Kuma

5.1K 314 129
                                    

Nightcore- aviva grrrls

Bir insanın gözlerinde bir çok insanın intiharı gizlidir. Kimi insan ruhları ile kimi ise bedeni ile veda etmiştir o gözlerde. Anlayamıyordu. Kimse anlayamıyordu minik bedeni. Kırılmış, özlemiş, acı çekmiş, parçalanmış bedeni kimse anlamıyordu. O gün sigarasını yere fırlatıp Jungkook un geldiği ata binip yatak odasında ağladığı günün üzerinden tam bir ay geçmişti. Krallık gün gittikçe büyümüştü. Halkı gıdada kıtlık çekmiyordu artık. Park Jimin turnayı sanırım ilk kez gözünden vurmuştu. İlk başlarda aklını yitirmişti. Şuanda ise değişen bir şey yoktu. O normalden korkardı. Doğru olan anormallikti.

"Yoongi çocuk öylemi tutulur? Bırak bana. Kambur kalacak yavrum."

Hoseok çocuğu neredeyse ters tutan Yoongi den kurtarmış ve kucağına almıştı. Hep böyle devam eden tatlı çift aralarındaki buzları eritmişti. Henüz eşlenmemişlerdi lakin mutlulardı. Yoongi oğlu ve damadı ilede barışmıştı.

"Sanki ömrüm boyunca çocuk baktım. Bak gel biz Seok Jin e kardeş yapalım. Hem bende çocuk nasıl bakılır öğrenmiş olurum."

Yoongi nin muzipçe konuşması ile Hoseok resmen yerinden sıçramıştı.

"Yoo! Hayatta olmaz! Ben ne kadar acı çektim haberin var mı?"

Hoseok sanki o acıyı bir daha hissetmiş gibi titremiş ve Yoongi ye bakmıştı.

"Tabi sen altta olursan sorun yok."

Hoseok da Yoongi gibi muzip bir sesle konuşmuş ve gülmüştü.

Seok jin ise babasının kucağındaki oğlunu almış ve kulaklarını kapatmıştı.

"Yah! Çocuğumun psikolojisini bozacaksınız. Ne yapacaksanız odanızda yapın ama baba söyleyeyim amcam anlattı banada senin küçüğüne az küfür ve behdua etmemiş babam."

Seok jinin gülerek konuşması ile Yoongi dışındaki herkes gülmüştü. Yoongi ise sadece gülmemeye çalışıyordu.

"Eskiden severdin ama. Ah acıttın be! Elin ağır!"

Yoonginin koluna inen yumruk ile küçük bebekler mutlu olmuş ve kahkaha ile gülmüşlerdi. Yoongi ise gülerek damadının kucağındaki minik kızı almıştı. Minik kız güldükçe oluşan gamzenin üzerindeki minik ben Yoongi nin dikkatini çekmişti.

"Aman tanrım gamzesinde beni var!
O bir melez."

Yoongi sevinç ile konuşmuş ve bunu demesi ile mutluluktan ağlayan oğlu ve omegasına bakmıştı. Bir alfa kızı eğer melez olursa bir yıl içinde reşit olur ve kendine en güçlü vita yı bulurdu. Yıllar önce nesli tükenilen vitalar dan henüz demek ki bir tane vardı. Vita ise çoktan minik kızı aramaya çıkmıştır. Namjoon ağlayan eşine sarılmış ve gülmüştü. Lanet olsun bir vita damadı olacaktı. Bu harika idi. Artık savaş açamazdı hickimse onlara. Vita tek sihiri ile hepsini öldürürdü. Jin ise birden en mantıklı soruyu sormuştu.

"Peki ya kızımı küçük yaşta iken bulursa? O zaman ona anında sahip olmaya çalışacaktır."

Jin endişe ile konuştuğunda herkes biraz tedirgin olmuştu. Bu esanada hiç konuşmayan Jikook ikilisi araya girmişti. İkiside zıt yönde düşünmüştü.

"Yapacak birşey yok."

"Buna karşı çıkabiliriz."

Jungkook ruhsuzca konuşurken. Jimin bir şekilde yiğenini kurtarmaya çalışıyordu. Jimin sinir ile konuşmuştu.

"Ne demek yapacak bir şey yok. Gerekirse onu öldürürüz."

Jimin in saçma cümlesi ile Jungkook ayağa kalkmış ve gülmüştü saf sinir ile.

"Onu öldürürmüyüz? Ağzımıza tükürür bırakır lan! Hatta bırakmaz bile beter hale getirir hepimizi. Vita o omega değil! Hem belki oda daha küçüktür."

Sona doğru Jimin in ağladığını görünce Jungkook sesini alçaltmıştı.
Jimin i kendine çekip sarılmış ve civciv sarısı saçlara bir öpücük kondurmuştu.

"Üzgünüm çiçeğim. Bilerek bağırmadım. Sadece bir an sana zarar verme düşüncesi beni korkuttu. O zaman seni ben bile koruyamayabilirim."

Gece vakti. Hoseok un yatak odası.

İki genç yataklarına yatmış ve uyumaya hazırlanıyordu. Yoongi ise bir türlü uyuyamıyordu. Hoseok banyoda üzerini değiştirirken kapının deliğinden onu izlemişti. Bir insan doğum yapmasına rağmen bu kadar mükemmel olabilirmiydi?

Şimdi ise ona arkası dönük olan Hoseok u rahatsız etmeye çalışıyordu.

"Yoongi yat uyu! Uykum var be adam."

Yoongi daha fazla sırtını dürtmüştü.

"Ya hadi bak kısa sürecek."

Hoseok ise hahlamıştı.

"Buna kendin inanıyor musun? Olmaz başım ağrıyor."

Yoongi daha fazla dayanamamış ve belinden tuttuğu gibi kucağına çekmişti genci.

"Daha yaratıcı olamadın mı?"

Tek kaşını kaldırarak ve sırıtarak cevap vermişti Hoseok.

"Kirpik dillerin ağrıyor Yoongi-ah olmaz."

Genç ne kadar olmaz desede sabaha doğru iki gencinde saç rengi değişmişti.

************************************

Sabah vakti gözünü ilk açan Hoseok olmuştu. Sarı saçlı olmayı özleyen genç arkasındaki ağrıyı umursamadan aynanın karşısına geçmiş ve turuncu saçlarına bakmıştı.
Sarı olması gerekiyordu. Buda demek oluyordu ki Yoongi başka birini daha mühürlemiş ve sarı rengini ona vermişti. Saçlarını ise fark edilmesin diye boyamıştı. Hoseok hızla yataktan aldığı yastık ile uyuyan eşinin suratını kapatmış ve üstüne çıkmıştı. Yoongi ise sabah ôpücüğü ile kalkmak yerine boğularak uyanmanın verdiği etki ile Hoseok u itmiş ve üzerinden atmıştı.

"MANYAK MISIN BE ADAM!"

Yoongi sinir ile bağırmış ve Hoseok a bakmıştı. Ağzından bir küfür kaçmasına engel olamaz ken odaya dalan oğlu, damadı ve jikook ikilisi durumunu çok fazla zorlaştırmıştı. Hepsi aynı anda oha diye bağırmış ve ağlayarak hala ona yastıkla vuran eşini dönmüştü.

"Tanrı seni alsın! Nasıl bana kuma getirirsin! Öldüreceğim ikinizide!"

Yoongi yastık ile ona vuran kocasını tutmuş ve sarılmıştı.

"Bir dinle beni adam! Senden sonra hergün kendimi ickiye vuruyordum. Sabah kalktığımda çok geçti ama merak etme onu öldürdüm."

Yoonginin konuşması ile biraz rahatlatan omega son cümlesi ile sinirlenmiş ve daha fazla vurmaya başlamıştı.

"Katil! İki canıda mı aldın? Çocuğun ne suçu vardı?"

"Lan o betaydı!"

"Oh! Tamam. Yinede Tanrı senin cezanı versin emi boyu devrilesice!"

Umarım hoşunuza gitmiştir. Oy  ve
Yorumlarınızı bekliyorum.

Hoşçakalın.!😙🤗

Kore_melodisi isteyen instadan takibe alsın.😘 Sayfa benim değil.

Veliaht Prens - JikookUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum