16

2.8K 308 152
                                    

Alfacık: O çok güzel.

Bakmaya kıyamıyorum.

Çok hoş kokuyor ve gülümsemesi aklımı başımdan alıyor.

Omega: Kimden bahsediyorsun?

Alfacık: Birinden işte.

Sadece sana içimi dökmeme izin ver.

Omega: Şey, tabii.

Anlat istersen onu.

Alfacık: Göründüğü gibi biri değil.

Tüm herkese kendini kapatıyor, kendini başka biriymiş gibi gösteriyor.

O çok farklı Louis.

Çok güzel, çok eşsiz.

Omega: Vay be.

Seviyorsun yani?

Alfacık: Bu sevmek mi, bilmiyorum.

Ama hissettiğim şeyler normal birine hissettiğim şeylerden değil.

Yani duygulardan.

Omega: Senin adına sevindim.

Umarım yakın zamanda karşılık alırsın.

Alfacık: Sanmıyorum.

Omega: Neden?

Alfacık: O beni görmeyecek kadar kör.

Omega: Nasıl yani? Bildiğimiz 'kör' mü?

Alfacık: Hayır, saçmalama.

Yani beni fark edemez.

Ya da fark etmek istemeyecektir.

Omega: Senden nefret mi ediyor?

Alfacık: Bilmiyorum.

Umarım etmiyordur.

Omega: Peki, ben tanıyor muyum?

Alfacık: Onu da bilmiyorum.

Tanıyorsundur belki.

Omega: Nasıl yani?

Alfacık: Bilmiyorum işte.

Emin değilim.

Hiçbir şeyden emin değilim.

Ama şu an tek istediğim ona tekrar sarılmak.

Göğüsümün ortasında olan boşluğu kapatmak.

Omega: Git sarıl diyeceğim ama kolay bir şey değil.

Alfacık: Ee, yani.

Omega: Aslında,

Ya da dürüst olacağım.

Benden hoşlanıyorsun sanıyordum.

Alfacık: ne

Hayır.

Senden hoşlanmıyorum.

Omega: Oh, bu beni rahatlattı.

Peki kimden hoşlanıyorsun?

Alfacık: Bunu söylemek istemiyorum.

Sadece sana onu anlatmak istiyorum.

Omega: Tabii, dinlerim.

Elimden geldiğince yanında olurum.

Alfacık: Teşekkür ederim.

Omega: Rica ederim.

Genius // Larry StylinsonDonde viven las historias. Descúbrelo ahora