Unique Rose /yoonmin/

3- Ugly

Şarkı önerisi: The truth untold- Bts
Hyung keşke o gün Jungkook denen çocuğa öyle demeseydin...

"Yeter Jungkook herkese böyle davranmaktan vazgeç"

Neden böyle söyledin hyung? Sen de herkes gibi bana acımış mıydın? Herkes gibi sen de küçük mü görmüştün beni?

Keşke söylemeseydin hyung. Bir olayı engellemek için söyleyeceğin bir sözünün başıma başka olaylar  yaratacağını bilseydin yine de yapar mıydın? Yine jungkooka bana kötü davrandığı için o kafede öyle söyler miydin? Yoksa beni o halde öyle bırakır mıydın?

Bilmiyordum

Benim karşılık vermemi isterdin değil mi hyung? Her zaman öyle söylerdin.
'Kız mısın sen?'
'Göbeğini eritip biraz güçlen'
'Neden söylediklerine göz yumuyorsun?'
'Jimin! sessiz kalma hiç bir zaman. Karşılık ver'

Bunlar değil miydi senin sözlerin?
Ama yine de karşılık vermeyeceğimi "veremeyeceğimi" bilirdin.
Neden mi hyung?

Küçükken her gün okula yürüyerek gider ve gelirdim. Önlüğüm Ve ayakkabılarım diğer çocuklar gibi şaşalı ya da parlak olmasa da, ben de her çocuk gibi okul üniformamı giydiğimde kendimi havalı Ve karşı koyulmaz hissederdim.

Bir gün sonbahar ayında, ağaçlar yapraklar ile vedalaşıp son dansını yaptığı zaman ; ortaya çıkan bu görüntüyü izleyip eve dönüyordum. Sarı Ve kahverenginin muhteşem uyumu karşısında gözlerimi sonuna kadar açmış, yavaş yavaş çıplak kalan ağaçların arasından geçerken bir yandan da en sevdiğim çikolatamı almış eve dönüyordum.

Babamın olmayışı, annemin az maaşı yüzünden ayda yılda yediğim 1ya da 2 çikolata beni her seferinde mutluluktan havaya uçururdu.

Ama o çocuk hyung...

O çocuğun bırak çikolata almaya, üzerine giyecek doğru düzgün kıyafeti yoktu.

Onu gördüğüm an kıyafetlerimi vermişti istemiştim hyung.
Okula bir daha formayla gidemeyecek olsam da, herkes tarafından alay edilecek olsam da o çocuğun siyah irislerindeki üzüntüyü az da olsa azaltmak istemiştim.

Hava soğuktu hyung. Yapraklar rüzgarda oradan oraya dans ederken herkes oluşan güzelliğe bakıyor ama karşımızda duran güzellikleri görmüyordu.

Hyung ben o gün o çocuğa sadece elimdeki çikolatamı verebildim.
Kıyafetlerimi versem de o şekilde bir sürü çocuk vardı. Hepsi küçük  ellerim ile halledebileceğimden fazlaydı.

O gün belki ona çok yardımcı olamadım ama hyung, çikolata yerken gözlerinde oluşan mutluluk parıltılarını asla unutmadım.

Karşılık vermeyişlerimin, susuşlarımın, karşılık vermek yerine kendi başıma göz yaşlarımda boğulmalarımın Nedeni buydu hyung.

Ben küçüklüğümden beri sadece iyiliklere karşılık verdim.
Zor olsa da, acıtsa da ben onlara mutluluk için karşılık verdiğimde hep gülen bir yüz ile karşılaştım hyung. Soğuk, kızgın Ve sinirli bir yüz ile değil.

Birisi güldüğünde ben de ona en güzel gülüşümü verdim.
Çiçek verdiğinde çiçek, sevgi verdiğinde sevgi verdim hyung.
Kin, nefret duyguları değil.

Hyung bu yüzden o gün jungkooka karşılık vermedim. Sen de verme hyung. O senin arkadaşın. Ne de olsa siz daha uzun süredir tanışıyorsunuz. Sadece tek istediğim benden başkalarına kötü davranması engelle. Başkası kötü hissetmesin.