Bölüm.35. Baba Müsveddesi

2.5K 232 69
                                    

Merhaba güzellerim!

Yepyeni bir bölümle biz geldik. Bölüme oy verip yorum bırakmayı unutmayın, olur mu? 

Keyifli Okumalar;:)))

Bölüm. 35. Baba Müsveddesi

Aradan birkaç gün geçmişti ki, iki eski arkadaş çeşme başına su almaya gidiyorlardı. Gidiyorlardı gitmesine ama Menekşe'nin içinde kendisinin de adını koyamadığı bir tedirginlik vardı. Sanki biri ya da birileri onu arkasından takip ediyormuş hissi gibi...

Sürekli arkasını önünü kollama ihtiyacı hissetmek ve bu hisle yaşamak safi eziyetti. Sırf bundan sebep yüreğini sıkıştıran tedirginlik hat safhaya taşınmış ruhunu ele geçiren meyus bir sünger gibi emiyordu yaşam enerjisini.

Üzerine çullanan karamsarlık gitgide çoğalırken, duyuları bir nefes kadar yakınında olduğunu algılıyordu. Görümcesiyle aynı yolu yürüyor adımlarını aynı düzende atıyordu lakin ruhunu emen meyustan bir türlü kurtulamıyordu. Çok geçmeden vücudunu ürperten tılsımlı bir dalga yalayıp geçti varlığını. "Bismillah."

Genç kadın, benliğini sarsan ürpertiden dolayı Yaradana sığınırken, ister istemez sesinin ayarı yüksek çıkmıştı. Menekşe'nin sararıp solduğunu buna müteakip vücudunun kasıldığını gören Zeyno, "Ne oldu yenge, bir tuhaf oldun?" diye sordu.

"Şu önümüz sıra giden adam yanımdan geçerken bir ürperti yokladı beni. Bende anlayamadım ne olduğunu."

Zeyno kaşlarını çatarak, "Kim ki bu adam?" diye sordu.

"Kim olduğunu bilmiyorum ama garip bir şekilde yanımdan geçip giderken onu bir yerden tanıyormuşum hissine kapıldım. Oysa bu adamı şimdiye kadar hiç görmedim."

Gözlerini kısarak giden adamın peşinden dikkatlice bakan Zeyno, "Gerçekten çok garip. Hiç görmedin ama tanıyormuş gibi hissettin, öyle mi? Bu yaşıma kadar bende buralarda ilk defa görüyorum. Keşke yüzünü daha net görebilseydim, belki o zaman tanırdım?"

"Keşke ama bende fazla göremedim yüzünü."

O günün ardından bir rüya gördü Menekşe, rüyasında o sokakta gördüğü adam, ellerini uzatarak "gel gel" diye seslenmekte ve sürekli olarak kahkahalar atarak gülmekteydi...

Menekşe, gördüğü rüyanın etkisiyle kan ter içinde kalmış fakat başka bir sesin etkisiyle gözlerini aralamıştı...
Menekşe'nin uykusunda telaşlanıp çırpındığını gören Umut, hem "Menekşe, Menekşe," diye sesleniyor hem de vücudunu sarsarak uyandırmaya uğraşıyordu.

"Ne oldu aşkım, neden uykunda çırpınıp duruyordun? Şu haline baksana ne hale gelmişsin, vücudun terden sırılsıklam olmuş?"

Umut, yarı uykulu bir şekilde yatağından kalktı savruk hareketlerle birkaç adımlık mesafede duran iki kişilik masanın üzerindeki cam sürahiden bir bardak su doldurdu. "Al hayatım biraz su içte kendine gel. Sonrada neler olduğunu anlat bana."

Suyu içen Menekşe, "Bende bilmiyorum neler olduğunu. Geçen gün sokakta bir adam gördüm bugün de aynı adam rüyama girdi. Bana ellerini açmış sürekli "gel gel" diye çağırıp duruyordu. Üstelik adamın kahkahalar atarak bir gülüşü vardı ürkünçtü doğrusu."

Gördüğü rüyanın etkisinde kalan Menekşe, anlatırken bile tedirgindi. Umut, eşinin gördüğü rüyayı onu daha fazla germek adına yorumlamak istemedi ama onun da garibine gitmişti. "Peki, bu adamı daha önce görmediğinden emin misin? Ne bileyim, görüp unutmuş falan olabilirsin mesela?"

Yöresel Aşk (Göçebeler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin