'Spor Salonu'

363 15 1
                                    

Merhabalar. Baya uzun süredir Yoktum sanırım buralarda. Açıklama bekliyor musunuz, hâlâ buralarda mısınız bilmiyorum.. Ben yine de yapacağım. Şöyle ki, okulum başladı, yeni düzenime alışmaya çalıştım falan derken gelemedim pek, sadece okuduğum hikayeler için girdim buraya. 11.sınıfım ve çalışmaya şimdiden başladım diyebilirim. Yani yine uzun aralıklarla gelebilir bölümler.. Çok uzatmak istemiyorum, okuyan olacağını da sanmıyorum zaten.. Neyse. Hepinize iyi okumalar.

-Zeynep-

Kerem'le ders çalışmayı bırakmış, odama geçmiştim. Telefonumu odasında bıraktığımı fark ettiğimde almak için geri döndüğümde telefonu Kerem'in elinde görmüştüm, ne yaptığını sorduğumdaysa cevabı 'sevgilimin telefonunu karıştıramaz mıyım?' olmuştu. Haliyle ben sıvı hale geçmiştim..

Bunda sıvı hale geçecek ne vardı, dediğinizi duyar gibiyim. Aslında doğru, öyle mutlu olacağım amenna bir şey yok ama ben öyle alışmışım ki bir zamanlar ters giden her şeye, Kerem'in ağzından çıkan her söz altın değerinde geliyor artık.

Fazla düşünmemeliyim, yarın sınavım var. Doğru düzgün çalışamadığım sınav.. Düşüne düşüne gözlerim ağırlaşırken, direnmeyip gözlerimi uykuya teslim ettim. Uzuuuun ve yorucu gün beni bekliyordu sonuçta..

×××

3.dersteyiz, önümde kağıt, elimde kalem var. Yaptığım şey ne mi? Hiçbir şey yapmıyorum daha doğrusu yapamıyorum. Kerem'in anlattığı -anlatabildiği- yerlerden de soru var aslında ama sorun şu ki, ben onları bile hatırlamıyorum. Ne yapacağım hakkında gram fikrim yok, ilahi güç inse şimdi beynime o bile kurtarmaz beni. O kadar söylüyorum artık!

Aklıma gelen saçmalıklarla kağıdı doldurmaya çalışıyorum -yarım puan bile gelse, puan puandır sonuçta.- ama yine de geçerli puan alabileceğimi sanmıyorum. Arka sayfada test var, tek tesellim bu..

Sınav bittiğinde Aylinle kantinde buluşup her liselinin yaptığını yaparak, sınav kritiğine girmiştik.

Bütün tenefüsü buna harcayacağımız belliydi. Aylin bir başlamıştı, susmak bilmiyordu çünkü. Deli! Telefon zilimi duyduğumda arayan her kimse ona bir teşekkür borçluydum artık, Aylin'in çene gazabından kurtarmıştı beni. Arayana baktığımda Kerem'i görmemle gülümsedim. Sabah beni okula bıraktığından beri görüşmemiştik, özlemiştim haliyle.

-Kerem?

-Bebeğim, naber?

İçim ne tarafa doğru akmalı şimdi? Bir insan tek kelimesiyle nasıl mest edebilir ki birini.. Kerem Sayer yapıyor işte..

-İyiyim de, neden aradın ki?

-Aramayayım mı?

-Ara tabii ki, onu demek istemedim de..

-Neyse, daha tenefüsün bitmesine çok var. Spor salonuna gelsene.

-Spor salonu mu.. Neden ki?

Aylin'e baktığımda bana sırıtıyordu. Hiçbir şey bilmiyordu, neye sırıtıyorsa!

-Ya Zeynep.. Soru sorana kadar kırk defa gelmiştin. Hadi bebeğim, bekliyorum seni burda.

-Tamam, geliyorum.

Telefonu kapadığımda Aylin'in sırıtışı genişlemişti. Gerçekten ne oluyor ya?

-Hayırdır Aylin, neye bu kadar sırıtıyorsun?

-Sana 'bebeğim', sana.

Bebeğim kelimesini üstüne basarak söylediğinde anlamıştım hanımefendinin derdini. Telefonumun sesi dışarıdan duyuluyordu büyük ihtimal.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 03, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

UMUTWhere stories live. Discover now