Y.E.38.Ormanın Sahibi

86 6 0
                                    

www.kotulugunefendisi.com

38 Bölüm

Ormanın Sahibi

Borla çocuklarla vedalaştıktan sonra kılıçlarını yanına almıştı. Belinde bir kılıç sırtında kaderin kılıcını taşıyordu. Ormanın içine girdi bu ormanı iyi bilirdi başı boş bir orman değildi. Ormanın içinde ilerlediğinde takip edildiğini anlamıştı. Ağaçtan uçarak yanından geçen cadı diğer ağaca geçmişti. ''Yabancı buralar bize ait geri git yoluna'' dedi. ''Artık buralar bana ait. İtirazı olan kılıcımın tadına bakacak'' dedi. Cadı uçarak ona hızlıca saldırmayı denedi. Borla kılıcını çekip kafasını gövdesinden ayırdı. Biraz bekledi karşılık gelmeyince yoluna devam etti. Ağaçların tepesinden hızlıca cadılar inmeye başlayınca Borla ikisine yüzünü döndü ve kılıcını havaya savurdu. İki cadı ölürken Borla'nın üzerine cadılar halen gelmekteydi. Kılıcını yere sapladı ve toprak rüzgarla havalanıp kalktı. Cadılar her biri bir tarafa dağılırken bazıları kalkmaya fırsat bulamadan Borla tarafından boğazları kesilmişti. Cadılar son yıllarda bu kadar cadı kaybettiklerini hiç olmamıştı.

''Sen kimsin yabancı?'' diye sordular. Borla ''Yıllar önce Karanlığın Ordusu yenildiğinde bu ormanı Borla cadılara bırakmıştı. Tarnova İmparatorluğunun mülkün sahibi geri döndü. Size verdiğim ormanı geri almaya geldim.'' Dedi. Cadılar ağaçlarda kendilerini göstermeye başlamıştı. Çalılıklara saklananlarda kendilerini göstermişti. ''Sen kimsin yabancı bu mülkün sahibi çoktan öldü. '' dediklerinde Borla sırtındaki kaderin kılıcı çıkardı ve onlara gösterdi. ''Aranızda yaşı olmuş olanlar bu kılıcı iyi bilirler o mülkün sahibi benim.'' Dedi. Kılıca baktılar ve hatırlayan başta çıkmasa bile saldırıya geçmediler. Borla biraz daha bekledi onlar saldırmadığı sürece saldırmayacaktı. Cadılardan birisi ''Borla'' dedi. ''O Borla!'' diye sözlerini yüksek sesle tekrarladı. Nereden geldiği belli olmayan ama uzaklardan gelen ses.

''Bizden ne istiyorsun?'' diye sordu. Borla ''Yıllar önce size devrettiğim bu ormanı bana tekrar bırakmanızı eğer kabul etmezseniz burada yaşayan cadıları öldürürüm. Bana ait olanı geri almaya geldim ve kararlıyım.'' Dedi. Cadılar birbirlerine baktılar. Büyük Cadılar kendilerini göstermişlerdi onlar diğerleri gibi ağaç tepelerinde saklanmamışlar yerdeydiler. ''Nereye gideceğiz Büyük İmparator?'' diye sordu. Borla ''Tarnova topraklarından uzak durun yeter nereye gideceğiz beni ilgilendirmiyor sizi burayı terk etmeniz için süre vermeyeceğim ya şimdi terk edin ya da ölün. Burayı size verirken size söylediğim sözleri hatırlıyor musunuz?'' diye sordu. Büyük cadılar birbirlerine baktılar. O sözleri iyi hatırlıyorlardı.

''Bir gün geri almak için geldiğinde tereddüt etmeksizin buradan çıkacaktık. '' dedi. Borla ''Başka şeylerde söyledim ama en önemlilerinden bir tanesi buydu.'' Diye cevap verdi. Büyük cadılar birbirlerine baktılar. ''O gün sadece bizdik ama şu anda bizim dışımızda 100 cadı var. Direnelim'' dedi. Diğer cadı. ''Bu yanlış karşımızda kim olduğunu unutmayalım. Bir köye yeten bir cadı bile bu adamın elinde ölüm gittiler. Bu adam Krimor'u yok etti. Morhamam da kraliçeyi öldürdü ve şu anda bizi yok edebilir bu yaşta bile bunları yapabilecek gücü var. '' dedi. ''O haklı. O karşımıza alırsak büyük hata yapmış oluruz hem onun sayesinde nüfusumuz bayağı arttı. '' dedi. ''Çekileceğiz!'' diye mırıldandı aralarında en yaşlı olanı.

''Senden sadece iki saat istiyorum. Bu süre içinde ormanı terk edeceğiz'' diye bağırdı. Borla ''Kabul ediyorum burada sizin terk etmenizi bekleyeceğim. Bir yanlışınız olursa kökünüzü kuruturum beni iyi bilirsiniz.'' Dedi. Cadılar ormanı terk etmeyi hazırlanırken Borla kendisini için güvenli bir yer seçip beklemeye koyuldu.

...

Cadılar tamamen ormanı boşalttığında Borla'ya geri dönüp çocukların yanına gitti. O yokken birbirleri ile didişmemişlerdi ama didişmek üzere olduklarında karşılarında Borla'yı görmüşlerdi. Panoz ''Havada uçan ucubeler gördük'' diye söyledi. Kadran ''Onları sen mi kovdun yoksa?'' diye soru sordu. ''Evet onları ben gönderdim burası bizim ormanımız olacak eğitimleriniz burada devam edecek. Bu gece burada kaldıktan sonra ormanın içinde ev yapıp artık ormanın içinde yaşayacağız'' dedi. Çocuklar sevinmişti sürekli yollarda olmaktan maceradan maceraya koşmaktan yorulmuşlardı. Geçen zaman içerisinde hiç büyük olay yaşamamışlardı. Borla en son gemi olayından sonra dünyada ne olup bittiğini öğrenmek istiyordu bunu yapması için ormana en yakın köy olan Ebukhazef'e gitmeyi uygun buldu. Şimdi zamanı değildi ayrıca bu köy Kadran'ın doğduğu köydü 7 yıl önceki olaylardan sonra köyün durumunu merak etmiyor değildi.

...

Sabah olduğunda ilk kalkan yine Borla'idi. Çocukları kaldırmıştı, onlar her sabah olduğu gibi gönülsüz kalkmışlardı. Bu sabah diğer sabahlardan farklı olacağı belliydi. Borla çocuklar ile ormana girmişti. Her biri elinde balta taşıyordu. Borla ''Bugün çok yorucu bir gün olacaktı. Kadran göster bakalım odunculuk marifetlerini hangi ağaçlar kesilecek belirle Panoz sende kurumuş dallar topla. '' dedi. Borla çocukları geride bırakırken Kadran ''Sen nereye gidiyorsun?'' diye sordu. Borla sırıttı bir şey söylemeden yoluna devam etti onları baş başa bıraktı. Panoz

''İki aydır sizinleyim ama halen Efendi Borla'yı bu suskunluğunu anlayamadım.'' Dedi. Kadran ''Kesin bir bildiği veya yapacağı vardır. '' dedi. Panoz ''Sende ona benzemeye başladın.'' Dedi. Kadran sırıttı ''Kurtla yaşayan ulumasını öğrenir'' dedi. Panoz daha bir şey söylemedi ve kendisine verilen görevi yapmaya başladı. Kadran ağaçlara bakmaya başlamıştı. Onlara etrafında dolaşırken baltasını saklamıştı. Eski Ormancılar baltasını ağaçlardan sakladığını üvey babasından duymuştu. Ağaçlara dokunuyor yaşları hakkında ve sertliği hakkında bilgi edinmeye çalışıyordu. Elinde küçük bıçakta ağacın kurumuş gövde parçalarını eşeleyip sertliği ve yaşlılığı hakkında bilgi edinebiliyordu. Üstlerine bakıp dalları hakkında bilgi sahibi olmak istiyordu. Ağaçlar çok yüksekti.

Yaşayan Efsane I: İlk UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin