🔱《Bölüm 20》🔱

3.1K 281 87
                                    

kendinibilyeter

"Chanyeol, seni o kadar çok özlemişim ki... şu dört aydır neredeyse görüşemedik bile.."

Yattığım yerden çıplak göğsümü eşimin çıplak göğsüne yaslarken, kırılmışlıkla mırıldanmıştım. Oldukça büyümüş olan karnım yüzünden tam olarak ona ulaşamasam da aramızda bebeğimizin olduğunu bilmek içimin mutlulukla dolmasını sağlıyordu. Ve koca karnıma rağmen defalarca kez sevişmiştik.

"Üzgünüm bebeğim, ben de seni çok özledim. Ama biliyorsun ki işlerim yoğundu, lider olmak kolay değilmiş Baek'im."

Hafifçe kıkırdayıp tekrar yerime geçerken yanağına elimi koyup okşadım alfamı. Ardından dudaklarını da bir kaç öpücükle süsledikten sonra en sevdiğim kaşık pozisyonuna geçip bir elini karnıma koydum. O da bana ayak uydurup karnımı okşarken boynumda ki mührün olduğu yeri öptü.
Beni böylesine sahiplenmesi içimde tarifi imkansız güzel duygulara yol açıyordu.

İlk zamanlar nasıl oldu da bu yüce gönüllü adamı sevemedim bilmiyordum ama oldukça güzel şeyler kaçırdığımı farkediyordum.
Kurt olmalarını bütün sürü üyeleri sır gibi saklarken bir tek ben bu sırra dahil olabilme şansını yakalayabilmiştim. Ayrıca normal insanlarda gay çiftlerin çocuk sahibi olmak gibi bir şansı olmazken kurtlarda böyle bir şey tamamen ortadan kalkıyordu. Eğer Chanyeol ile kurt olmasaydık kesin biz de evlatlık alırdık. Sanırım kurtların homoseksüelleri de sehun ve Jongin gibi alfa, alfa oluyordu.

"Bana... buranın kraliçesiymişim gibi davranıyorlar Chanyeol."
Aklıma gelen ayrıntıyı eşime söylemeden yapamamıştım. Zira bu durum beni oldukça şaşırtıyor ve diğer insanlara karşı nasıl davranacağımı bilmediğim için elim ayağım birbirine dolanıyordu.

"Çünkü öylesin. Baş Alfanın eşisin. Onların artık ana Omega Kraliçesi sensin. Sana hürmet ettiklerinde sakın mahçup davranma. Evet merhametli ol ama sana karşı eğildiklerinde sen sadece başınla selam ver."

Sesi oldukça ciddi çıkarken, şaşırmıştım.

"Ne?! Sen ciddisin! E neden bana bunları önceden anlatmıyorsun. O dediklerinin hepsinin aksini yaptım bile ben."
Gülerek söylediğimde Chanyeol'de gülmüştü.

"Vay canına be... bir iki yıl önce deseler ki Chanyeol ile sen ormanda yaşayacaksın. Asla böyle bir yerde yaşayabileceğimizi hayal etmezdim. Asla böyle biri olduğunu da düşün... mez- ah!"
Cümlemi doğru düzgün bitiremeden acıyla tısladığımda karnımdaki kol da kasılmıştı.

"Ah! B-bu da nesi?!!"

Karnıma ara ara ama güçlü giren sancılarla bir yandan şaşırıp bir yandan da iki büklüm olurken, Chanyeol de doğrulmuş ve üzerime sadece uzun bir gömlek giydirip, bir elini tekrar karnıma koymuştu. Ardından gülümserken acı çeken suratımı görünce ciddileşti.

"Baekhyun! Bebeğimiz geliyor hissediyor musun?!"
Heyecanla söylediğinde daha da güçlü giren sancıyla büyük bir çığlık attım. Sesim bütün malikâne de yankılanırken Chanyeol çoktan betalara ve omegalara emirler yağdırmaya başlamıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yataktan havalanmış ve öyle sanıyordum ki malikanenin hemen yanında kalan şifahaneye getirmişlerdi beni bir kaç saniyede.

Zaten geldiğim odanın içinde olan ebelerle herkes dışarı çıkartılırken, Chanyeola gitme der gibi bakışlar atıyordum. Çünkü yanımda olması içimdeki korkuya biraz olsun su serpiyordu.

Chanyeol hızla yanıma gelip elimi tuttu. Bende hayatımda ilk defa böyle bir acıyla karşılaşmanın verdiği şaşkınlığı kısa da olsa yaşamış ve ardından sevgili oğlumun içimi deşmesiyle sadece oraya odaklanabilmiştim.

Diseased Love || ChanBaekحيث تعيش القصص. اكتشف الآن