27.Bölüm

3.2K 141 48
                                    

Çoğu zaman insanın hayatında unutamayacağı kötü şeyler olup bitiyordu. Asel’ in de unutamadığı bir çok şey olup geçmişti. Ama Asel' in aklından  hiç bir zaman silinmemişti, bunu istediği halde yapamamıştı.

Tıpkı şuan da olduğu gibi genç adamın onu cevapsız bırakması ona kötü şeyler hissettirmişti.

Genç adam gittiğinden beri kendisini sadece işe vermişti. Durmadan çalışması kızların gözünden kaçmamıştı ama bir türlü fırsat bulup konuşamamışlardı.

Ezgi ve Zeynep sabah kalktıklarında Asel' i ve kardeşini göremeyince biraz telaşlanmışlardı o yüzden genç adamı arayıp Asel' i sormuşlardı ve erkenden çıktıklarını  öğrenmişlerdi ama nedenini kızlar gibi o da bilmediğini söylemişti..

Ezgi daha fazla dayanamayıp gidip  Asel' in koluna direk yapışıp mutfağa doğru çekiştirmeye başlamıştı bile arkalarından Zeynep  de mutfağa doğru ilerlemişti.

Asel Ezgi' nin neden böyle davrandığını anlamamıştı, tutuşu da canını yakmıştı.

“ Bırak Ezgi ne yapmaya çalışıyorsun.” Sitem eder gibi bir ses tonuyla söylemişti. Mutfağa vardıklarında Ezgi sonunda Asel' in kolunu bırakmıştı ardından söze girmişti.

“ Bu halin ne Asel.” Asel kaşlarını çatmıştı halinde ne vardı ki..

“ Halimde ne varmış Ezgi..” Ezgi hayret eder bir şekilde karşısında duran yeşil gözlere sinirle bakmıştı.

“ Ne mi var dur ben söyleyeyim sabah haber vermeden çıkıyorsun neredeyse akşam olacak ama hala bir açıklama yapmıyorsun ve yüzümüze dahi bakmıyorsun. Sen hangi ara bu kadar sorumsuz oldun Asel.” Genç kız  gözlerini devirmeden yapamamıştı.

“ Ezgi ben sabah sizi uyandırmak için çok çaba harcadım fakat rahat uykunuzdan bir türlü  uyanamadınız. Açıklama yapmıyorum çünkü  açıklamam gereken bir şey yok bide Ezgi benim ne zaman sorumsuzluk yaptığımı gördün de şimdi benden bununla ilgili hesap soruyorsun..”  konuşmasının sonunda sesi hayal kırıklılığı ile  giderek kısılmıştı.

  Ezgi Asel' in kırıldığını hissettiği an ağzından çıkanlar için çoktan pişman olmuştu bile.

“ Asel ben özür dilerim. Dilimin kemiği yok biliyorsun bu hayvan arkadaşını affet lütfen..”  Asel asla bu sevimli arkadaşına sinirli kalamıyordu.

Asel arkadaşına gülümseyerek bakıp konuşmadan kollarını açmıştı , Ezgi bunu görür görmez kollarının arasındaki yerini almıştı bile.

Zeynep yüzündeki gülümsemesi ile iki arkadaşı izliyordu bunu fark eden Asel başıyla onun da gelmesi için başıyla işaret vermişti, Zeynep bunu görür görmez o da onlara katılmıştı.  Üç  arkadaş doya doya sarıldıktan sonra işlerinin başına dönmüşlerdi yoksa birazdan içerden bir isyan çıkabilirdi.

Herkes işleri ile meşgulken dışarda nefesini kontrol etmeye çalışan Uğur dan bir haberlerdi. Uğur Zeynep ile konuşmak için gelmişti  ama her an vazgeçebilirdi eğer Zeynep tarafından fark edilmeseydi çoktan  dönmüştü  bile..

Elini kaldırıp kendisini  çağıran Zeynep' e  kayıtsız kalamayıp içeriye büyük bir heyecanla girmişti.

Zeynep Uğur' u bugün görmeyi hiç beklemiyordu ama gelmesi ile tüm neşesi ikiye katlanmıştı.

Uğur da kendisine çekilmesini sağlayan güçlü bir enerji vardı farkındaydı ama beli etmeye niyeti yoktu.

Kendisine gelen Uğur’ un heybetli  vücudu ve kendinden emin adımları Zeynep' in derince yutkunmasına sebep olmuştu.

“ Merhaba Zeynep nasılsın? “  sen gelmeden önce sakindim ama sen geldikten sonra nefes kontrolümü yapmam bile zorlaşıyor.. bunları söylemek istiyordu ama onun yerine sadece...

“ İyiyim sen “ diyebilmişti.

“ Bende iyiyim “ diyerek diğer söyleyeceği şeyleri kafasında ölçüp tartıyordu.

“ Sen geç otur ben Asel ve Ezgi'yi  çağırayım ..” uzaklaşacağı sıra Uğur Zeynep' in elinden tutup buna engel olmuştu.

BİRAZDA SEN AĞLA #wattys2019Место, где живут истории. Откройте их для себя