06:47

12K 1.2K 516
                                    

Esen rüzgârın eşliğinde sallanan yapraksız ağaçlar korkunç gözükse de bakmaya devam ediyordu. Birkaç dakikadır herkesin içeri girmesini bekliyorlardı. Beş kişiye yakın kişi hâlâ evin bahçesinde dolanıyor, Gri na'nın sabrını sınıyor gibiydiler.

"Neden girmiyorlar artık içeri?!"

Yoongi derin bir nefes çekip gözlerini evin bahçesindeki bedenlerde gezdirdi. Yapacak oldukları işin ne kadar tehlikeli olabileceğini farkındaydı ama Gri na'yı da yalnız bırakmak istemiyordu.

"Sabret."

Gri na gözlerini kapatıp başını kendine çektiği dizlerine yasladı. Şelalenin bir geçit olmasını diliyordu. Geçit değilse de ne yapacağını bilmiyordu. Bütün bunları Jungkook'un işkencelerini göze alarak yapacaktı..

Bahçedekiler yavaşça içeri girdiğinde Yoongi Gri na'yı bacağından sarstı. Sarsıldığından dolayı başını kaldıran Gri na diğerlerin bahçeden ayrıldığını görünce ayaklanmıştı.

"Zamanı geldi, Yoongi."

Yoongi de ayaklanıp etrafına bakındı. Ardından bahçe kapısına doğru çevirdi bakışlarını. Gri na hızlı bir şekilde kapıya doğru ilerlediğinde Yoongi de peşinden gitmişti. Demirden olan büyük kapıyı aralayıp duraksadı.

Derin bir nefes aldıktan sonra kapıdan çıkmıştı. Yoongi de peşinden çıkıp evden uzaklaşmaya başlamışlardı. İlk geldiğinde ağaçlar bulunan salondan geçtikten sonra tamamen karanlığa giriş yapmışlardı. Karanlıkta görebiliyordu ama etrafın karanlık olduğunun da farkındaydı.

"Şelale sol tarafta kalıyor Yoongi, gidelim."

Gri na adımlarını hızlandırıp ağaçların bulunduğu alana doğru ilerledi. O şelaleye varıp orada ne olduğunu öğrenmeye çalışacaktı. Gerçek dünyasına dönmekten başka hiçbir şey düşünemiyordu.

Saraydan oldukça uzaklaştıklarında girdikleri ormanlığa bir göz gezdirdi. Dizinin bir karış aşağısında kalan dumana bakıp ilerlemeye devam etti. Her yerde duman vardı, oldukça da yoğundu.

"Tam olarak nereden gideceğimizi bilmiyoruz Gri na. Burası hiç tekin bir yermiş gibi gözükmüyor."

Gri na yanındaki bedene bakıp yutkundu. Korkuyordu ama dışarı vurmayıp cesaretliymiş gibi gözükmeye çalışıyordu.

"Düz gitmemiz yeterli olacaktır. Biraz daha ilerlediğimizde şelalenin sesini duyabiliriz belki."

Yoongi etrafını süzüp derin bir nefes aldı. Her şeyin bekledikleri gibi çıkmasını umuyordu..

"Y-Yoongi..?"

Gri na duraksadığında Yoongi ondan tarfı dönüp duraksamıştı.

"Neyin var?"

Gri na gözleriyle karşıyı gösterdiğinde Yoongi bakışlarını o tarafa çevirmişti. Karşılarında olan beden durmuş onlara doğru bakıyordu. Kim olduğu hakkında en küçük fikirleri yoktu.

"Jungkook'un elçilerinden biri mi acaba?"

Gri na sorduğunda Yoongi omuzlarını bilmiyormuşçasına silkti. Onu ilk kez görüyordu.

"Öğrenmenin tek bir yolu var. Gel hadi."

Yavaşça karşısında kalan bedene doğru ilerlediler. Sert bakışlarını pelerinin altından bile hissedebiliyordu.

Dark ᴶᴶᴷWhere stories live. Discover now