02:49

26.7K 1.6K 2.5K
                                    

Kitap düzenlemeye alınmıştır. Fazla değişiklik olmayacak👍🏻

•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•

02.55

Saatin gece üç olmasına beş dakika kala çalan alarmla yavaşça gözlerini araladı. İçindeki heyecan bir anda kendini göstermiş, kalbi fazla hızlı bir şekilde çarpmaya başlamıştı.

Birkaç gündür aklında olan oyunu oynamak adına harekete geçmişti. Korkuyordu ama ne olacağını, oyundaki her şeyin gerçek olup olmadığını merak ediyordu. Onu tedirgin eden şey ise oyunun gece ve tek başına oynanmasıydı. Oyun büyük bir giysi dolabıyla oynanmaktaydı.

Gerekli tek eşya olan kibriti masanın üstünden alıp hemen koridor sonundaki odaya ilerlemişti. Işıkların hepsi kapalıydı. Öyle de olması gerekiyordu. Dolaba hiçbir şekilde ışık almaması gerekliydi.

Kalbinin hızı mümkünmüş gibi daha da hızlı atarken, derin bir nefes alıp dağılan saçlarını tekrardan toparladıktan sonra dolaba doğru ilerlemişti.

Boş olan büyük dolabın kapağına tutup derin nefesler almaya başladı. İçinde büyük bir heyecan vardı. Yavaşça kapağı kendine çekip açılmasını sağladı. Saniyelerce bakındıktan sonra cesaretini toplayıp içeri girmişti. Daha sonra oturup kapağı kendine çekip kapatmıştı. Oyun kuralı gereği dolapta iki dakika boyunca hiç konuşmayacak, hareket dahi etmeyip bekleyecekti.

Beklemeye başladığında bir an bu işten vazgeçmek istemişti ama sonuna kadar da gitmek istiyordu. Başına gelebilecek her türlü belayı kendisi baştan kabul etmişti.

Tabi her şey gerçek ise..

Gözleri karanlığı süzüyor yutkunmadan duramıyordu. Bir dolabın içinde iki dakika kalmak delilikti. Oyunun korkutucu tarafı ise saçma bir şekilde konuşmamak ve hareket etmemekti.

Olur olmaz 'konuşsam veya hareket etsem ne olabilir?' diye düşünmekten duramıyordu. Ne ile karşılaşacağını bilmiyordu.

İki dakikanın çoktan geçtiğini anladığında elindeki tek dal kibriti ucundan tutup önünde doğru uzatarak dik bir şekilde tuttu. Ardından söylenmesi gereken sözleri sesinin titremesine engel olmaya çalışarak mırıldandı.

"Show me the light or leave me in darkness"
"Bana ışığı göster ya da beni karanlıkta bırak"

Beklemeye başlamıştı. Olması gereken şey fısıltılar duyması gerektiğiydi. Fakat saniyeler geçmesine rağmen fısıltı veya herhangi bir ses duymayınca gözlerini irileştirdi. Eğer fısıltı duysaydı kibriti yakacaktı ama öyle bir şey olmamıştı. Oyun gereği fısıltı duymadıysa, kendine bir zarar gelmediyse arkasına dahi bakmadan dolaptan çıkması gerekliydi.

Alnından süzülen ter çenesine aşağı yol çizmişti. Hızlı olmaya çalışıp dolabın kapağını ittirerek dolaptan çıkmış, içine hiç bakmadan kapağını sıkıca kapatmış ve odadan çıkmıştı.

Kendi odasına vardığında ışığı açıp kapıya yaslanarak derin nefesler alıp vermeye başlamıştı. Korktuğu olmuştu. Fısıltı duysaydı kibriti yakacak ve kibrit çöpü yanıp bittiğinde oyunu başarıyla tamamlayıp dolaptan çıkacaktı. Ama fısıltı duymamıştı.

Şimdi ne mi olacaktı?

Daha o dolabın içerisine  bakmayacaktı. Özellikle de ışıklar kapalıyken bunu yapmayacaktı. Asıl o zaman görecek olduğu şeyler psikolojisini bozabilirdi. Oyunu anlatan birine göre tuhaf yüzler ve parlayan siyah gözler vardı. Dolabı sıkıca kapattığından emin olduğu için içi rahattı. Bu oyunda eğer dolap kapağı açık bırakılırsa gece tuhaf şeylerin olabileceği söyleniyordu.

Oyun bir nevi ruhlarla iletişime geçiriyordu çünkü...

Masasının üzerindeki sürahiye ilerleyip bardağını suyla doldurduktan sonra tek dikişte içmişti. Oyunu oynadığına giderek pişman olmaya başlıyordu.

"Kapağı kapatmıştım değil mi? Ya aralandıysa?"

Kendi kendine mırıldanıp hızlı nefes alıp vermeye başladı. Fazlaca korkmaya başlamıştı. Başını iki yana sallayıp gözlerini kapatarak daha derin bir nefes aldıktan sonra biraz olsun rahatlamaya çalışmıştı.

"Saçma ve gerçekliği olmayan bir oyundu. Oynadım ve bitti. Bitti.."

Yüzünü silip ışığı kapatarak yatağına ilerledi. İçinde büyüyen korkusu yorganı kafasına kadar çekme isteği uyandırıyordu. Yorganı tutan ellerini sıkarken gözlerini odada gezdiriyor, herhangi bir ses duymaya çalışıyordu. Hiçbir şekilde araba seslerinden başka bir ses gelmiyordu. Rahatlaması gerektiğini bir kez daha kendine hatırlatıp gözlerini kapattı.

Bu saatten sonra uyumak her ne kadar zor olsa da başka bir seçeneği yoktu. Yorganın altına tamamen girip zorla nefes almasına rağmen çıkmayıp uykuya dalmaya çalışmıştı...

●•

Yavaştan gelmeye başlayan tıkırtılarla gözlerini yavaşça araladı. Gelen sesler tıpkı çürük bir tahtaya bastığında gelen gıcırtılı ses gibiydi. Hâlâ yorganın altında duruyor, gelen sesleri daha dikkatli bir şekilde duymaya çalışıyordu. Bir an aklına dolap gelince nefes alışverişleri düzensizleşmişti.

Ne yapacağını bilmiyordu. Bağırmak istiyor ama ne tür bir şey olacağını kestiremiyordu. Herhangi bir yüz görürse tam oracıkta can vereceğini biliyordu.

Üzerindeki yorgan kaymaya başladığında gözlerini kocaman açıp yorgana tutunmuştu. Her ne kadar sıkı tutunsa da elleri arasından kayan yorgana engel olamıyordu. Gözündeki yaşlar yerinde durmayıp süzülmeye başlamıştı. Delicesine korkuyordu. Oyunu ilk gördüğünde saçma ve gerçek olmadığını düşünmüştü ama şu an olanlar hiçte sahte bir oyunmuş gibi gözükmüyordu.

Giderek üzeri açılmaya başladığında sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Başı açığa çıktığında gözlerini sıkıca yummuştu. Yüzüne hiçbir şekilde ışık vurmadığını fark ettiğinde hâlâ gece olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

Elleri çarşafı topak haline getirmiş sıkarken yüzüne değmeye başlayan ılık nefes yüzünden kalbi neredeyse durma raddesine gelmişti.

Gözleri kapalı olmasına rağmen delice ağlıyordu. Yüzüne değen ılık hava, vücudunun üzerine doğru gelen yoğunluğu hissedebiliyordu. Bir an karabasan diye düşündü ama karabasan'ın nefesi yoktu. Üzerindeki her neyse bir insan gibi nefes alıp veriyordu.

Son kalan cesaret kırıntısıyla gözlerini aralama kararı almıştı. Nasıl bir şeyle karşılaşacağını bilmiyordu. Ölümüne korkuyordu ama bunu yapacaktı.

Kirpikleri yavaşça aralanmaya başladığında karanlığa doğru baktı. Gözlerini tamamen açıp yukarı doğru baktığında siyah ama karanlıkta dahi fazlaca parlayan gözleri gördüğünde ağzını açmış bağıracakken ağzına kapanan elle engellenmişti. Korkudan bayılmadan önce hissettiği tek şey ağzını kapatan eldi...

●|●|●|●|●|●|●|●|●|●|●|●|●

Dark ᴶᴶᴷWhere stories live. Discover now