Y.E.2.Bir Umut

1.1K 66 4
                                    

Reklamsız okumak için www.kotulugunefendisi.com



2 Bölüm

Bir Umut

Kadın ''Neden engel olmadın?'' diye sordu. Adam bir şey söylemedi. Kadını kaldırdı ve kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı, kadın bağırmaya başladı onu bahçe kapısına kadar sürükledi ve çitin üzerinden kadını dışarıya fırlattı. Kadın yerde yuvarlandı ve bağırmaya başladı. ''Qez!'' dedi. Askerler geriye dönüp baktılar Adam içeriye giriyordu. Qez yanındakilerle birlikte geri dönüyordu, arkadaşından istediği yayı ve ok verdi. Qez adam geriye dönerken sırtından vurdu. Adam sırtına saplanan ok yüzünden kapı eşiğine güçlükle tutunabildi.

...

Kalmukyada herhangi bir yer

İhtiyar elini masaya vurdu ve biraz daha kımız istemişti. İki şişeyi bitirmesine rağmen hafif sarhoş olmaya başlamıştı. ''Bierta beklediğimiz gün geldi'' dedi. Bu sesin kime ait olduğunu biliyordu eskiden çok güçlü olan şu anda ölmekte olan karanlık sesti bu. Masa biraz siyahlaştı ve Bierta'nın yüzüne baktı.

''7 yıl önce kaybettiğin çocuk tekrar ortaya çıktı idam edilecek. Onu kurtarmalısın'' dedi. Güldü bu safsataya inanmıyordu. Her zaman ki söylediği sözle cümleye başlamak istedi fakat cümle kurmak bile gereksizdi. Karanlık ses onun ilgilenmediğini görünce konuşmaya devam etti. ''Radax ve Biberli hanımın haberi yok çünkü çocuğun gücünü bilen kişiler öldürüldü. Onda ki karanlık gücü bilen yok. Bu son umut Bierta bunu kaybedersen gerçekten kaybetmiş olacaksın. '' dedi. Başını kaldırdı kimsenin görmediği ve sadece onun gördüğü bir zamanlar tüm karanlık gücü elinde tutan varlık artık bu gücü kaybetmişti. ''Sen de kaybettin'' dedi.

''Eğer onu idamdan kurtarırsan kazanmak ve geri dönmek için bir şansın olacak. 20 yıldır ortalıklarda yoksun hiç orduya ne olduğunu düşünmedin mi?'' diye sordu. Bierta ''Hayır'' diye cevap verdi. Bierta ayağa kalktı, merdivenlere doğru yürüyordu. Karanlık varlık ''Umutsuzların umudu ol'' diye fısıldadı kulağına. ''Başkalarının sözleri sadece başkaları söyleyince anlamlı.'' Dedi. Duvardan güç alarak yukarıya çıktı ve odasının kapısını açıp içeriye girdi. Kapıyı kapattı. Odanın kenarında duvara bitişik bulunan sandalyeye oturdu ve masaya yanaştı. Karanlık varlık biçimsiz duman şeklinde göründü. ''Nerede?'' diye sordu.

''Krimor Şehri Culdan Krallığına ait. '' dedi. ''Hmm, Kral Galvan(Gavanant) elinde demek halen. '' dedi. Ceketinin cebinden Yundan kuşuna ait tüy çıkardı, diğer taraftan siyah sayfa ve siyah zarf çıkardı. ''Dediğin gibi olsun yıkıl karşımdan'' dedi. Varlık kaybolmuştu. Bierta(Borla) ''Her şeye sıfırdan başlamak'' diye mırıldandı. Yundan kuşunun kanlı tüyü ile siyah sayfaya Krala yazı yazmaya başladı. Kurt mührünü koydu, kanın kurumasını bekledikten sonra sayfayı katladı ve siyah zarfın içine koydu. Zarfı kumaş parçası ile sardı. ''Ufaklık!'' diye bağırdı. Çocuk içeriye girdiğinde yüzünün üzerine kapaklanmıştı, çabucak ayağa kalktı, burnu kanamıştı. ''Buyurun!'' dedi.

''Bunu Siyah Düşler hanında Ozan Sazan'a götür.'' Dedi. Çocuk Biertanın verdiğini aldı. Bir de ona Kara mangır uzattı. ''Bunu da yanında ver ama sakın kimseye gösterme yoksa parmaklarını kesip yediririm sana bu da bedeli 100 gümüş. '' dedi. Çocuk biraz ürpermişti ama daha önce Siyah Düşler hanına girmişti. Dünyanın en tehlikeli hanlarından bir tanesiydi. Efsanelerin bile bu handa içtiği söylenirdi.

...

Çocuk handan çıktıktan sonra hiç durmadan koştu, yorulduğunda soluklandı ve tekrar koştu. Bilinmeyen ihtiyardan tarafından verilen haber 100 gümüş değerinde idi. Hancı bunun 80 gümüşünü kendine alsa bile 20 gümüş son zamanlarda elde ettiği en büyük kazançtı. Bir aylık kazancını tek seferde almıştı. Siyah düşler hanına geldiğinde içeriye girdi. Şehrin en eski ve en bakımsız hanıydı ama dünyanın en iyi içkileri en güzel müzikleri ve en güzel kadınları ve erkekleri bu handa bulunurdu. En çok para kazandıran işlerde buradaydı. Hiçbir normal insanın içeriye girmeye cesaret edemediği yerdi. Çocuk içeriye girdi ve Ozan Sazan'ı buldu. Haber ulaştırmak için en güvenilir kimseydi bunun bedeli çok pahalıydı. Eğer haberlerden güvercinlerin, atmacaların, kartalların, denizlerin, rüzgarların, okyanusların, denizlerin ve diğerlerinin haberlerinin olmamasını isteniyorsa tek haberci Ozan Sazan'dı. Haberlerini şarkılarını ile sarıp Kalmukyanın her yanına güvenli şekilde gönderebilirdi. Krallıklar bile bazen ona ihtiyaç duyarlardı. Çocuk giriş katta bulunan son odaya gitti ve kapıyı çaldı. Sazan ''Kim?'' diye sordu.

''Çok önemli haber için buradayım. Ne olduğunu ve kimin gönderdiğini bilmiyorum ama çok önemli gerçekten eğer içeriye almazsanız parmaklarım kesilerek yemek zorunda kalacağım.'' Demişti. Sazan ''Kapıyı aç'' dedi. Çocuk içeriye girmişti. Masanın başında Ozan elinde ki sazı duvara yaslamıştı. Oturmasını söylemişti. Çocuk elinde olanı ona verdi. V Ozan bıçağını çıkardı. ''Eğer haber yeterince önemli değilse dilini kesip sana yutturacağım.'' Dedi. Ozan kumaşı biraz açtığında yüzü değişti. Çocuğu başından savdı ve ona 10 gümüş para verdi. Çocuk gitmeden önce Kara mangırı masaya koydu. Çocuk sevincinden uçmayı öğrenebilirdi bu gecede kazandığını başka hiçbir zaman kazanmamıştı. Odanın kapısı kapandığında kumaşı tamamen açmış ve siyah zarfı görmüştü. ''Kara Mangır ve Siyah zarf

Zarfın üzerinde Culdan kralına yazıyor ve Kurt mührü vardı. Ozan bunun tam anlamında ne olduğunun farkında idi. Çift korumalı bir şarkı yazması gerekiyor. İyi bir heybeye konması gerekiyor ve elinde ki en iyi haberci bu haberi ulaştırmalıydı. ''Efendi Bierta'ya ait olmalı. Krala bir mektup ya bir tehdit ya da apaçık savaştır.'' Diye mırıldandı. Sazını eline aldı şarkısını söyledi. İki farklı şarkı ile zarfı korumaya aldı. Bu koruma zarfı tehlikelerden korunmasına sebep değildi. Sadece bu zarftan Kalmukyada hiçbirinin haberi olmaması anlamına geliyordu. Heybeye yerleştirdi ve duvara üç kez yumruklardı. Haberci geldiğinde ''Culdan kralına gidecek. Önemi ölüm gibi unutma!'' dedi.

Yaşayan Efsane I: İlk UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin