4-Talking to the moon

116 17 18
                                    

Jimin in Mırıldandığı şarkı ve Suga nın çaldığı şarkıyı ekliyorum. Şarkı ile dinlemeniz daha iyi olur <3

Şarkı adı: Kream- Talking to the moon🌓

Yatakta diğer tarafa dönüyorum. Saat gece yarısı 2.
Ay ın ışınları pencereme çarpıp kalbime yansıyor. Bu gece de, uyku tutmayan o gecelerden olduğunu anlamam uzun sürmüyor. Yatakta huzursuzca kıpırdanıyorum. İlkbahar girmemize rağmen devam eden soğuk hava yorgan örtmeye mecbur kılıyor. Yorganıma biraz daha batıyorum.
Biraz üşüdüğümü hissediyorum. Gerçi vücudumun mu,kalbimin mi üşüdüğünden emin değilim.

İzliyorum ay'ı. Şimdi kalktım ve pencerenin kenarına oturdum. Uyuyamadığım zaman söylediği şarkıyı söylüyorum.

Mavi ayın odayı aydınlattığı gece, pencereye yaslanarak; bulutların rüzgarda sendeleyişini izliyorum. Yavaşça şarkıyı mırıldanmaya başlıyorum:

"Ay ile konuşuyorum

Tüm gece gözlerim açık bir tek

Ay ile konuşuyorum

Belki ayı görürsün ve konuşursun benimle

Bir aptal gibi

Seni aramayı deniyorum ama ulaşılamazsın

lütfen, lütfen bir gün sesimi rüyalarında işit "

Şarkı bittiğinde gözlerim doluyor, boğazımda yumru oluşuyor. Neden bu şarkıyı dinlediğimde böyle oluyor bilmiyorum. Neden her seferinde gözlerimden yaş akmadığı halde, kendimi delice ağlamış gibi hissediyorum, her seferinde boğazıma yumru takılıyor bilmiyorum. Tek bildiğim her zamanki gibi yine ve yine burada oluşum.

Güneş, sarıları ve turuncularıyla yavaşça belirmeye başlarken dolu gözlerle bunu izliyorum. Işın parçaları dünyanın her yerinde güzel, yeni bir günün başlangıcı; benim ise sonuma biraz daha yaklaştığımın habercisi.

Hafif bir şekilde görebildiğim güneş ışınlarını ile camın yanından kalkıyorum.

Bedenim bir süre oturduğum için uyuşmuş. Kalbimin ise ne zamandır uyuşmuş olduğunu hatırlamıyorum.

Yavaşça masaya yaklaşıyorum. Masanın yanına vardığımda üstünde duran kitaba uzanıyorum

'Küçük prens'

Benim kitabım. Bu kitabı okuduğumda rahatladığımı hissediyorum.

Pencerenin kenarına tekrar yerleştiğimde işaretlenmiş yerleri tekrar okumaya başlıyorum

Bir cümle dikkatimi çekiyor.

"Gözler kördür. İnsan ancak yüreği ile baktığı zaman gerçekleri görebilir"

Elim hafifça yazının üstünde dolaşıyor. Gerçek olmasını diliyorum bu sözün. İnsanların beni tanımadan, yargılamasını istemiyorum.

Beni kalplerinde saklamalarını istiyorum. Yapmacık değil, gerçekten saf bir şekilde sevmelerini istiyorum.

Ama onun yerine her seferinde yalnız kalıyorum. Neden hyung? Sevilmeyecek biri miyim? Ben de okuduğum kitaplardaki ana karakterler olamaz mıyım?

Mesela Birisinin küçük prensi olmak istiyorum. Uzakta olmasına rağmen ona ulaşmak için her yolu denemek, onu özlemek istiyorum.

Ya da birisinin gülü olmak istiyorum. O kadar Gül'ün arasında  onun için eşsiz olmak , uzaklara gitmesine rağmen onu beklemek, onu görmeden sevmek istiyorum

Unique Rose /yoonmin/Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang