🔱《Bölüm 16》🔱

3.1K 303 160
                                    

kendinibilyeter birlikte~~

Yaklaşık 10 dakika geçmişti ki kurt adam hâlâ kapımın önünde dikiliyordu. Hırlamaları ve ulumaları kulağıma keskin bir şekilde ulaşırken, yutkundum.

Aniden karnıma saplanan acıyla kafamı gökyüzüne bakan pencereye çevirdim. Ay öylesine çok parlıyordu ki hemen gözlerimi çekmek zorunda kalmıştım. Vücuduma giren ikinci ağrıyla ağzımdan ilk defa bir uluma sesi çıkıverdiğinde oldukça şaşırmıştım. Zira böyle bir şeyle ilk defa karçıkarıyordum. Ve sanırsam omegaların acısı şimdi başlıyordu.

Üçüncü kez sancı vurduğunda ise vücudumda ki organların, kemiklerin değişmeye başladığını hissettiğimde büyük bir korku etrafımı sarmıştı. Gözlerim büyük bir hızla dolarken cildimin değiştiğini görebiliyor ve kendime telkin edici şeyler hatırlatmaya çalışıyordum.

Derin derin nefesler alıp verirken tırnaklarım da uzamaya başlamış, pençe şeklini alıyorlardı. Bütün vücudumu saniyeler içinde daha büyük sancılar sarmıştı. Öyle ki gözlerimden acıdan dolayı akan yaşlar bile canımı yakıyordu.

Kemiklerimin yer değiştirdiğini resmen hissediyordum! En kötüsü de karnım da olan haraktelenmelerdi. Karnım hepsinden daha çok acıyordu ve sanki bağırsaklarım bir şekilde bir yerlerimden çıkacak gibi hareketlenmeler vardı.

İlk defa hissettiğim bu şeyker hıçkırarak ağlamamı sağlıyordu. Fakat aynı zamanda da oldukça hırçınlaşmıştım. Ellerimi ne kadar karnıma sarmaya çalışsam da başaramıyordum. Ve deliriyordum. Kelepçeleri sökmeye çalıştıkça, sinirlerim daha çok geriliyordu. Dişlerimin ve damaklarımın sızlamasıyla aklıma gelen tek düşünce çiğ et olmuştu. Lanet olsun ki et istiyordum! Aklım ve mantığım sadece çiğ et yemek istiyordu! Ne eti olduğu önemli bile değildi.

Hırlayarak bir kez daha kelepçeleri sökmeye çalıştım. Ama olmuyordu! Karnımdan gelen sesle karnıma bakmaya çalıştım. Yoksa iç organlarım parçalanacak mıydı? Aklıma gelen şeyle göz yaşlarım daha da arttı. Ne aptalca şeylerdi bunlar böyle?!

Tekrar gelen çiğ et yeme dürtüsüyle bir anlık duraksamam da gitmişti. O eti yiyecektim! Bir şeyleri parçalamak istiyordum. Kapıda ki kurt adamı ise tamamen unutmuştum. Bir anda kapıya gelen tekme ile oraya döndüm. O kimse onu da parçalayacaktım! Acayip öfke doluydum zaten. Bir de kapıya tekme geçiriyordu! Kapı zorlanmaya devam ederken, kapıya doğru hırlayarak konuştum.

"Ne zorluyorsun kapıyı pis köpek!? Seni parçalayacağım!"

Evet o dönüşürken bile geveze Baekhyundu.

Bağırmam üzerine kapıda ki kimse daha sert zorlamaya başlamıştı. Aşağı eğilmiş olacak ki kolu kapının altından görünmüştü. Pençesini kapının ardından savurarak duvarı  yokluyordu.

"Salak! Ben kapının dibinde miyim!? Ahh Lanet olsun boynum! Şu şeyler bir bitsin bütün sürünüzü yok edeceğim!"

Pençesini geri çektiğinde, bu sefer de kapıyı pençelemeye başlamıştı. Bu gerizekalı ne istiyordu benden. Zaten canım yanıyordu! Ayaklarıma bakarak inlemeye ve hırlamaya devam ettim. Ayağımda ki ayakkabılarım çıkan pençelerimden dolayı yırtılmış, ve yerini pençeli bir kurt ayağı almıştı. Vücudumun sancılı kaşıntısı ile bir kere daha hırladım. Kıllar ve tüyler her yerimdeydi.

Kapıdan gelen en şiddetli gürültü ile bir kere daha oraya baktım. Kapıda ki kişi her kimse gitmeye niyeti yok gibiydi. Zaten acıdan bayılacak gibi hissediyordum, bir de bu çıkmıştı başıma. Tamamen dönüştüğümü hissettiğimde sancılarım biraz daha azalmıştı.

Diseased Love || ChanBaekWhere stories live. Discover now