"İKİLEM"

352 16 0
                                    


×ZEYNEP×

"Zeynepcim, bence kulaklarını tıka ya da uzağımızda ol. Sesimizden hoşlanmazsan diyorum yani."

Söylediği cümleden sonra gözünü kırpan Kerem, sinirlerimi hoplatmaya yetmişti.

Zaten şu durumumdan dolayı yeterince sinirliydim. Ne bok vardı da daha çok sinirlendiriyordu beni?

Hiçbir şey demeden, rezil olmamak için hızlı adımlarla odama çıkmak üzere merdivene yöneldim.

"Kıçını devirip kaçınca bir şey değişmiyor güzelim."

Bu adam canına mı susamıştı? Ne halt ediyordu böyle?

"Ben kaçmıyorum tamam mı! Uzağımızda ol diyen sensin, kaçıyorum diye düşünüp beni durduran da. Sen önce bir şunu söyle; bu kızı sırf babası için mi yanında tutuyorsun, yoksa ilgin yüzünden mi? Bunu bir düşün derim."

Bu sefer göz kırpıp son noktayı koyan bendim. Sonunda akıllanıyordum galiba. Eh, geç bile kalmıştım kesinlikle!

Odamda birkaç dakika takılıp sıkıldığımı fark ettiğimde, depresyon zamanlarım için aldığım yiyeceklerimi almak için mutfağa geçtim. Cipslerimi, çikolatalarımı, şekerlerimi ve kolayı alıp odama çıkarken Kerem'in odasının kapısının açık olduğunu gördüm. Bakmakla bakmamak arasında gidip geliyordum.

Şu sıralar zaten sürekli ikileme giriyordum. Dengesizliğin kitabını yazmıştım resmen.

×××

Aylin'le Kutay o günden beri konuşmuyorlardı. Aslında ikisinin de diyecek çok şeyi vardı, sürekli aynı ortamda bulunmuşlardı da fakat konuşmak ikisine de zor geliyordu. Ne diyeceklerdi?

Kutay yalanını söyleyip Aylin'i daha çok kıracaktı, biliyordu. Bu yüzdendi suskunluğu zaten. Canından çok sevdiği kadını kırmamak.

Aylin ise ne diyeceğini bilmiyordu Kutay'a. İlk konuşması gereken de o değildi zaten ama Kutay'ın da konuşacağı yoktu, öyle gözüküyordu.

Biri artık bir adım atmalıydı, bu kişi de Aylin oldu. Hazırlanıp Kutay'ın sürekli gittiği karaoke bara yol aldı genç kız. Kutay her zaman oraya giderdi, biliyordu ki şimdi de oradaydı.

Yaklaşık 10-15 dakika yürüdükten sonra "Yankı" Bar'a vardı genç kız. İçeri girmeden önce bolca dua etti, her şeyin güzel olması için...

×××

×ZEYNEP×

Sürüklendiğim ikilemden sonunda çıkmayı başarabilmiş, bir karar vermiştim. Odaya gidiyordum, yaşayacaklarımı göze alarak. İçeri girebilir miydim bilmiyordum ama yaşanılacakları engellemem gerekiyor gibi hissediyordum.

Daha odaya yaklaşırken gözlerim dolmuştu, hallerini görünce ne yapacaktım? Tescilli bir salaktım, ciddi anlamda!

Odanın dibine geldiğimde bir an için durdum. Nefesimi düzene sokmam gerekiyordu. Ağlamamı da!

-Durma orda gel izle bizi Zeynep?

Duyduğum tok sesle şoka girdim. Bu adam nasıl görmüştü beni?

-Canım girecek misin artık? Ay iyi ki geldin biliyor musun tam da biz çağıracaktık seni.

Tam olarak şu an bu sıçmık sesli kadını yolasım gelmişti. Kerem bu şıllağa her şeyi anlatmıştı, belliydi. Bade de bunu gayet güzel kullanıyordu.

Sıçtığımın Bade'si!

-Ş-Şey, ben şey için şey etmiştim..

-Tamam Zeynep uzatma, içer gir artık. Yoksa ben başka yerlere gireceğim, hadi!

Dediği şeyi anlamamla yüzümü buruşturdum. Terbiyesizlikte sınır tanımıyordu resmen. Hele duygusuzlukta, hiç!

El mecbur içeri girdim yatak tarafına bakmadan. Baksam her şeyi geçtim halime ağlayacaktım çünkü. Rezillik üstüne rezillik yaşıyordum resmen.

-Bu tarafa bak Zeynep! Biliyorsun, yüzüme bakılmadan konuşmaktan hoşlanmam.

Kafamı çevirdim çevirmesine de, çevirmez olaydım be!

Ortalığa dağılmış kıyafetler, Bade'nin üstüne yığılı Kerem Sayer ve terden bir su olmuş Bade!

Bazen düşünüyorum, bunları hak edecek ne yaptım diye. Annem nerede, babam nerede, neden beni o iğrenç yere bıraktılar, ben neden sevilmiyorum diye ancak cevap bulamıyorum hiç. Her insan sevgiyi hak ederdi, ben niye etmeyecektim ki?

Madem hak ediyorum, neden sevilmiyorum? Neden sürekli darbe yiyorum?

-Canım bize içecek al da gel, hadi.

Canın kopsun inşallah!

Dolan gözlerim her zamankine tezat, herkes gibi bana ihanet etmiş, gözlerimdan firar etmişlerdi. Şimdi de küçük bir bebek gibi karşılarında ağlıyordum. Bundan daha fazla nasıl rezil olabilirdim acaba?

-Ya Kereğğm nasıl da acı çekiyor karşılıksız aşkından, şuna baaak.

Kapıya yaklaştığımda Bade'nin söylediği cümleden çok, Kerem'in cümleye gülmesi yakmıştı canımı. Bu kadar mı değersizdi yani sevgim? Saygıyı da mı hak etmiyordu?

-Haklısınız, acı çekiyorum belki ama yüzsüz veya karaktersiz değilim en azından. Bu da bir şeydir, değil mi?

#BÖLÜMSONU

Selam kuzucuklar. Bölüm biraz kısa oldu, afedersiniz ama elimden şu anlık ancak bu kadar geliyor. Zamanla uzayacak, merak etmeyin. Çok öpüldünüz minnoşlar, sevgiyla kalın.

UMUTWhere stories live. Discover now