Bozuntuya vermemek için biliyormuş gibi davranıp daha da rezil olma şıkkını seçerek birden atılıyorum öne.
"E-eee.Ne olmuş yani erotik kitapsa?" Diyorum kekelerken.
Bir kekelemem eksikti çünkü!
"Yok canım bir şey olmadı. Hoş bir kitaptır, okumaya devam et ;)"
Göz kırpıp kalkıyor masamdan ve ben ne diyeceğimi bilemez halde bakakalıyorum mekandan çıkıp giden adamın arkasından.
Kafamı dağıtmaya çalışarak telefonumu alıyorum elime ve saate bakıyorum.Girmem gereken derse daha bir saat olduğunu görüyorum ama kalkmak istiyorum bir an önce oturduğum yerden.Hem birkaç yeni biriyle tanışırım diye düşünüyorum kendi kendime. Sonuçta ben çokta yeni olmasam okuldaki insanlar benim için yeni olacak diye teselli ediyorum kendimi.
Düşüncelerle boğuşurken bir tane daha kahve almak ve hesabı ödemek için kasaya yöneliyorum.Parayı ödeyip kahvemi alıp çıkmaya hazırlanırken adam buralarda mıdır diye bir göz gezdiriyorum. Ama aradığımı bulamıyorum.
Hayal kırıklığıyla kapıya doğru yöneliyorum ama keşke yönelmeseydim. Elimdeki kahvenin üzerime boca olduğu yetmiyormuş gibi adeta sert bir kayaya çarpıyorum. Kafamı kaldırıyorum ve tam bağıracakken yeşilin en güzel tonu olan gözlerle karşılaşıyorum.
"Önüne baksana be HAYVAN!'' diye çemkiriyorum adama, ne kadar gözlerine bir iki saniye hayran hayran baka kalsam da.
"Ben miydin önüne bakmayan? O papaz saçların gözlerini kapatmış olacak ki beni bile görmedin!"
Papaz saç mı dedi o bana?
Daha fazla sinirlerimi bozmasına izin vermemek için gözlerine bir numaralı öldürücü bakışlarımı atıp arkamı dönerek tuvalete ilerliyorum.Tam girecekken kapının kilitli olduğunu fark ediyorum.Sinirden kapıdaki "tuvalet arızalıdır" yazısını bile görmüyorum. Tam geri dönecekken erkekler tuvaletine kayıyor bakışlarım. Sabahın köründe buradaki tek müşteri ben olduğuma göre, rahat rahat giriyorum tuvalete.Hemen gömleğimi ve içimdeki siyah atletimi çıkartıp kopardığım peçeteyle silmeye çalışıyorum söylenerek. Beyaz gömlek ya beyaz.En sevdiğim gömlek. Ben kendi kendime konuşmaya devam ederken kapı aralanıyor birden ve içeriye girene engel olmak için kapıya koşuyorum hemen. Kapıyı tutup bir elimle de içeriye girmeye çalışan adamı engellemeye çalışıyorum.
"Giremezsiniz!" diyorum bağırarak karşımdakinin kim olduğunu umursamadan.
"Niyeymiş o, cinsiyet değiştirdim de benim mi haberim yok?" Diyor az önce bana papaz saç diyen adam.
"Ha-ha-ha çok komikmiş. Giremezsin çünkü....Çünkü ben üzerimi çıkarttım." Diyorum yeterli bir açıklama olacağını düşünerek.
"Ee o zaman daha çok girmem lazım" diyor kapıyı ittirerek.
Bunu şakayla karışık yapmış olabilir ama ben dengemi kaybediyorum aniden kapıyı ittirmesiyle.Tam yere düşeceğimi düşünüp otomatik olarak yere tutunup kafamı falan vurmamak için dikleştirdiğim ellerim birinin boynuna dolanıyor. Sanki dans için beni döndürmüş sonrada dansı bitirmek için beni geriye doğru yatırmış gibi nazikçe bir elini enseme bir elini belime koymuş koyulaşmış yeşil gözleriyle gözlerime bakıyor. Ee bir de öp tam olsun diyorum içimden.
Bir dakika? Öper mi gerçekten? Öpsün benc..
Düşüncelerimi bölen şeyin düşündüğüm şey olmasının şokunu yaşarken karşımda öpücüğüne karşılık bekleyen adam öpücüğünü derinleştiriyor ve bedenimi kendisine yaslıyor.
Erotik kitap mı? -
Start from the beginning
