8-Sky

92 11 0
                                    

Şarkı önerisi: Suran- Winter bird
Size yazarken dinlediğim şarkıları öneriyorum^^

Güneşin sıcak parıltıları tenimi okşarken huzursuzca yatakta kıpırdamıştım. Göz kapaklarımın üstünde olup, beni kaldırmamaya yeminli olan uykunun sıcak kolları kalkmamı zorlaştırıyordu. Bütün bedenim tutulmuşcasına yanarken zorla gözlerimi açmaya çalışmıştım. Gözlerimi açtığımda görüş açıma giren oda ile odamda olmadığımı farketmiş ve kısa bir an neredeyim ben diyerek kendimi sorgulamıştım. Kıyafetlerinin aksi olan oda, akşamın simsiyah renklerinin tersi bembeyazdı.

Yanağıma çarpan nefes beni huylandırırken hafifçe kıpırdanmış ve nefesin sahibine doğru yavaşça dönmüştüm. Gün boyunca çatık olan kaşların şimdi rahat, yüzünde huzurlu bir ifade vardı.

Ne kadar zorluk çekiyordun hyung? Ruhumu donduracak kadar soğuk, aynı zamanda beni yakacak kadar sıcak bir kalbin vardı. Neden soğuk olmayı seçiyordun? Neden sadece bana yardım ediyor, uçurum kenarında olan beni tam bıraktın derken, neden tekrar elimi tutuyordun?

Parmağımın ucunu tüy kadar bastırarak yüzünde gezdirmeye başlamıştım. Yanaklarından başlayan gezintim göz kapaklarına gitmiş ve bütün kirpiklerinde yavaşça konaklamıştı. Dudaklarına geldiğimde bir an duraksamış ve pembeliklerine bir süre bakmıştım. Uyanırsan kızar mıydın? Yaptığım ne kadar doğruydu?

Dün beni neden kurtardığını merak ediyordum. Sabah uyandığında bana kızar mıydın hyung? Ya da yine geçen günkü gibi beni hırsız gibi suçlamaya devam eder miydin?

Kendi içimde sorular içinde boğuşurken göz kapakların titremiş ve gözlerin benimkiler ile kesişmişti. İrislerinin içindeki gökyüzü benim siyahlıklarım ile karışırken beni izlemiştin. Gözlerindeki soğukluk şimdi yerini amansız bir merak Ve endişeye bırakmıştı.

Parmağımın hala dudağının yakının da olduğunu farkettiğimde hemen çekmiş ve toparlamaya çalışmıştım.

"H-hyung beni yanlış anladın be-"

"Neden kurtulmaya çalışmadın Jimin?"

"Neden yüzme bilmediğin halde suya atladın?"

Bu soruyu beklemediğimden dolayı bir an duraksamış ve sana ne söyleyeceğimi düşünmüştüm. Ne söylemeliydim hyung? Kurtulmanın fayda etmeyeceğini mi? Kurtulamasam bile beni bekleyen birisi olmadığını mı? Suyun benim arkadaşım olduğunu ve bana zarar vermeyeceğini mi? Anlayabilir miydin hyung? Beni kurtarmanın aslında beni ölümün soğuk ellerine verdiğini söylesem ne tepki verirdin? Artık dayanamadığımı söylesem

Gözlerin benimkilerin üstünde dans ederken cevap beklediğini biliyordum. Yapamazdım hyung. Seni de karanlığıma çekemezdim. Sen yıldızlar ile süslenmiş gökyüzüne sahipken, seni bulutların hakim olduğu karanlık geceme çekemezdim.

"Kurtulsaydım da bir şey değişmezdi hyung"

Neden öyle bakıyordun hyung? Bakma bana öyle hyung. Bana verdiğim kararlarda pişmanlık duymamı sağlama. Bana yaşamam için sebep verme.

Benim de içimde canlanmaya hazır bir filiz olduğunu itiraf etmemi sağlama

Diyemedim hiçbirini.Anlamanı istedim. Bakışlar insanların gerçek duygularını yansıtır derlerdi hyung. Sana baksam anlamaz mısın. Gözlerim ile kalbimden geçenleri hissedemez misin? Hiç kimsenin anlamadığı beni sen anlamaya çalışamaz mısın?

Sanırım anlayamazsın hyung. Yavaşça yanımdan kalkıyorsun.

'Kalkma yanımdan. Hyung gitme.' diyemiyorum. Yatağın sıcaklığı birden gidiveriyor. Üşüyorum. Sıcaklığını arıyorum.Elim daha demin yattığın yere gidiyor. Bir de elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeye çalışan sana bakıyorum.

Unique Rose /yoonmin/Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora