Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
04.02.2018'de yayınlanmıştır. XXVI. Bölüm
Irmak'ın hamile olduğu haberi ailemizde büyük bir şok yarattı. Bunu kimse beklemiyordu. Hele ben... Bir süre kafamı buzlu suya sokup kendime gelmem gerekti. Başta ağabeyim şaka yapıyor sandık ama böyle bir konuda şaka yapması beklenemezdi. Oldukça ciddiydi ve evlilikte düşünmüyorlardı. Çıkacak haberleri düşününce tansiyonum düştü. Aylar önce Irmak Yaren'i sadece gazetelerde gören ben yakında ona yenge mi diyeceğim? Eh, sevgilim Fatih Soylu olduğuna göre şansımı çokta zorlamamam gerek.
Hatice elindeki kahve fincanını tabağına bıraktı. "Demek ki abin ile Irmak baya iyi ilerlemiş," derken ki hali oldukça komikti. Gözlerini bir noktaya dikmişti. Kim bilir ne düşünüyordu.
"Hem de baya iyi ilerlemişler. Henüz evlenmeyi de düşünmüyorlar."
"Herkesin kendi hayatı tabi ki de, Irmak ünlü bir kadın. Halkın gözünde kendini asmaktan başka bir şey olmaz bu."
Ben de kahvemi tabağına bıraktım ve sandalyeme iyice yaslandım. İş yerimi çok özlemişim. Hele davaları... Çok uzun zamandır burada yokum. "Bilmiyorum artık asar mı keser mi. Hala olacağım ya!" Yeniden doğruldum. "Bu arada seninkiyle tanışma vaktim gelmedi mi Hatice? Merak ediyorum enişteyi."
"Evet! Erteleye erteleye kaldı öyle. Hemen bir yemek ayarlıyorum. Bu akşam?"
"Hazır değilim!"
"Ayarlıyorum. Hazırlan."
Tek kelime etmeden arkama yaslandım ve aklıma gelen fikir ile dudağımı ısırdım. Fatih'i çağırmam gerekir mi? Halka açık bir yerde görüntülenebilir mi? O olursa Hatice ne rahat hisseder mi? Yalnız gitmem daha mı doğru olur?
"Aklındakileri okuyorum Gülsüm. Fatih'i de çağır hemen."
"Ya sen nesin böyle?"
Yanağını sıkıp sulu bir öpücük kondurdum. Hemen sildi tabi. Fatih'i aramak yerine mesaj atmayı tercih ettim.
'Bu akşam müsait misin?'
'Ne yazık ki işim var :('
Hevesim anında uçup gitti. İşin mi var? Senin için iptal eder gelirim demen gerekiyordu Fatih. Somurtarak Haticeye baktım.
"Fatih'in bu akşam işi varmış."
"Senin bundan yeni mi haberin oluyor? Sevgilisi değil misin?"
"Ben pek... programını bilmiyorum. Yani o ünlü olduğu için çok yoğun. Çok geç saatlere kadar çalışabiliyor."
Hatice buluşacağımız mekanın adını söyledi ve ben de Fatih'e mesaj attım. Belki gelecek vakti olur diye umdum. İç çekerek telefonumu masaya bıraktım. Moralimi düzeltmeye çalıştım. Fatih her yere yetişemezdi. Ve ben de bir çocuk gibi her yere onunla gitmeyi istemeyi bırakmalıydım.
