Bölüm 9 - Louis'nin Endişesi

2.7K 291 393
                                    

Selaam! Hayırlı iftarlar herkese! Umarım bölüm hoşunuza gider. İyi okumalarrr! Yorumlarınızı eksik etmeyin. Yorumlarınız benim ilham kaynağım. Hepinizi çok seviyorum..

Bu arada yeni kurgum "Light In The Dark"ı seveceğinizi düşünüyorum. Bir göz atın.

Harry'me, sevgilime, sürpriz yapma amacıyla okula doğru ilerlerken güneş gözlüğümü saçlarımı yükseltip etrafa bakındım. Harry'nin bahçede olacağını sanmıyordum ama yine de bakıyordum.

Okulun içine girince birkaç kişinin bana dönüp baktığını hissedip gözlerimi devirdim. Herkes kendi arasında fısıldaşırken meleğimin sınıfına doğru çıkan merdivenleri üçerli beşerli çıkmaya başladım.

Dudağımdaki minik şarkı da bana eşlik ediyordu ve yüzümdeki gülüş oldukça büyüktü çünkü bebeğimi gerçek bir randevuya çıkaracaktım.

Sınıfa gülerek girip hızla etrafa bakındım fakat sınıfta onu göremeyince kaşlarımı çattım. Yemekhanede olabilir miydi? Ama orada çok fazla durmazdı. Öğle arasının sonlarında kesinlikle sınıfa gelirdi.

Sınıfındaki çocuğu durdurup Harry'yi sorduğumda bana sadece sabah gelip sonradan bir daha görmediğini söyledi. Bu işte bir şeyler vardı ve benim hiç hoşuma gitmiyordu.

Geldiğim yoldan aynı hızda aşağı inip tuvaletlere bakmaya başladım. Lanet olası okuldan nefret ediyordum ama kolejlerden nefret ettiğimden daha fazla değildi.

Tuvaletlerde de olmadığına karar verince çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Bir yandan da ona mesaj yazıyordum fakat iletilmiyordu.

Arama tuşuna basıp telefonu kulağıma koydum ve çalmasını bekledim. Telefonun kapalı olduğunu söyleyen o gıcık sesi duyunca endişem daha da arttı.

Bahçeye çıkmak üzereyken bir elin kolumu sertçe tutmasıyla kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. Diğer sınıftan bir kız olduğunu biliyordum ama adını dahi hatırlamıyordum.

"Louis?" dedi sorgulayarak.

"Evet adım bu, ne istiyorsun?" diyip tek kaşımı kaldırdım.

"Seni özledim, bebeğim. Bu akşam buluşmaya ne dersin?" Kaşlarım daha çok çatılırken etrafta birkaç kişinin bizi izlediğinden oldukça emindim.

"Okulda sevgilim olduğunu bilmeyen kaç kişi kaldı? Hala varsa diye söylüyorum: sevgilim var! Hem de ikinci sınıflardan Harry Styles. Hani şu hor gördüğünüz, beğenmediğiniz, konuşamayan çocuk!"

"Bende olmayan ne var onda? Bugün onunla konuşurken fazla aptal ve çelimsiz gözüküyordu. Senin sertliğine dayanabileceğini zannetmiyorum."

Sinir kat sayım yavaş yavaş yükseliyorken ona doğru eğildim ve alaycı bir şekilde konuştum:

"Bana bak seni sürtük. Eğer ona bir daha yaklaşırsan tüm sürtüklüklerini yayarım. Bir daha bu okula gelecek yüzü bulamazsın." Onu dolaplara doğru ittirip biraz daha yaklaştım.

"Ha merak ediyorsun diye söylüyorum; o senin sahip olamadığın tüm güzelliklere ve özelliklere sahip. En basitinden bir kalbe sahip. Bir daha bize bulaşma!"

En son gördüğüm şeyler dolmuş bir çift gözdü. Oradan koşar adımlarla çıkıp kendimi bahçeye attım.

Bahçede önüme gelen ilk kişiyi durdurup bana bakmasını sağladım. Küçük bir okulda dedikodu çabuk duyulurdu.

"İkinci sınıflardan kıvırcık saçlı Harry'yi gördün mü?" Kız heyecanla titremeye başlamıştı. İlk sınıf olduğuna emindim.

"Cheryl ile arkadaşları ve Josh ile çetesi onu sıkıştırdıktan sonra mı? Hayır görmedim.. Bir dakika! Evet gördüm. En son okuldan koşarak çıkıyordu." Tam arkamı dönüp gidecekken tekrar konuştu:

Mute Love / larry stylinsonDonde viven las historias. Descúbrelo ahora