyordu.

Sehun ellerinde tuttuğu cansız bedeni düzgünce yerine bırakıp bizim olduğumuz tarafa döndü.

“Seni adi orospu çocuğu!”hırlayarak Jongin’in üzerine doğru gelmeye başladı.Elini cebinden çıkarıp tuttuğu silahı Sehun’a doğru yönelttiğinde ona doğru hamle yapan beden donup kaldı.

“Sen de mi buradaydın Sehunnie?”Yüzüne gene aynı gülüşü yaymıştı.

“Sen nasıl bir insansın böyle?Nasıl yapabildin bunu ona?”Sehun’un kendini zor tuttuğunu görebiliyordum.Ancak ben hala hiç bir şey yapmamakta ısrar ediyordum.

“Geri çekil Sehun.”Elindeki silahı ona doğru sallayıp konuştu Jongin.

“Buraya gel Soo!”Sehun’a bakarken beni yanına çağırmıştı.Söylediği şeye rağmen hala olduğum yerde durmaya devam ediyordum.

“Sana buraya gel dedim Soo.”

“HAYIR!”en sonunda birşeyler söyleyebilmiştim.Bedenimin kontrolünü tekrar elime almaya başlamıştım.Verdiğim cevaptan memnun olmayarak bana öldürücü bakışlarını sundu.

“Bu pisliği de öldürüp buradan gidelim bebeğim.Sen,ben ve bebeğimiz.”

“Sakın.”dedim.”Sakın bebeğimizin adını ağzına alma.”

“Soo.”

“Sen nasıl bir psikopatsın?Nasıl bunca zaman bana yalan söyleyebildin?Nasıl yapabildin bunu insanlara?”

WHİSPER Where stories live. Discover now