Bölüm 4

13.3K 1.4K 617
                                    

Mihera'nın Anlatımından

Kırmızı.

Ben ise laciverttim.

Sıkıntıyla nefes aldım ve aklımı kaybetmemek için saçlarımı çekiştirdim. Biz Ely'lerin ruhları; sarı, kırmızı ya da lacivert olabilirdi. Mühürlendiğimiz melez ise biz hangi ruh rengine aitsek aynısına sahip olurdu.

Jungkook ve ben nasıl farklı ruhlara sahip olabilirdik?

Kafayı sıyırmama beş kala zil sesi duydum, ürkmüştüm. Bu evrene geleli bir aydan fazla olmasına rağmen, hala şu saçma adetlere alışamıyordum.

Oturduğum yerden kapıya sürünerek vardım ve arada dans etmeyi de ihmal etmedim. Şarkı denen yeni öğrendiğim şey, anlamsız bir şekilde beni eğlendiriyordu ve sabahtan akşama kadar dinleyesim geliyordu.

"Bu ne?!" Kapıyı açar açmaz gördüğüm görüntüyle şok olurken, sakinleşmeye çalıştım. Jaehyun, Ji Eun ve internette araştırdığım, adı köpek olan varlık şu an tam karşımda duruyordu.

"Bilmem, daha önce hiç görmemiştim. Yolda peşimize takıldı, aldım geldim ben de."

Jae kucağında tuttuğu, küçük gibi görünen köpeği bana doğru uzattığında geri kaçtım. Hala hayvanlara karşı dikkatli davranıyordum çünkü daha önce hiç görmemiştim.

"Buna köpek diyorlar Jae-ssi. Misafirimizi kucaklamak isterdim ama yere koy, elleyemem." Yanağından sertçe makas aldım ve Ji Eun'u kucaklayarak koltuktaki eski yerimi aldım.

"Hoşgeldin, Ji Eun. Seni özlüyoruz."

"Ben de sizi çok özlüyorum."

Dünya hayatında yer alıyor olmak sıkıcıydı, insanlar tüm gün boyunca ne yapıyordu anlam veremiyordum. Koltukta uzanıp, evimi düşünerek geçirdiğim saatler tek eğlencemdi.

"Şu şeyin sesini kıssana, çok gürültülü." Jae benim yerimden kalkmadığımı görmüş ve yaklaşık iki saniye içinde müziğin kapanmasını sağlamıştı.

"Lisa'yla nasıl gidiyor?"

Kenarda duran elmayı ısırdım ve Jaehyun'un tam karşımdaki koltuğa oturuşunu izledim. Yanımda Ji Eun oturuyordu ve gergindi.

İçimizdeki en rahat olan Jaehyun'du ve üstündeki ego sinir bozucu değil, tam aksine tatlı gözüküyordu.

"Bugün sarıldık."

Ji Eun'la beraber oturduğumuz koltukta hızla dikleşmiştik. Beklemeden ısırdığım elmayı arkaya doğru fırlattım, gözlerim kocaman olmuştu ve şaşkınlığımı gizleyemiyordum.

"Ne?! Nasıl gitti anlat çabuk. Sana karşı olan hislerini anlayabildin mi?"

Jae yüzündeki ifadeyi önce sabit tutmuş, sonrasında ise dudaklarına kocaman bir gülümsemenin yerleşmesine izin vermişti.

Oturduğum yerden kahkaha atarak kalktım ve Jae'yi kollarımın arasına aldım. Bir şeyler başardığımızı görebiliyor olmak içimdeki umudun yeşermesini sağlıyordu ve sıkıcı olan günümü, adeta şenliğe çevirmişti.

"Seninle gurur duyuyorum Jaehyun." Ji Eun konuştuğunda gururlanan kişinin sadece o olmadığını fark etmiştim. Jae'nin yerinde olmayı gerçekten çok istiyordum.

"Yani çok sevinmemeliyiz. Sadece bana sarıldığında eskisinden farklı olarak mutluluk hissettiğini fark ettim. Hayatındaki varlığıma alışmış gibiydi, üstelik bu kadar kısa zamanda."

Elyora | JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin