"CENNET GÜZELİ"

343 17 1
                                    


Minnoş yazar Sude is coming! Nasılsınız canlar, okul nasıl gidiyor? Bölüm biraz Kerem'li oldu, bence iyi de oldu çünkü artık Kerem'in de düşüncelerini yansıtmam gerekiyor diye düşünüyordum. Ancak başarabildim mi, bilemiyorum. Neyse, iyi okumalar hepinize.

Kerem, içi sıkılınca hep yaptığı şeyi yapmış, içkiye vurmuştu kendini. Gözünün önüne gelen o görüntülerden, kıvırcık, muhteşemlikle kutsanmış yüzden kurtulmak istiyordu. Ancak olmuyordu. Zeynep'in o lanet olası muhteşem yüzü, gözlerinin ışığı, domatesleri doğrarkenki kaşlarını çatışı, konuşurken dudaklarının aldığı şekil Kerem'in aklından çıkmıyordu.

Sıçtığının cennet güzeli niye aklına gelip duruyordu?

Evet, Zeynep Kerem için 'Cennet Güzeli'ydi. Saftı, masumdu ve güzeldi. Çok güzel.

Şu an Zeynep'ten nefret edip, ona yapacağı şeyi düşünmesi gerekmiyor muydu? Hem Cennet Güzeli de neydi?

Sıçtığının Güzeli! Güzel falan değildi, sümüklünün tekiydi.

Şu an buranın da aklındaki düşüncelerini silemeyeceğini anladığında hızla yerinden kalktı ve parayı ödeyip çıktı genç adam. En iyisi eve gitmek ve hemen uyumaktı.

Zeynep'e bulaşmadan, ya da Zeynep ona bulaşmadan!

Eve vardı genç adam, binbir zorlukla. Şu anda tek istediği şey rahat bir uyku çekmek olurken, Zeynep'in ona bulaşmamasını diledi, Kerem.

×KEREM×

Zile basıp birkaç saniye bekledi. Kapı hemen açılmıştı zaten. Karşısındaki Zeynep'ti ve acilen kaçması gerekiyordu.

-Kerem? Senin ne işin var bu saatte evde, okulda olman gerekmiyor mu senin?

Hah! Ben de tam ne zaman hesap soracak diye bekliyordum, geç bile kaldı!

-Sanane Zeynep!

-Sen yine mi içtin!

-Sanane Allah'ın belası, sanane! Siktir olup gitsene sen ailene falan? Aa tabi, senin ailen yoktu değil mi, haklısın.

Zeynep'in gözlerindeki buğu, dediğim şeyi sorgulatmıştı bana. Allah kahretsin, ben ne saçmalamıştım yine!

Her şeyi geçtim, Zeynep'i iyice bulaştıracaktım yine. Trip atacaktı sürekli ve özür bekleyecekti. En iyisi şimdiden bu işi halletmek ve Zeynep'i başımdan siktir etmekti. Bunun için biraz tabularımı yıkmam gerekiyordu ancak başımdan göndereceksem, siktirip gidecekse değerdi.

-Zeynep?

-Zeynep?

Sıçtığımın Zeynep'i bakmıyordu. Ah hadi ama yeter artık!

-Ah siktirtme belanı Zeynep bak şu yüzüme artık!

Sonunda bana dönmüştü. Döndüğü gibi kendime çekip sarıldım. Özrümün etkili olması gerekiyordu. Bana bulaşmaması gerekiyordu sonuçta, değil mi!

Bir süre elleri havada hareketsiz kaldı ancak o da sardı kollarını, boynuma. Bir an, çok kısa bir an kokusunu duyumsadım. Kendisi gibi Cennet kokuyordu. Cennet Güzeli'nin, Cennet kokusuydu bu.

UMUTWhere stories live. Discover now