Bölüm 21 - Ben Kimim?

1.1K 116 283
                                    


Üzgünüm.

İyi okumalar.




Hava soğuktu, yataktan kalkmayı hiç mi hiç istemiyordu ama okula gitmeliydi. Louis'yi uyandırıp onu okula bırakmasını isteyebilirdi ama o kadar tatlı uyuyordu ki uyandırmaya kıyamadığı için sessizce dolaba ilerledi.

Louis'nin dersi öğleden sonraydı, bu yüzden rahat rahat uyuyacaktı fakat Harry için öyle değildi. Hala bir liseli olduğu için okuluna sabahın köründe gitmek zorundaydı.

Çabucak hazırlandı, çantasını alıp usulca evden ayrılmadan önce Louis'nin uyurken büzülmüş dudaklarına bir öpücük kondurdu. Sokağa çıktığında buz gibi soğuk karşıladı ilk olarak, ardından insanların koşuşturma sesleri.

Herkes bir yere gidiyor ya da geliyordu. Birtakım insanlar sohbet ederken, bazı çocuklar yerdeki karlardan bir kardan adam yapıyorlardı. Harry anaç bir şekilde gülümsedi çocuklara, sonrasında atkısını doladı sıkıca.

Okula yürüyerek gidecekti, bisiklet sürerse kayıp düşebilirdi. Ellerini birbirine sürtüp ısınmaya çalışırken etrafı izleyerek yürümeye devam etti. Bir sene öncesinde okula Louis'yi göreceği için heyecanlı giderdi ama şimdi okul onsuz bomboştu. Ona dalaşacak kimse kalmamıştı okulda, sakin bir düzen sürüyordu.

Hatta okulun müzik kulübüne ve zorbalıkla mücadele eden bir başka kulübün de ana başkanı olmuştu. Niall ile dostlukları devam ediyordu, ayrıca derslerini de düzeltmişti. Okula giderken aklından Louis ile geçirdiği koca bir sene geliyordu.

Yemekhanede, ilk defa Louis'nin ona seslendiği masada oturuyordu hala ve dolabı da Louis'nin eski dolabıydı. Louis'nin futbol formasının numarasını kendisi almıştı. O, okulda olmasa da Harry onu yaşatacak her şeyi sahiplenmişti.

Aklında dönüp dolanan okul anılarının içinde kaybolmuşken okula nasıl geldiğini fark etmedi. Girişte, Louis ile ilk randevularına gideceklerken Louis'yi beklediği bir bank vardı. Ona bakıp gülümsedi, bunda bile koca anlamlar yatıyordu.

"Günaydın Harry!" dedi biri ve üzerine atladı. "Günaydın, Niall," deyip sıkıca sarıldı. "Tatilin nasıl geçti hayatım?" diye sordu Niall çabucak. Harry gülümsedi ve "Her zamanki gibi normal bir noeldi. Ailelerimizin tanışması dışında sıradan geçti," dedi, ardından Niall'ın tatilini sormayı da ihmal etmedi.

"Oğlum, bu muhteşem bir haber. Bari iyi anlaştılar mı?" Harry başını sallayıp onayladı ve gülümsemesi daha da genişledi. "Louis'nin üvey annesiyle annem kanka oldular," dedi. Niall buna gülerken kendi tatilini anlatmaya başladı ve Harry en iyi olduğu şeyi yaptı: dinledi.

Geri kalan günü sıradan geçmişti. Dersler, Louis'nin uyanıp Harry'ye mesaj atması, öğle arası konuşmaları ve Louis'nin neden bu soğukta yürüyerek okula gittiğini sorgulaması... Her şey olması gerektiği gibiydi.

Öğle arasından sonra dokuzuncu sınıflardan bir kız utanarak Harry'nin yanına geldi. "Harry sensin, değil mi?" deyip zar zor Harry'nin yüzüne baktı.

"Evet, benim. Bir sorun mu var?" diye nazikçe sordu ve kıza güven vermek için genişçe gülümsedi. "Şey, sınıfımızda bir kız var. Sanırım lezbiyen ama kendi ağzından böyle bir şey çıkmadı. Birkaç kız soyunma odasında böyle bir söylenti açığa çıkardı ve kızlar onu yarı çıplak bir şekilde soyunma odasından dışarı attılar. Dün yaşandı, bugün de okula gelmedi. Onun için endişelendim ama ne yapacağımı bilmediğimden senin yardımcı olabileceğini düşündüm."

Dinlerken kaşları yavaş yavaş çatılmış, sinir seviyesi kat ve kat artmıştı. "Okul müdürüyle konuşup kamera görüntülerini alacağım. Kızların isimlerini bana yazıp gönderebilir misin? Merak etme, senin adın geçmeyecek." Kız başını salladı ve isimleri yazmak için sınıfına gitti. Harry arkasını dönüp müdürenin odasına gitti.

Mute Love / larry stylinsonWhere stories live. Discover now