XXI.

8.6K 712 39
                                    

10

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

10.11.2018'de yayınlanmıştır.
XXI. Bölüm

Tabi ki hayatımın sorunsuz ilerleyeceğine inanmam büyük bir hataydı. Ben kim rahat olmak kim değil mi? Süper modellerin bile her günü mutlu geçmiyor. Ben ki gariban bir avukatım. Sevgilimin Fatih Soylu olması bile yeterli bu limitin dolmasına.

Yavaşça benden büyük bir umutla cevap bekleyen ağabeyime baktım. Hemen uyku hapı almam gerek!  Ya ağabeyim beni öpmeye kalkarsa! Aman Allahım! Balkondan atlamalıyım!

"Bir şey söylemeyecek misin?" dediğinde hemen gözlerimi kaçırdım. Irmak bu an için çok uğramış olmalı! Senin dünyana girmeye hazırım ne demek oluyor?

"Ben şaşırdım... Yani çabuk karar verdin."

Ağabeyim birkaç adım atarak daha da yaklaştı ve elleriyle kollarımı hafifçe tuttu. "Gece boyunca düşündüm ve küçük kardeşim bile cesurca sevgisine sahip çıkıyor. Ben neden çıkmıyorum? Seni başkasıyla görmek istemiyorum. Başkasıyla yemek yemeni, başkasına gülmeni istemiyorum. Sevgilim, ben... seni çok seviyorum."

Çok duygulandırdın beni ağabey ama şu an neler olduğunu bir bilsen! Kollarımı yavaşça ellerinden kurtardım ve gülmeye çalıştım. "Ben de seni seviyorum," dedim ve hemen ekledim. "Ama bugün çok önemli bir toplantım var. Bu konuyu akşam daha detaylı konuşalım mı sevgilim?"

"Tamam, kabul. Hazırlan seni bırakayım."

"Olmaz!" dedim ve aşırı tepki verdiğimi fark edince boğazımı temizledim. "Sen işine geç kalırsın. Hemen çıkmayacağım ben."

İyi kıvırdın kızım. Aferin.

Ağabeyim yüzüme eğilmeye başladı. Bunun sonunun öpücük olduğunu anlamak çokta zor değil! Hemen yüzümü çevirdim ve yanağımdan öpmesini sağladım. "Akşam görüşürüz." Kapıdan çıkışını gerginlik içinde, tırnağımı yememeye direnerek izledim. Çıkınca da hemen kıyafet odasına girdim ve kapıyı kilitledim. Telefonu hızla alayım derken yere düşürdüm. En sonunda kendi numaramı yazıp aradım.

İkinci çalışta açıldı. "Gülsüm ne yaptın sen!?" sesi oldukça yüksekti. Zorlukla yutkundum ve ağzımı açtım ama bir şey diyemedim. "Fatih mesaj atmış. Seni bugün bir yere götürecekmiş."

"Sabah abim geldi Irmak. Senin dünyana girmeye hazır olduğunu söyledi."

"Ne!?" Resmen çığlık attı. Mutluluğu kısa sürdü. "Bunu duymak için deliriyordum ve bunu duyan sen mi oldun!?"

"Özür dilerim. Ben... Hemen geri uyuyacağım. Gece yanlışlıkla uyuyakalmışım."

Irmak yavaşça sakinleşti. Sinirlenince sesim çok kötü çıkıyor kesinlikle. Ve Fatih benimle bir yere mi gidecekmiş? Acaba nereye?

Telefonu kapattıktan sonra odaya geçtim ve tüm perdeleri çektim. Kapıyı kilitledim ve göz bandını gözüme geçirdim. Etraf sessiz ve karanlıktı. Hemen uyuyabilirdim. Öyle de oldu. Kolaylıkla uykuya daldım. Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı. Bunun nedeninin göz bandı olduğunu fark edince göz bandını çıkardım. Aynı odadayım? Irmak uyuyamadı mı? Saate bakınca konuşmamızın üzerinden üç saat geçtiğini gördüm. Endişem giderek büyürken hemen kendi numaramı aradım.

Kusursuz İllüzyonWhere stories live. Discover now