16. Uğur Böceğinin Küpeleri.

1.1K 93 22
                                    

Narra Volpina'dan

Flütümü alıp aldığımda, Uğur Böceği ile Kara Kedi bilmediğim bir şey hakkında tartışıyorlardı ve bu tartışmanı benim öğrenmemi istemedikleri belliydi. Sonunda, kedi kostümü içindeki çocuk, kendisine bu görevde eşlik edeceğimi söylediğınde arkadaşı bundan rahatsız olmuş gibi görünüyordu. Kolumu tuttuğunda fazla zaman harcamadan atladık.

"Kimi arıyoruz?" Diye sordum ortağıma.

"Akumayı." Bir çatıya atlayarak cevap verdi

"Uğur Böceği'in mucizesini çaldı." Uçma yeteneğimden faydalandım, bu sayede Kara Kedi gibi çatıda koşmaktan kaçınıyordum.

"Volpina, biraz yukarı çık ve bana ne gördüğünü söyle." Biraz yükseldim. Ve biraz ileride hareket eden akumalıyı gördüm.

"Buldum!"-diye neşeyle bulduğum yeri yere işaret ettim.

"İşte!" Kara Kediye yaklaştığımda onunla akumalıya doğru ilerledik. Uğur Böceği ve Kara Kedi gibi sıkı ve korkmaz olmaya çalıştım ama onlar her zaman en sevdiğim kahramanlardı ve onlarla birlikte olmak bir onurdu. Hayatımda ilk kez kendimi özel hissettim.

"Pardon, Prenses, ama parti sona erdi!" Kötü adamın olduğu yere ulaştığımda gururla bağırdım.

Kız arkasını dönüp bizi gördüğünde, "Eh, peki," diyerek konuşmasına devam etti.

"Görünüşe göre yavru kedi küçük böcekini kaybetti ve onun yerine bir tilki buldu."

"Buraya gelmek çok akıllıca, Arachne!" Diye Kedi onunla alay etti. "Ama bilmediğin şeyler var, o da yukarıda arkadaşlarımın olması."-diye Kedi konuştuğunda akumalı sinsice gülümsedi.

"Yeterince oynadınız!" Aracne sinirlendi ve bir baston çıkardı.

"Bunu bir defa ve herkes için halledelim!"

"Sana saldırmasına izin verme, yoksa hafızanı kaybedeceksin!" Diye Kedi aniden bana bağırdı.

Çevremizden cıvata gibi şeyler geçerken biz onlardan kaçınıyorduk. O an akumalının belinden sarkan bir çantanı fark ettim. İçinde parlayan bir şey vardı, kırmızı bir şey.

"Çantada ne var?" Diye sordum Kara Kediye şaşırmış bir şekilde bakarak.

"Küpeler!" Heyecanla haykırdı. Evet bu Uğur Böceğinin küpeleri olmalıydı. Sonunda onları bulmuştuk. Ama ne yazık ki akumalı kız bunu duydu ve çantaya sarıldı. Bir an düşündüğüm şey hakkında tereddüt ettim. Gücümü zaten kullanmak zorunda kalacaktım. Beş dakika içinde geri dönüşecek olsam bile bunu yapmam gerekiyordu.

Flütümü aldım ve dudaklarıma yaklaştırdım. Kısa bir melodi çaldım. Her şey içgüdüden ibaret olarak dudaklarımdan çıktı. Gözlerimi kapattım ve hızlıca kendim hakkında düşündüm. Flütün ucunu zemine yasladığımda turuncu bir parıltı beni sardı. Gözlerimi tekrar açtım. Etrafımda bir sürü kopya vardı. Ve sadece düşünerek onları kolaylıkla kontrol edebilirdim.

"Vay!" Kara Kedi gücümü görünce heyecanla bağırdı. Akumalı bana bakarak kötü niyetli bir şekilde gülümsedi.

"Bakalım beni yakaya bilecek misin!" Akumalı gülümsediğinde, klonlarımla etrafını dolaştım.

"Beni birkaç ucuz kopyayla aldatabileceğini mi düşünüyorsun?" Dedi ironik olarak ve her yere ateş etmeye başladı. Tamam bunu hesaba katmamış olabilirim. Ne zaman bir klon yapsam, o da onlara ateş ediyordu ve kaybolan kopyalar portakal renginde ince bir toz bulutu bırakarak yok oluyordu.

"Yuhu, buradayım!" Bir atışla kaybolan başka bir klonun yerini başkasını almasını sağladım. Kopyalar ile ona yaklaştığımda birkaç saniyeliğine onu dolandırmayı başarmıştım.

"Kediklizim!" Kara Kedi bağırarak özel gücünü kullandığında, ona yaklaşıp çantayı imha etti. Küpeler aldığında, çantadan akumalının bastonu da yuvarlandı.

"Akuma olmalı!"-diye ikimiz de aynı anda bağırdık.

"İlk seferin için fena değil"- diye Kara Kedi yani ortağım sırtımı okşarken, biraz kızarmışdım.

"Ah, ne güzel!" Diye bağırdı Aracne, bir çatıya tırmanarak.

"Çok kötü, şimdi gitmek zorundayım."

Şaşırmıştık. Karışıklık içinde bastonunu kurtarmışdı! Kedi ona yaklaşıp saldırmak istedi ama ben onu durdurdum.

"Geri dönüşeceksin!"- Ona geri dönüşeceğini hatırlattığımda mucizesi de bip'lemişti.

"Kimliklerimiz gizli olmalı!"

"Öyleyse gidelim." - Aracne'ı bu kez yakalayamadığımız için bu durum sinir bozucu bir hal almışı. Ne zamandır ona karşı savaştıklarını bilmiyordum, ama ne olacağından emin olduğumu biliyordum. Oradan ayrıldıktan sonra arkadaşım Marinette'in evine gelmiştik ve balkonda Uğur Böceğini bulmuştuk.

"Tak." Ona küpeleri verirken dedim.

"Bir sahte kostüme ihtiyaç duymadan dönüşebilirsin."-diye açıklama yaptığımda yüzü aydınlandı. Hemen taktığı küpeleri çıkardı, sanırım sahteydiler. Orjinal olanları taktığında bir kwami yanında belirdi, benimkine çok benziyordu.

"Tikki, beni dönüştür!" Gururla bağırdığında pembe ışıkların etrafını sarmasıyla birlikte Uğur Böceği oldu.

"Onu bana getirmemeliydin."

"Birincisi, çünkü onu aptalca ve dikkatsiz bir şekilde olarak verdim, ikincisi sana kötü davrandım, Volpina, beni affet."-dediğinde, dayanamayıp ona sıkı bir şekilde sarıldım.

"Elbette seni affediyorum Prenses."-Ona takma adı ile hitap etmiştim. Kara Kedi bizi izlerken sonunda tutamadığı kahkahasını serbest bıraktı.

"Gülmeyi kes, Kedicik." Ben de onu takdim ettiğimde birbirimize yeniden sarıldık. Mucizem bip'lemeye başladığında ondan ayrıldım.

"Tabii ki, mucizeni aptalca bir şekilde vermedin, Leydim."-diye Kedi onunla muhabbet etmeye devam etti. "Onu benim için verdin."

Uğur böceği onu daha da kendine çekerek öptü. Onları şaşırmış bir ifadeyle izlerken saç diplerime kadar kızarmıştım. Mucizem yine biplemeye başladığında, yeniden onlara döndüm.

"Bu sefer gidiyorum, Kedicik ve Prensesi."-Balkondan çıkarken gülerek konuştum.

Prenses tekrar sevgili yavru kedisine yaklaştı ve onu tekrar öptü. Kahramanlarımla tanıştığıma memnun olmuştum, ama şimdi aklımda cevaplanmamış soruların bir karmaşası vardı. Bu insanlarlar kimdi? Beni neden takımda kabul ettiler? Uğur Böceği ve Kara Kedi gerçek hayatta bir çift miydi?

Ve...en önemlisi...

Uğur Böceği neden Marinette'nin evindeydi?

__________________________

Merhaba sevimli kedicikler...Yeni bölümü gece gece yazdığıma inanamıyorum fghfgh. Ama bir heves geldi ne yapayım?

Bölümü nasıl buldunuz? Şimdi bir konuya değinmek istiyorum. Alya burada Rena Rouge değil çünkü bu hikaye Volpina yani Lilanın ortaya çıkışından sonra yazılmış bir hikaye. Ve bu yüzden yeni karakter eklenerek ismini Volpina yapmış yazar. Kitap Rena Rouge ortaya çıkmadan önce yazıldığı için burada Alya kahraman değil yeni karakter Abril kahraman.

Fikirlerinizi yorumlarda bildirmeyi unutmayın canlarım.Şimdilik kaçıyorum. Votelerinizi esirgemeyin.

Sizi seviyorum....

Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)Where stories live. Discover now