"Görmen için gözlerini kapatman yeterli olacak"

Gri na son kez Jungkook'un yüzüne baktıktan sonra gözlerini kapattı. Görmeye başladıklarıyla nefes alış verişleri hızlanmıştı. Tam da Jungkook'un dediği gibiydi her şey. Normal bir dünya gibi.. Siyah olan saray ilk defa güzel gelmişti gözlerine. Siyah kıyafetler yoktu.. yapraksız olan çıplak ağaçlar..

Her şey.. çok güzeldi.

Yavaştan gözlerini araladığında öylece karşıya doğru bakmıştı. Ruhlar alemi lanet altındaydı. Onca güzel şeyi mahvedenin biten bir aşk olması fazlaca saçma geliyordu ona. Aklına eli geldiğinde hızlıca Jungkook'un elinden çekmişti elini. Ardından yutkunup bir kez daha geri çekilmişti.

"Yapabilecek misin?"

Gri na bakışlarını beklentiyle kendine bakan bedene çevirmişti. Verilmesi zor bir karardı. Kolay değildi. Ne aşık olması, ne de yapması gerekenler..

"Ben.. ben bilmiyorum.."

"Düşün, kararını bekliyorum."

Jungkook arkasını dönüp koltuğuna doğru ilerlerken Gri na öylece arkasından bakmıştı. Her şey oldukça zor olacaktı...

| Flashback end |

Gri na sıkıntılı bir nefes verip bacaklarını uzattı. Ruhlar aleminin tekrar eski haline gelmesini çok isterdi ama imkânsızı istemek gibi bir şeydi bu.

Ormandaki yaratıkları bile fazla düşünmüyordu. Aklını en çok yorduğu şey; Jungkook'un teklifini kabul edince nasıl aşık olacağıydı.

Hele de bedeninde atmayan bir kalbi olunca...

Oturduğu yerden kalkıp odanın çıkışına ilerledi. Düşünmekten beyni iflas etmek üzereydi. Tam kapıyı açtığında karşısına çıkan Jungkook yüzünden korkup geri çekilmişti. Bir anda onu görmeyi beklemiyordu.

"Hâlâ düşünüyor musun?"

Gri na başıyla onayladıktan sonra bakışlarını çevirmişti. Jungkook'a bakamıyordu. Daha fazla düşünse bile karar verebileceğini sanmıyordu. Bu, çok büyük bir şeydi onun için.

Jungkook derin bir nefes alıp verdikten sonra bir şey söylemeden arkasını dönüp gitmişti. Gri na çıkacak olduğu kapıyı kapatıp tekrar odanın içine doğru ilerlemişti. Şu saniye sonsuza dek yok olmayı yeğlerdi..

|●|●|

Jungkook çıktığı terasta Gri na'yı şelaleye doğru bakarken gördüğünde yavaşça yanına doğru ilerlemişti. Ruhlar alemini eski haline getirmeyi uzun zamandır düşünüyordu. Gri na'nın vermesi gerektiği kararın oldukça zor olduğunu da biliyordu ama ondan başka kimsenin de yapabileceğini sanmıyordu.

Çünkü; ruhlar aleminde ona boyun eğmeyen tek oydu...

Hiçbir şey söylemeden Gri na'nın yanına gidip onun gibi ellerini demire yaslayıp şelaleye doğru bakmıştı. Beklemediği bir anda Gri na eline tuttuğunda bakışlarını ona çevirmişti. Gözlerinin kapalı olduğunu görünce amacını anlamıştı.

Gri na bir kez daha ruhlar aleminin eski halini gördükten sonra gözlerini yavaşça araladı. Ardından yutkunup gözlerini Jungkook'un gözlerine çevirdi.

"Deneyeceğim. Sırf ruhlar alemi eski haline gelsin diye. Ama.. eğer yapamazsam anında bırakırım."

Jungkook Gri na'nın kabul edişine şaşırdığından dudakları hafifçe aralanmıştı.
Gri na elini Jungkook'un elinden çekip tekrar şelaleye doğru döndü. Zor anlar kucak açmış onu bekliyordu..

"Sana nasıl aşık olacağımı bilmiyorum.."

Dönüp Jungkook'a baktığında tepkisiz kalıp öylece kendisine baktığını görünce gözlerini devirmişti.

"Hem de hiç bilmiyorum."

Ardından Jungkook'u orada bırakarak terastan ayrılmıştı. O soğuk nevaleye gerçekten nasıl aşık olacağını bilmiyordu.

Bahçeye çıktığında Yoongi'yi ağacın dibinde gözleri kapalı bir şekilde görünce tebessüm edip yanına ilerledi. Onunla da bu aralar hiç konuşmamıştı. Yanına gidip oturduktan sonra bakışlarını Yoongi'nin yüzüne çevirdi. Ardından yerdeki kuru otu alıp Yoongi'nin yüzünde gezdirdi.

"Uykucu..?"

Tepki dahi vermeyen Yoongi'ye tuhaf bir şekilde baktı Gri na. Böyle derin bir uykuda olması tuhaftı.

"Hey Yoongi-ah."

Kolundan sarstığında hâlâ tepki vermediğini görünce gülümsemesi yüzünden silinmişti Gri na'nın. "Uyansana!" Endişeyle yüzüne eğilip nefes alıp almadığına bakmıştı. Nefes alıyordu ama tepki vermemesi onu korkutuyordu. Ne yapacağını bilmediğinden öylece Yoongi'yi inceliyordu.

"Onu ağaçtan uzaklaştır!"

Duyduğu sesle başını terasta kendine bakan bedene çevirmişti. Jungkook'un ciddiyetle kendisine baktığını görünce başını Yoongi'ye çevirip Jungkook'un dediği gibi ağaçtan uzaklaştırmıştı onu.

Saniyeler sonra Yoongi gözlerini aralamıştı. Gri na ona doğru hafif eğilip kendisini görmesini sağladı.

"İyi misin?"

Yoongi'nin doğrulmasına yardım ettikten sonra endişeyle ona bakmaya devam etti.

"Evet, iyiyim."

Gri na derin bir nefes alıp bakışlarını ağaca çevirmişti. Kötü görünümlü ağaçlardan iyi bir şey beklemiyordu zaten.

"Gel hadi."

Yoongi'nin kolundan destek vererek kaldırmıştı onu. İçeri girmek için ilerlerken bakışları terasa kaymıştı. Jungkook orada değildi. Derin bir nefes alıp bakışlarını yere indirdi. Her şeyin düzelmesi sanki onun elindeymiş gibi hissediyordu.

Ve başaramayacağını düşündüğü her an kötü hissetmesine neden oluyordu...

>♡<●>♡<●>♡<●>♡<●>♡<●>♡<

Dark ᴶᴶᴷWhere stories live. Discover now