Y.E.36.Gemi

118 6 11
                                    

Hayırlı Bayramlar

www.kotulugunefendisi.com

36 Bölüm

Gemi

Beş gündür günlük birkaç saat uyumalarına izin verilmişti. Günde sadece iki adet ekmek ve lapa veriliyordu. Son derece düşük beslenmeden dolayı Kadran güçten düşmüştü. Borla ise hala diriydi. Deniz oldukça dalgalıydı. Dışarıyı görme ihtimalleri çok azdı. Ara sıra Kadran kürek gözlerinden dışarıya bakıyor fakat denizden başka bir şey göremiyordu. Başlarındaki adamlar herkese hızlı olmasını söyleyip kırbaçlamaya başladı. Borla kılıcını ve hançerini onlara vermişti. Üst katta küfürleşmeler duyuluyordu. Topların patlaması ile savaş halinde olduklarını anlamışlardı. Kürekçiler son derece tedirgindi. Borla ''Yüzme bilmiyordun değil mi?'' diye sordu. Kadran ''Söylemiştim! Ne oluyor?'' diye sordu. Kürekler daha hızlı çekilmeye başlamıştı gemi sağa sola sallanıyordu. Bir ara gemi çok fazla sağa yatmıştı.

Top sesi kesildikten sonra yeniden doldurulmaya başlanmıştı. Uzaklardan gelen top sesleri duyuluyordu, bu sesler gittikçe yaklaşıyordu. Geminin gövdesine çarpan toplardan ikisi kürek bölümünü delip içeriye girmişti. Birden fazla yarık vardı. Gemi kürekçilerin olduğu bölümden su almaya başlamıştı. Borla elindeki zincirleri koparmadan ayağa kalktı. Adam onu kırbaçlamaya çalışırken kırbacı eli ile yakalayıp kendine çekti. Adama yumruk atarak yere yığdı. Askerler kılıçlarını çektiler o sırada bir top daha isabet etmişti. Borla küreği ayağı ile kırıp gelen iki askere elindeki kürek parçası ile vurdu. Askerlerin üzerinden anahtarı alıp kilidi açtı. Her kes kilitleri açmasını istiyordu. İlk önce Kadran'ı kurtardı sonra da anahtarları başkasına verdi. Gemi sallanıyordu ve top mermileri artık gemiye isabet ediyordu. Borla onun elinden tutup hızlıca üst kata ulaşmak için ilerlerken kürek tarafının sol tarafında çocuk sesi geliyordu.

Geminin su alması hızlanmış deliklerdeki yarıklar açılmış Kadran ''Onları kurtarmayacak mıyız?'' diye sordu. Borla yığılan tahta parçalarını eli ile yukarıya kaldırdı. ''Çek bakalım evlat'' Kadran yığınların arasında kalan çocuğu var gücü ile çekti. Babası onu ittirmişti. Çocuk tekrar deliğe girmek istedi Kadran engel oldu. ''Babam! Onu da kurtarmalıyız!'' diye haykırdı. Su çocuğun babasının beline kadar gelmişti. Kadran ''O derinde onu kurtaramayız'' dedi. Çocuk ''Amca siz güçlüsünüz'' dedi. Borla kaldırdığı tahtaları bıraktı. Çocuk ''Baba!'' diye bağırdı. Borla daha fazla vakit kaybetmemek için Kadran ve çocuğu kolunun altına alarak yukarıya çıkmaya başladı.

''Babanı kurtaramazdık o da olsa önce senin kurtarılmanı isterdi. '' dedi. Borla bir üst kata çıktı ikisini de bıraktı ve kılıcını aldı. O sırada çocuk Kadran'a saldırmaya çalıştı fakat Kadran ona yumruk atarak yere indirdi. Çocuk yerden kalkmayıp Kadran'ın yüzüne baktı. ''Sen katilsin'' dedi. Göz yaşlarını silerken babası gözlerinin önüne geliyordu. Kadran ''Daha önce de birisini öldürdüm'' diye cevap verdi. Çocuk dehşete katılmıştı. Borla yanında getirdiklerinin hepsini bulur bulmaz ikisini yukarıya çıkardı. Merdivenlerde çocuk Kadran'a ölüm tehditleri savunuyordu. Kadran zaten ölümle burun buruna pek çok kez geldiği için umursamadı.

''Seni öldüreceğim!'' diye mırıldanıyordu. Kadran ''Kendi üvey annemi öldürdüm ve idamdan kurtuldum. Beni öldürmek istiyorsan adımı iyi belle. Benim adım Kadran!'' dedi. Çocuk her duyduğuna korku duyuyordu fakat öfkesi korkusundan çok daha büyüktü. ''Sende benim ismimi iyi belle. Adım Panoz'' dedi. Kadran gülümsedi yeni hayatında ilk düşmanı ile gemide karşılaşmıştı. Borla topçuların katına çıktı bu katta ölüler vardı ve üst katta güvertede savaş olduğu anlaşılıyordu. Borla ''Beni takip edin ve birbirinizi öldürmeye çalışmayın ikinizde bugün ölemezsiniz! Diye bağırdı. Onun korkunç sesi ve tavırları ile ikilinin didişmesi tamamen son bulmuştu. Borla güverteye çıktığında güvertenin üzerinde savaş olduğunu ve korsanların kaybetmek üzere olduğunu görüyordu. Kimse canını pek umursamıyor gibiydi gemi en fazla 5-10 dakika daha su üzerinde kalabilirdi.

''Ben sizi çağırana kadar burada bekleyin sonra gemiyi terk edeceğiz'' dedi. Güverte oldukça kalabalıktı. Karanlığın kılıcını kullanmak yerine yerden eline aldığı paslı kılıcı kullanmayı tercih etti. Her iki tarafı da öldürmeye karar verdi. Hızlı davrandı ve ilk kişiyi öldürdü, batmakta olan gemide fazla durmak istemiyordu. Her iki tarafta onu görmüştü. Borla karşısına kim dikiliyorsa onu kesip yere yığıyordu. Her iki tarafta birbirlerine saldırırken onları öldürmek basitti. Kısa sürede güvertenin büyük kısmını temizlemişti. Borla güvertenin ortasına geldiğinde karşısında kaptandan başka kimse kalmamıştı.

...

Morhamam Şehri

Borla şehri terk ettikten sonra şehirde sular durulur gibi olmasına karşın Bretonaskaların Baş komutanı Bay Walteph ve asistanı şehre gelmişlerdi. Bay Walteph Isılbert'in masasına geçmiş ve sandalyesine oturmuştu. Karşısına getirilen iki eski dosta bakıyordu.

''Görünen o ki Bierta bu şehirde de iz bırakmış sorum basit ve cevabı hayatlarını değiştirecek. Aslında değiştirmeyecek kaldığınız yerden devam etmek istiyorsanız duymak istediğim cevabı söylersiniz yok bundan sonraki hayatınız ihtiyarlar epey çetrefilli olacak'' dedi. ''Sorum şu Bierta nereye gidiyor? Planı var mı?'' diye sordu. Isılbert ve Azrel birbirlerine baktı. Azrel

''Bize nereye gideceğini veya ne gibi planı olduğunu söylemedi, söylese bile bunu sana söylemezdik.'' Dedi. Bay Walteph ''Eski dostunuz size bir şey söylemedi demek. Buna inanırım ama benim işime yaramaz o zaman sizi burada niye tutayım ki. Azrel'i yüzen hapishaneye Isılbert'i Tellgarde zindanlarına hapsedin'' dedi. Azrel Isilbert'e bakıp ''En azından öldürmedi'' diye mırıldandı. Isılbert'i ''Ölseydik en azından bir kez ölmüş olacaktık şimdi gideceğimiz yerde kaç kare öleceğiz tahmin et.'' Dedi. Walteph ''Azrel kalsın Isılbert'i götürün onunkinin yolu uzun'' dedi. Askerler Isılbert'i götürürken. Azrel ile Walteph baş başa kalmışlardı.

''Tellgarde nasıl kaçtığını söylersen seni serbest bırakırım.'' Dedi. Azrel ''Bu kaçış hikayesinin başkalarının kaçmasını engellemek için duymak istiyorsun'' dedi. Walteph ''Aynen öyle'' diye cevap verdi.

Yaşayan Efsane I: İlk UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin