Y.E.40.Akasele'nin Gelişi

89 7 0
                                    

www.kotulugunefendisi.com

40 Bölüm

Akasele'nin Gelişi

Panoz her ikisini de baktı onlar ise gözlerini birbirinden ayırmıyordu. ''Neden?'' diye sordu. Borla ''Onlar birbirine ölümüne düşmanlar ve bu değişecek gibi gözükmüyor. Onlar büyümeden biri ölecek böyle bir dövüş kabul edilemez. Birini sen birini ben eğiterek onları gelecek neslin en güçlülerinden yapacağız. Ve onlar en güçlü halleri ile birbirlerini öldürmeye çalışacaklar. '' dedi. Akasele ''Yeterince adamım var zaten neden bu çocuk?'' diye sordu.

''Yaşı uygun iyi eğitimle çok iyi savaşçı olabilir. En iyileri sadece en iyiler eğitebilir. '' dedi. Akasele cevap vermedi Panoz'a baktı. Dövüşmek için gelmişti fakat Borla'nın ona sunduğu teklife olumlu bakıyordu. Gerçekten iyi eğitimle en iyilerden bir tanesi olması işine yarayabilirdi. Bu devirde iyi savaşçılar eğitmek zor olsa da iyi savaşçılar eğitmek için bu yeteneğe sahip olan savaşçıları bulmak zordu. Akasele ayağa kalktı ve biraz dolaşmaya başladı. ''Onları gözleri kapalı hedefe gönderdin izlemelerine bile izin vermedin ve Panoz bıçağı buldu. Onlara direk güçlerini arttırmak yerine irade gücü eğitimi veriyorsun. Çalışma yöntemlerin çok değişik ve karışık. Şimdi daha iyi anlıyorum. Orduda askeri eğitimler sırasında bir çok çocuğun neden can verdiği. '' dedi. Borla ''Tekniklerim ve eğitimlerim için halen bir şey biliyor sayılmazsın şimdi Panoz'u alıyor musun almıyor musun?'' diye sordu. Panoz

''Benden vaz geçiyor musun?'' diye sordu. Borla ''Hedefe ulaşmak yerine önce rakipleri alt etmen. Benim tarzıma uygun değil. Onun tarzına uygun. Onun yanındayken daha fazla olanakların olacak. '' dedi. Akasele tekrar masaya döndü ve Panoz'un omzuna dokundu. ''Gidelim'' dedi. Panoz ayağa kalktı. İkisi birlikte Borla'ya bakarkan

''Babamın intikamını mutlaka alacağım.'' Dedi. Borla sırıttı. ''Bu beni zerre alakadar etmiyor neden biliyor musun? Ben o günleri görmeyeceğim çünkü evlat. '' dedi. Akasele ''Bunca yıl sonra'' durdu. Sözlerine devam etmedi. Ezeli düşmanlar birbirlerine selam verdiler. Akasele çocuğu alıp güvercin olup oradan ayrıldı. Kadran evden izliyordu onlar gidince dışarıya çıktı. ''Onlar nereye gitti?'' diye sordu. Borla

''Bundan böyle Panoz Akasele tarafından eğitilecek'' dedi. Kadran ''Neden böyle bir şey yaptın ki?'' diye sordu. Halen siniri geçmemişti. Borla bıçakla birlikte masadan kalktı. ''Emirlerimi sorgulamamayı öğrenmelisin şimdi gözlerini kapat tekrar bulacaksın bıçağı'' dedi. Kadran ''Ondan hiç bahsetmeyecek misin?'' diye sordu. ''Sen bıçağı ararken bende ondan bahsetmiş olacağım'' dedi. Kadran gözlerini kapattı. Borla bıçağı tekrar fırlattı. Kadran nereye gittiğini görememiş sadece sesine ve ön sezilerine göre bulmaya çalışacaktı. İlk adımını attığında Borla ona doğru birkaç adım attı.

''Güvercin efsanesini Akasele o da benim gibi efsanelerden. Güvercinleri sayesinde dünyada ne olup bitiyorsa öğrenebilir. Tıpkı oğlum Robando gibi'' dedi. Kadran bıçağın sesinin nerede olduğunu tahmin etmeye çalışırken Borla'yı da dinliyordu. Sinirli olduğundan ilk seferki kadar hızlı değildi. Kadran

''Senin de onun gibi güçlerin var mı?'' diye sordu. Borla ''Yok'' diye yanıtladı. Kadran o sırada aşağıya eğildi ve bıçağı bulmuştu. Gözlerini açtı ''Buldum!'' diye dedi fazla bağırmadan artık rakipsiz kalmıştı. Borla onun yanına geldi. ''Akşam olmasına az vakit kaldı yemek hazırlayacağız yarın seni doğduğun köye götüreceğim'' dedi. Kadran her şeyi unuttum heyecanla ''Gerçekten mi? Diye sorunca Borla ''Ne zaman sana yalan söyledim?'' diye sordu. Kadran daha konuşmadı, yarın olmasını iple çekecekti.

...

Kadran'ın Doğdugu Köy Ebukhazef

Sabah Kadran Borla'dan önce kalkmış ve hazırlanmıştı. Beline bıçağı almış sessizce dışarıya çıkıp masaya oturmuş doğanın ve şırıl şırıl akan suyun sesini dinliyordu. Borla her zamanki saatinde kalkacaktı. Ondan önce kalktığında henüz güneş yeni aydınlatmaya başlamıştı. Görüş alanı son derece düşüktü loş ortamda oturuyordu. Orman evinde dışarısında ışık yakmıyorlardı. Buralar terk edilmiş olsa da Borla tedbir amaçlı dışarıda hiçbir şekilde ışığa izin vermiyordu. Bu yüzden Kadran karanlığın içinde kalmıştı. Borla dışarıya çıktığında Kadran onu görünce ayağa kalkmıştı. ''Gidiyoruz'' dedi. Kadran onun peşine düşmüştü. Küçük ırmak boyunca ilerlediler ormanı geride bıraktıklarında tarlalara gelmişlerdi. Çitler yıkılmıştı tek tük evleri görüyordu. Evler harabe haline gelmişti. Kimisi tamamen yok olmuştu. Borla ''İşte burası senin doğduğun köy şimdi hatırladığım kadarı ile evini bulma vakti. Kadran daha çok heyecanlanmıştı. Evlerin durumu hiç iç açıcı değildi saldırıdan sonra taşınan olmamıştı. Toprak üzerinde küçük fırtınalar meydana geliyor. Kadran ''Bunlar ne'' diye sordu.

''Onlar Dronların bıraktığı izler. Bir çeşit hava akımı ile geliyorlar. Soru sorma açıklaması zor bunun için vakitte yok.'' Dedi. Borla bir an durdu hatırlamaya çalıştı bu köy alev gibi yanıyordu adım attığında çok geçmeden hatırladı biraz daha ilerledi ve durdu. Yolun sağından döndüğünde soldaki ikinci ev onun eviydi. Evin bir bölümü çökmüş ama tamamen yanmamıştı. Borla evin girişindeki molozları kaldırıp evin içerisine girdi. Sola yöneldi ve çatısı kalmamış yeri ''İşte burası ananın seni doğurdu yatak geriye çok bir şey yok. Kadran Borla'yı geçip etrafına baktı.

Yaşayan Efsane I: İlk UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin