5.BÖLÜM

14.2K 438 82
                                    

 
Medya👉ARES ULUHAN

Sormuşlar  Şair' e : " Bu hayatta en büyük yokluk nedir?" .... Şair acı bir tebesüm ile cevaplamış;.. 

" Varlığına alıştığımız bir insanın yokluğudur".....

Bu sözün anlamı her insan için farklıdır. Kimi sevdiğinin yokluğunu çeker kimi ailesinin yokluğunu çekmeye mahkumdur. Anne ve babamın olmayışı benim için en büyük yokluk.

  Çok büyük ve acımasız bir yanlızlığın içerisindeyim. Evet etrafımda bana değer veren, beni seven çok değerli insanlar var. Fakat anne ve babamın yerini bir nebze olsun doldurmuyor. Onların bana verdiği değer ve sevgi paha biçilmezdi, bana  " cantanem "  derdi babam, tabi babam böyle diyince annem de " hayır efendim o benim cantanem" derdi. Tatlı tatlı didişmeleri beni her zaman gülümsetirdi.......,,

" Kız Asel bir baksana " diyen Ezgi den dolayı daldığım düşüncelerimden çıktım. Şuan saat 15:00 dı beş dakika önce kafe boşalmıştı. Ezgi' nin çağırması üzerine yerimden kalkıp mutfağa doğru adımladım.  İçeriye geçtiğimde, Zeynep bir kenarda oturmuş Ezgi ' ye bakıyordu.

Ezgi de arkası bana dönük bir şekilde bir şeylerle uğraşıyordu ve Zeynep' e bir şeyler anlatıyordu. Beni fark edince...

  " Oh be sonunda gelebildin nerdesin sen ya iki saattir sana sesleniyorum "... Evet Ezgi bu abartmayı çok sever kendisi....

  " Abartma Ezgi ilk çağırmanla geldim" demem üzerine  elindekileri bırakıp ellerini ince beline koydu ve o güzel gözlerini büyüterek bana doğru iki adım attı.

" Ne ben abartıyor muyum ? Ben , ben öyle mi" dedi cırlayarak onun yüksek sesinden dolayı yüzüm istem dışı buruştu kulaklarımı hiç saymıyorum bile, Zeynep te benim verdiğim tepkileri verdi tabi ....

Hala bana sinirli sinirli bakıyordu, illaki kendisi haklı çıksın istiyor. Ben ne zaman abartıyorsun desem böyle yapıyor. Sinirli olunca çok sevimli oluyor bundan dolayı bende sinir olsun diye onu sinir etmekten haz duyuyorum.

" Bak yeşil asıl abartan sensin benim gibi asalet sahibi (kendini göstererek ) bir insan asla abartmaz anladın mı? " dedi bu sefer daha sakin çıkan sesiyle. Zeynep  aniden değişen Ezgi ' ye şaşkın şaşkın bakıyordu. Arkadaşım diye demiyorum kendisi çok değişiktir.

Ama olsun ben onu her hali ile çok seviyorum...

"  Tamam Ezgicim sen haklısın asıl ben abartıyorum" dedim gülümseyerek, benim gülümsemem ile o da gülümsedi. Ve tekrar işine tekrar döndü.

" Ee beni niçin çağırmıştın " diye sorarken Zeynep in yanına gidip sandalyeyi çekip oturdum ...

" Şimdi neden çağırdığımı söylüyeceğim ama iki dakika daha beklemen lazım canımcım."   hala işi ile meşgul du. İki dakika bile geçmeden hemen bize dönüp elinde tuttuğu pastayı önümüze koydu....

" Bakın bu benim yeni tasarımım nasıl olmuş"     eli belinde bizden bir cevap bekliyordu. Bakışlarım pastaya değince resmen şok olmuş gözlerle tekrar Ezgi' ye baktım,  tekrar pastaya baktım resmen sanat eseri oluşturmuştu. Zaten pasta süslemede Ezgi' nin üstüne kimseyi tanımam, kendisi  bunun için tam iki yıl boyunca eğitim aldı ve onun sayesinde pastalar dışardan gelmiyor.

  Aslında dışardan herhangi hazır bir şey almayız genelde ben her şeyi pişiririm Ezgi de bir güzel süsler  bundan dolayı maaşımızı daha yüksek alırız. Zeynep hayran gözlerle çikolatalı pastaya bakıyordu, gerçekten mükemmel olmuştu.

" Harikasın Ezgi süper olmuş"

" Tabi ki de süper olucak kızım çünkü ben yaptım " dedi şımarık bir tavır ile....

BİRAZDA SEN AĞLA #wattys2019Where stories live. Discover now