17. Aracne'nin sonu

819 73 24
                                    

Sonunda ertesi gün devriye gezerken kulede Volpina ile tanışmıştık.

"Merhaba Prenses"-diye Volpina beni göründüğünde kibarca karşıladı.

"Peki Kedi nerede?" Ona Kedi'ni orada görüp görmemesi konusunda alarmlı bir şey sordum.
"Geleceğini söylemişti."

"Bilmiyorum, Uğur Böceği " Bir melodi çalmak için flüt dudaklarına yaklaştırdığında omuz silkti. Kısa ama güzel bir melodi çaldı.

"Çok iyi çalıyorsun"-Yanında oturarak dedim.
"Teşekkürler, Prenses."Dedi ve saçlarıyla oynamaya başladığında Kedi bize yaklaştı.

"Neden gelmen bu kadar uzun sürdün?" Can sıkıcı bir şekilde konuştum.

"Endişelendim!"

"Üzgünüm, ama "Babam" beni engelledi." Bana bakarak özür diledi.
"Ne demek istediğimi biliyorsun."

"Evet, Adri ... ahem."
Volpina'nın orada olduğunu gördüğümde cümlemi hemen düzelttim. Adrien ile konuşup ikimiz de gülerken, Volpina geldi ve bize şüpheli bir şekilde baktı.

"Siz ikiniz diğerinin kimliğini biliyorsunuz." Bir kaşını kaldırarak şüpheli bir şekilde dedi.

"-Em ..."

Kara Kedi içini çekip omuz silkerken ona bakıyordu. Bir süre bize bir tiksinti yüzüyle baktı.

"Kimliklerimizin gizli olması gerekiyordu!" Sivrisinek kızı güldü. "Bu kendi güvenliğimiz için!"

"Biz zaten biliyoruz, Volpina, biz birlikteyiz." Kedi bana biraz utanarak baktı.

"Biz arkadaş ve takım arkadaşlarından daha fazlasıyız."-dediğinde artık bende kızardım. Ancak ortağımız bir lütuf edip bize bir ipucu vermedi.

"Kimliğinizi bir birinize söyleye biliyorsanız bunu ben de yapa bilirim" Öfkeyle bağırdıktan sonra sinirle uçup giderken, birbirimize endişeli bir yüzle bakıyorduk.

"Bir tilki sorunumuz var gibi görünüyor." Komik kedi güldü.

"Şaka yapmanın zamanı değil, Kedi"-diye onu azarladım.
"Volpina'yı bulmalıyız.."

Çatıya atlıyıp yolumuza devam ederken yakından yüksek bir patlama sesi duyulmuştu. O an park alanındaki evimin yanındaydım. Oraya gittiğimizde önümüzde Arachne ile savaşan bir Volpina vardı.
Akumatize bastonunu çıkararak her yere ateş etmeye başladığında, Arachne onları bir bir yok ederken Volpinanın oluşturduğu kopyalar yavaş yavaş kayboluyordu. Sonunda klon olmayan birini vurduğunda Volpina avlanan bir kuş gibi yere düştü.

"Beni yakalayamazsın!" Diye bağırdıakumalı. Volpina, klonlarıyla etrafında uçuyordu. Genç kız ona bakarak gülümsedi.

"Wow." Gücünü gördüğümde ilk tepkim bu olmuştu. Akumalı Volpinanın flütünü çalarak yere damgaladığında her yer sallanırken Kedi ve ben hemen saklanmak için yer aradık.

Grimsi içerikli elinden bir kavanoz çıkardığında Kedi ve ben "Hayır!"-diye bağırarak saklanma yerimizden fırlamıştık.

"Peki, peki."- Akumalı gülümsedi.

"Anlaşmalar için tam zamanında geldiniz."

"Sen gerçekten tekrar düşeceğimizi mi sanıyorsun!"

Diye Kediye bakarak ne zamanı olduğunu hatırlatarak söylediğimde ikimiz de gülümsedik. Şanslı Tılsımın zamanı gelmişti. Sonunda, uzun zamandan sonra.

"Şanslı Tılsım!"-Diye bağırdığımda kendimi gerdim. Yo-yo'dan küçük bir cep telefonu kılıfı çıkarken dikkatle ona bakıp düşündüm.

Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)Where stories live. Discover now