Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
01.05.2018'de yayınlanmıştır.
XI. Bölüm
"Resmen bok çukuruna düşmüşsün Gülsüm!"
Gözlerimi devirdim ve oldukça derin bir iç çektim. Tam Haticelik bir tepkiydi. Ve o kadar haklıydı ki! Fatih ile aramda geçen kısa ama can yakıcı konuşmayı ona anlattım az önce. Tesellinin bir şeye yaramadığını düşünen bir yapısı var. Bu nedenle direkt olayı özetleyen cümleler kurar, şekildeki gibi.
"Sen demeseydin haberim yoktu."
"Bak ne diyeceğim," dedi hemen ve dudağını yaladı. "Bence bu Fatih senden hoşlanıyor. Yani Irmak'ın bedenindeki senden."
"Bu çıkarımı nasıl yaptın acaba? Evren siz birlikte olamazsınız diye bağırıyor resmen!" Hatice cevabımdan hoşlanmamış olacak ki dudak büktü. Tam ağzını açıyordu ki telefonunun sesiyle susmaya devam etti. Yavaşça gelen bildirimine baktı ve gözleri buna tezat bir şekilde hızla büyüdü.
"Oha! Ne alaka ya!?"
Merakla telefonuna bakmaya çalıştım ama hemen ekranı kapattı. Yüzünün rengi atmıştı resmen. Onu bu kadar şok eden şeyi merak etmekten kıvrandım. "Ne olmuş? Söyle hadi." Önce gözlerini kaçırdı, sonra dik dik bana baktı.
"Irmak ve Fatih," dediğinde benimde yüzüm solmuş gibi hissettim. Kan hızla çekildi adeta. "İlişkilerinin sahte olduğu basına sızmış. Bence önce sakin ol Gülsüm, düşünüp hareket edelim tamam mı?"
Hemen ayağa kalktım. "Irmak'ın yanına gitmem gerek!" Hatice kolumu çekip beni geri oturttu. Öyle sert oturdum ki, birkaç kez yerimde zıpladım.
"Düzgün düşün dedim sana! Fatih'in yanına git, onunla konuşmuş olursun hem."
"Saçmalama Hatice. Bu seksi erkek tavlama sanatını uygulayabileceğin bir konu değil."
"Salaksın kızım sen. Konu koşarak, yüzerek, uçarak ayağına geldi ayağına! Zor anında ilk senin yanında olman onu etkileyecektir."
Kendimi tutamadım ve içten bir kahkaha attım. Hatice de komik bir şey varmış gibi hafiften güldü. "Aynı adamdan bahsediyoruz değil mi?" deyince gülümsemesi soldu. Üstüne beni sinirle çekiştire çekiştire odama götürdü. Dolabımdan, sanki önceden düşünüp karar vermiş gibi, düz siyah bir etek ve şarap kırmızısı bir gömlek çıkarıp elime tutuşturdu. Bu eteği daha önce giymedim! Nereden çıktı bu?
"Sen mi giyersin ben mi giydireyim?"
"Ben giyerim!"
Odadan çıktı ama kapıyı kapatmadan yan tarafa geçip beklemeye başladı. Bir yandan da konuşmaya devam etti. "Şimdi seni biraz baştan çıkarıcı yapacağız. Yani olduğu kadar. Umarım ateşli bir konuşma olur ve bom! Öpücük!"
