8. Arkadaşların ayrılışı

1.5K 145 70
                                    

Evime geldiğimde gerçekten çok fazla kızgındım. Çantamı yatağa fırlattım ve sırtüstü uzanarak tavana bakmaya başladım.

"Au!"

Tikki, çantadan çıktığından şikayet edici bir tonda bağırdı. Ayaklarımı kendime çekip, yatakta küçük bir top halinde uzanarak, küçük kvamimden, "Pardon, Tikki."-diyerek özür diledim.

"Hey, böyle konuşmamalıydın."-diyerek Tikki bana yaklaştı ve karnıma yaslandı.

"Sonuçta, o ve sen..."

"Yine! O ve ben, ben ve o!"-diyerek şikayetçi ses tonumla isyan ettim.

"Hastayım, Tikki, bitti!"

Tikki bana hiçbir şey söylemeyio çantaya geri döndüğünde, yeniden bacaklarıma sarılarak bedenimi küçük bir top yaptım ve bir süre böyle kaldım. Ağlamalıyım. Sadece biraz rahatlamak için. İktidarsızlık.

Ben dalmış birşeyler düşünürken, birisi çatı katının kapısını çaldı.

"İçeri gir, açık!"

Gelenin kim olduğu önemli değildi. Az çok tahmin ediyordum.

"Bonjour, Leydim."-diyerek Kedi odama girip kendi sıcak selamlamasını yaptı.

"Kara Kedi? Burada ne işin var?"-diye şaşırmış bir ses tonuyla sordum.

"Devriyedeydim ve seni görmenin iyi olacağını düşündüm."-dedi ve yanıma oturdu. Sıkıntıyla küçük bir top pozisyonuma geri döndüm.

Kedi beni bu surat ifadesi ile görünce,"Bir şey mi oldu Marinette?"-diye endişelenerek sordu.

"Sen ilgilendirmiyor."

Ondan uzaklaşarak huysuzca söylendiğimde, yeniden bana yaklaştı.

"Tabii ki ilgilendiriyor. Bana güvenebileceğini biliyorsun."

O böyle söyleyince, aniden hakim olamadığım öfkeyle kafamı kaldırdım.

"Sen ve ben çıkmıyoruz."-diye öfkeyle ona cevap verdiğimde, bana güven vermek istercesine bana uzanarak konuşmaya başladı.

"Kim erkek arkadaşın olmamdan bahsetti ki? Bana bir arkadaş olarak güven!"

"Peki"-diyerek derin bir iç çekip cümleme devam ettim.

"Adrien denen o çocuk bu gün beni öptü."

Bunu sanki ciddiye almamış gibi alay edercesine suratıma baktı.

"Bu yanlış birşey mi?

"Elbette evet!"- diye kükrediğimde şaşırmış gözleriyle bana baktı.

"Ondan hoşlanmıyorum ve o bunu kabul etmek istemiyor."

Bir süre sessiz kalarak konuşmadık. Sonunda sessizliğini bozarak, "Sanırım bir daha yapmayacak."-deyip benim omzumu okşamaya başladı.

"Çok anlayışlı olduğun için teşekkürler."-dediğimde daha haraketliydim. Yeniden birkaç dakika sessiz kaldık.

"Hey, bugün cuma."-dediğinde neden bu kadar heyecanlı olduğunu anlamıştım.

"Ve?"

"Cuma geceleri genelde dışarı çlkarız."-diye Kedi açıklama yaptı.

"Seninle aramızda birşey yok ve bir randevuya çıkmamızı mı düşünüyorsun?

Sinirli bir şekilde konuşmuştum. Gerçekten neden böyle söylemişti ki? Ben randevuya çıkmak istemiyordum.

"Ne? Hayır!"-diye bana hemen cevap verdiğinde bu fikri kafamdan çıkarmaya çalıştım. Onu çok çabuk yargılıyordum. Galiba.

Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)Where stories live. Discover now