17.Bölüm

2.4K 170 48
                                    

Y/N: Meraba canlarıımm.Yavaş yavaş sona yaklaşıyorum ve ben üzülmeme engel olamıyorum.Yorumlarınız o kadar hoşuma gidiyor ki lütfen okuyan herkes yorum yapsın.Sizden tek istediğim bu.Umarım bu bölümü de beğenip bağrınıza basarsınız.İyi okumalar canlar :*

17.Bölüm

“Hamilesiniz!”Doktordan geldiğimden beri kulaklarımda çınlayan tek kelime buydu.Hamileydim.Kusurlu hayatıma başka bir canlıyı dahil edecektim.Başka bir canlı benim herşeyim olacaktı.Gece gündüz düşüneceğim tek varlık artık o olacaktı.

Güneş evimin içinde kendini gösterdiği sırada oturduğum koltuktan doğruldum.Pencerenin önüne gidip gökyüzüne baktım.Masmavi gökyüzü bana merhaba derken gözümden akan bir damla yaşa engel olamadım.

“Sen de duydun mu anne?Bir bebeğim olacak.”Elimi karnıma götürüp yavaşça okşadım.

“Keşke bu mutlu günümde sen de benim yanımda olsaydın.Koşup boynuna sarılıp omzunda mutluluktan ağlasaydım.”Gözümden akan yaşı elimin terliyse silip gözlerimi gökyüzünden ayırmadan konuşmaya devam ettim.

“O cennet kokunu içime çekebilseydim tekrar.Mutluluğuma ortak etseydim seni.”Hıçkırıklarım artmaya başladığında kendimi toparlamam gerektiğini farketmiştim.Duyduğum tanıdık melodiye doğru çevirdim kafamı.Çalan telefonuma doğru ilerleyip ekranda yazan yazıyı görünce akan gözyaşlarımı temizleyip derin bir nefes alıp verdim.Ve sonra telefonu açtım.

“Jongin.”

“Bebeğim.Nasılsın?Bugün doktora gidecektin.Ne dedi?”

Gülümsedim.Ona bu haberi telefonda veremezdim.

“Ö-önemli bir şey yokmuş Jongin.Sadece üşütmüşüm.”

“Emin misin?Kötü bir şey  yok,değil mi?”

“Hayır yok Jongin.Gerçekten.”Söylememek için kendimi zor tutuyordum.Sözcükler ağzımdan çıkmak için zorlarken ben onları bir kafese koymuş zamanı geldiğinde dışarı çıkarmak için sabrediyordum.

“Peki sevgilim.Evde görüşürüz.Seni seviyorum.”

“Ben de seni seviyorum.Görüşürüz.”Telefonu kapatıp kalbimin üzerine götürdüm.Kalbim delicesine atarken,ona baba olacaksın dememek için kendimi zor tutarken kendime hakim oldum .Ona bunu yüz yüzeyken söylemeliydim.

Telefonu aldığım yere bırakıp etrafa bakınmaya başladım.

“Ne yapmam gerek?”diye söylenerek etraftaki dağınıklığı biraz da olsa toparlamaya başladım.Aklıma gelen fikirle birden yerimden sıçradım.

“Yemek.Evet güzel bir yemek yapmalıyım.Jongin’in sevdiği bütün yemekleri yapmalıyım.”Koltuğun üzerinde duran örtüyü büyük bir özenle katlayıp sonradan odama götürmek üzere koltuğun üzerine bıraktım.Masaların üzerine baktığımda uzun zamandır toz almadığımı fark ederek banyoya koşup gerekli malzemelerle salona geri döndüm.

Yarım saat içerisinde etraf pırıl pırıl olmuştu.Eserimle gurur duyuyordum.Jongin beni aldığı için gerçekten de çok şanslıydı.

Salondan çıkıp mutfağa doğru yöneldim.Buzdolabını açıp gerekli malzemelerin olup olmadığını kontrol ettim.

“Salça.”Lanet olsun.Evde salça kalmamıştı.Mutfaktan koşar adım odamıza girip üzerime düzgün bir şeyler giyip evden çıktım.Markete uğramalıydım.Sonra saatin daha çok erken olduğunu fark ettiğim zaman acele etmemeye karar verdim.Kendime artık dikkat etmeliydim.

Markete girip salça alıp çıkacaktım.Evet sadece salça alacaktım.Tamam daha fazla şeyler alacaktım biliyorum.Kendimi çikolatalarla dolu olan reyona attım.Tanrım şimdiden aşermeye mi başlamıştım.Elime geçen bütün çikolataları alıp alışveriş arabasına koydum.Şimdi salçamı alabilirdim.

WHİSPER حيث تعيش القصص. اكتشف الآن