Bölüm 5 - "Yapabilirsin."

3.6K 348 1.1K
                                    

Yorumlarınız benim mutluluk kaynağım. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar, sizi çok seviyorum.

Eve girdiğimde koltuğun üzerinde uyuyakalmış annemi gördüm. İçimde bir burukluk oluşurken iş yerinde ne kadar çok yorulduğunu anladım. Üzerindeki örtüyü düzeltip televizyonu kapattım ve alnına bir öpücük kondurdum.

Odama geçmeden önce mutfağa uğrayıp bir bardak su içtim. O sırada gözüm buzdolabındaki resme kaydı. Annem bunları kaldırmıştı diye hatırlıyordum. Fotoğraf "olay" yaşanmadan öncesine ait bir resimdi ve elimde bir mikrofon tutuyordum, intiharımdan önceydi.

Gözlerim doldu tekrardan, elimin tersiyle göz yaşlarımı silip bardağı kenara koydum. Küçücük bir çocuktum daha.. Her neyse.

Banyoya geçip saçlarımın toplanan kısmını toplayıp yüzümü soğuk suyla yıkadım. Dişlerimi seri bir şekilde fırçaladıktan sonra uyku kremlerimden birini alıp yüzüme sürdüm.

"Ölmek isteyen biri için çok fazla kendine bakıyorsun," dedi iç sesim. Derince bir nefes aldım. Belki de artık ölmek istemiyordum? Sonuçta ilk aşk öpücüğümü almıştım.

Odama adımladım yavaştan. Üst kat, alt kata göre daha soğuktu ve doğalgazı da fazla paramız olmadığı için açamıyorduk fakat örümcek adamlı yorganım beni hep ısıtıyordu.

Üzerimdekileri çıkarttım yavaşça, bedenim yorgun düşmüştü. O olaydan sonra pek güçlü değildim, aslına bakarsanız hiç değildim. Nefes almak için zorlanmayı geçtim, gözlerimi kırparken bile canım yanıyordu. İç çamaşırımla kalınca aynadan kendime baktım.

Çelimsiz, zayıf, kemikleri sayılan, bembeyaz bir tenin süslediği bedene sahiptim. Ruhumu taşıyacak gücü nereden buluyordum, şaşırıyordum. Ellerimi belime koyup kalınlığını ölçtüm. Gün geçtikçe azalıyordu ve bol kıyafetler bile yakında bu inceliği gizleyemez hale gelecekti.

Hızlıca bir pijama altı alıp giydim. Üzerine de üstünü geçirirken telefonumun titreştiğini duydum. Seri adımlarla yatağa gidip telefonumu aldım, ekranda "Bilinmeyen Numara" yazısını görünce kaşlarım çatıldı.

Açmamakta kararlıydım. Hatta kapattıktan sonra gizli numaralara hattımı kapatacaktım. Başımı umursamazca yastığa koydum ve yorganı üstüme doğru çektim. Bu sefer telefonumun yandı, söndü. Kaşlarımı çatarken hızlıca mesajlara girdim.

"Louis'den uzak dur. Sonucu iyi olmaz."

Kaşlarım daha çok çatıldı ve Louis'ye mesaj attım. Bir şey olduysa nedenini öğrenmek istiyordum ve ben öyle filmlerdeki gibi tek başıma çözebilirimcilerden değildim. Korkak biriydim.

"Louis, bir numara mesaj attı. Kim olduğunu bilmiyorum fakat bana senden uzak durmamı söylüyor. Numarayı da gönderiyorum." Mesajı yazıp gönderdim ardından numarayı da yolladım.

Nasıl olsa sabaha kadar mesaj yazar diyip telefonu sessize aldım ve kenara koydum. Uyumaya çalışsam aklım bir an olsun düşünmeyi bırakmıyordu, çıldıracak gibiydim.

Telefonu tekrar elime aldım. Louis mesaj atmıştı. Bir ara adını değiştirmeyi aklıma not edip mesajlara girdim.

"Tanımıyorum güzelim. Bulmaya çalışacağım kim olduğunu. Yarın okuldan sonra yine benimlesin, öpüyorum xx."

Kısa bir iyi geceler mesajı yazıp telefonu tekrardan yerine koydum. Louis ile vakit geçirmek çok güzeldi fakat kalbim çok yoruluyordu. Merak etmeyin, kalp ile ilgili bir hastalığım yok; yani şu anlık.

Mute Love / larry stylinsonWo Geschichten leben. Entdecke jetzt