XVI.

10.3K 768 124
                                    

XVI

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

XVI. Bölüm

28.07.2018'de yayınlanmıştır.

Öğleden sonra randevum yoktu. Bu yüzden aldığım davalar için araştırma ve ayarlamalar yaptım. Haticenin işi akşama kadar sürecekti, bu yüzden süslenip gelmişti. Ama ben üç gibi işten ayrıldım. Eve gidip siyah, askılı bir tulum giydim. Saçımı arkadan tuttum ve çok sade bir makyaj yaptım. Turuncu topuklu ayakkabılarımı giyince gülümsedim. Bu ayakkabıları giyeceğim aklıma gelmezdi.

Defilenin yapılacağı mekana gitmem bir buçuk saatimi aldı. Taksi ile gitsem kaç para tutardı acaba? Fakir beynim bunun hesabını yaparken davetiyemi gösterip içeri girdim. Aslında modadan pek anlamam, bu yüzden bana verilen yerin en ön sırada olduğunu görünce bir miktar endişelendim. Burada modanın uzmanı insanlar oturur gibi geliyor. İçerisi çok kalabalık değildi, defileye daha iki saat vardı. Yavaşça yerime oturdum ve iç çektim. Bu benim hayatım mı? Ben böyle giyinen, böyle yerlere gelen biri miyim? Değişiyor muyum?

Birden ayağa kalktım. Ben daha deli biriyim. Daha canlı, daha az sıkıcı, daha cesur... Mekandan hızla çıktım ve acele adımlarla durağa doğru yürüdüm. Yanımda duran lüks siyah arabayı sonradan gördüm. Tabi camı açıp konuşan kişiyi de. "Defile öbür yönde."

Olduğum yerde kaldım. Bende sana geliyordum. "Biliyorum."

Fatih arabasından indi ve iner inmez ceketini düzeltti. Onu şarap rengi takım elbise ile görmek nefesimi kesti. "O zaman birlikte gidebiliriz." Benim yanına gitmem için bekleyince gülmek istedim. Senin derdin ne, amacın ne? Kendini bana anlat.

"Daha iyi misin? Dün çok gariptin," dedim yürümeye devam ederken. Fatih pahalı saatini gözüme sokmak istermiş gibi eliyle saçlarını karıştırdı. "Dün de iyiydim, şimdi de gayet iyiyim Gülsüm." Sonra bana baktı, ama ne bakış... "Sen iyi misin?"

"Evet! Benim... Sana söylemem gereken bir şey var. Aslında bunu uzun zamandır söylemek istiyorum."

Fatih durdu ve merakla bana baktı. Vücudumu bir heyecan dalgası kapladı. Şu an güzel miyim, o da benim gibi heyecanlı mı? Ben hayatının neresindeyim? Ona şu anki yerimden daha uzak olabilir miyim? Ağzımı açtım ama hemen geri kapatıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Söyleyebilecek miyim, o beni anlayacak mı? Hislerim ona ulaşacak mı?

"Seni seviyorum Fatih," dedim kalbim ağzımda atarken. Hızlanan kan akışımı hissediyorum. "Seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum."

Ve bu an, her şeyi daha da karmaşık hale getirdiğim an oldu. Onu daha çok sevemem diyordum, onu artık unutabilirim sadece reddedilmem gerek... Hesaba katmadığım şey Fatih oldu. Onun başlı başına ayrı bir hesaba ihtiyacı vardı. Bunu bana çok iyi öğretmişti. Onun garip şüphelerinin üstüne kendimi de şaşırtarak yaptığım aşk itirafı, gözlerini kocaman açmasına neden olmuştu.

Kusursuz İllüzyonOnde histórias criam vida. Descubra agora