12.Bölüm

2.7K 185 10
                                    

Biliyorum bana sövüyorsunuz asds bölümleri çok geç koyuyorum.Ancak elimde olmayan sebeplerden ötürü zamanım olmuyor.Ama artık bölümleri daha sık koymak için çabalicam.İyi okumalar :*

12.Bölüm

Kimse ölmek istemez.Sevdikleri yanındayken,mutluyken,yapmak istedikleri o kadar çok şey varken kimse onları bırakıp gitmek istemez.Ancak buna zorunlu tutulabilir.Buna mahkum edilebilir.Kimse bu mutluluğu bırakacak kadar,mutsuzluğu,ölümü seçecek kadar mazoşist değildir.Kimse sevdiğini bırakıp gitmez.Kimse ölüme yürümez.

Luhan’ın gözlerine baktığım zaman gördüğüm şeyler çaresizlik,hayalkırıklığı ve endişeydi.O onu öldürenlerden intikam almak istese bile öncelikli olarak sevdiği adamı düşündü.Ona görünebilirken görünmemeyi seçip onu kendinden korudu.Peki Sehun ne yapıyordu bunca zaman?Sevdiği adamın öldüğünü bilmeden onu her yerde arayıp soruyor muydu?Yoksa Luhan’ın sevgisini haketmeyecek kadar pisliğin teki miydi?Elimde olsa zamanı geri alırdım.Elimde olsa başta annem olmak üzere bütün sevdiklerimi korur onların yanımdan bir saniye bile olsa ayrılmasına izin vermezdim.

Bu aşağılık herifin sokaklarda özgürce dolaştığını düşündükçe kadere lanet ediyorum.Onu kendi ellerimle bulup hakettiği cezayı çekmesini istiyorum…Tıpkı Luhan gibi…Ama elim kolum bağlı burada oturmaktan başka bir çarem yok.Ben defoluyum.Daha önceden deli damgası yemiş defolu bir ürünüm.Beni kimse ciddiye almaz.’Meraba ben ölmüş birini görüyorum.Katilini arıyor.Bana yardım eder misiniz?’gibi süpersonik saçma cümlelerle kimsenin karşısına çıkamam.Bu işi sessiz bir şekilde halletmem gerek.Ne olursa olsun Luhan’ın huzura kavuşması için bunu yapmam gerek.

……………………………………………………………o……………………………………………………………….

Seul Polis Merkezi

20.13

Çalan telefonla bekleyişimiz sona erdi.Chanyeol heyecan içinde masanın üzerinde duran telefonunu alıp yanıtladı.Ben de büyük bir heyecanla lanet olası herifi bekliyordum.

“Baekhyun?...Tamam onu sorgu odasına alın…Tamam…Geliyorum şimdi.”Telefonu kapatıp masanın üzerine bıraktığında büyük bir telaş ama kendinden emin bir ifadeyle yüzüme baktı.

“Sehun”

“Geldi mi?”

“Evet.”Yerinden kalkıp yanıma doğru yaklaştı.Elini omzuma koyup bana destek vermek istercesine sıktı.

“O adamla bizzat ben konuşucam Sehun.Sen burda oturup beni bekliceksin.”

“Hayır Chanyeol.Ben de görmeliyim o lanet herifi.Onu gördüğüm yerde öldüresiye dövmeliyim.Lütfen beni bu odada bırakıp daha fazla delirtme.”

“Hayır Sehun.Buna izin vermeyeceğimi biliyorsun.Ama…”

“Ama ne Chanyeol.”

“Ben onu sorgularken sen de bizi izleyebilirsin.”

Birkaç dakika sonra bir camekanın arkasında birkaç polisle birlikte durmuş Chanyeol ve o lanet piçi izliyordum.Buraya neden geldiğini anlamaz bir ifadesi vardı ya da çok iyi rol yapıyordu.Chanyeol’ün gergin olduğunu burdan görebiliyordum.Bu adamın Luhan’a bir şey yapmış olma ihtimali ikimizi de deli ediyordu.

“Buraya neden getirildiğimi bilmiyorum.Bana bir açıklama borçlusunuz.”

“Size hiçbir şey borçlu değilim”Eğilip önündeki dosyaya baktı ve konuşmaya devam etti.

“Bay Kim”

“Ne demek değilsiniz?Evimden apar topar hiçbir açıklama yapılmadan buraya getirildim ve şuanda çok sinirliyim.”Chanyeol karşısındakini yerinden sıçratacak şekilde eliyle masaya vurup sinirli bir ifade ile ona baktı.

WHİSPER Where stories live. Discover now