im your girlfriend

lise oyunları

Bir insanla tanışıyordunuz. O insanı tanıyordunuz. Gerçek anlamda tanıyordunuz. Onun yapabileceği ve yapamayacağı şeyleri kafanızda canlandırabiliyordunuz. Sonra bir şeylerin lafı geçiyordu ve siz şöyle oluyordunuz:

"Oh, o böyle bir şeyi asla yapmaz."

Bana sadece bir kaç gün önce böyle bir şey yaşanacağını söyleseler işte tam olarak bunu derdim:

"Blaire böyle bir şeyi asla yapmaz."

Ama yapmıştı. Mathilda'nın yarı çıplak fotoğrafları okuldaki herkesin telefonuna ulaştığında Daniel'e en çok kızan, onun sikini kopartacağını, hayatını bitireceğini söyleyen Blaire, şimdi Daniel'ın arabasından inmiş, onunla gülüşüyordu.

Bu kadarı da yeterdi.

Hızla yerimden fırladım. Calum arkamdan seslendiğinde başımı çevirip ona baktım, diğerleri de Calum'un yanına gelmişti. Ashton direkt gözlerimin içine baktı. Ne düşündüğünü kalbimde hissettim.

Adımlarımı hızlandırarak arabaya yaslanıp sohbet eden Blaire ve piç kurusu Daniel'ın yanına giderken sesimi çıkarabileceğim kadar yüksek bir seviyeye getirip bağırdım:

"Cidden mi? Cidden mi Blaire?!"

Sesimi duyunca gülüşü yarıda kesildi, kollarını göğüsünde kavuşturup yanlarına gelmemi bekledi.

Sonunda yanlarına ulaştığımda Carlson ve Rain de oradaydı. En son Mathilda geldi, hızlı adımlarla ortamıza dalıp Blaire'ı itti.

"Gördüğüm en adi sürtüksün Blaire!"

Rain araya girip Mathilda'ya bağırdı:

"Bunu senin diyor olman kadar ironik bir şey yok doğrusu!"

Elimi kaldırıp hepsini susturdum.

"Blaire'ın yaptığı şey sence normal mi Rain? Carlson? Sence normal mi? İnsancıl bir şey mi?"

Blaire hala yanımıza dikilen Daniel'ın dibinden ayrılıp bana doğru yürüdü.

"Mathilda'nın yaptığı insancıl mıydı? Ha? Ne o, Alana? Göt yalama işi artık sende mi?"

Mathilda artık sesini iyice yükseltmişti.

"Hayır, göt yalama işi hep Rain'e ait oldu!"

Carlson ortamı iyice geren bir kahkaha attı ve lafa girdi:

"Bu gruptaki herkesin götünü sırayla yalayan birinin bunu söylemesi komik! Bunu neden yaptığın da ortadayken üstelik!"

Ellerini havaya kaldırıp yapmacık bir ses tonuyla "Ah, tanrım! Mathilda üst üste sürtüklükler yapıyor. Ama bu konu hakkında hiçbir şey demeyeceğim sanırım, çünkü hepimize cilayı güzel çekiyor!" diye bağırdı.

Mathilda onun üstüne yürüyecekken onu elimle durdurup Carlson'a "Çok ileri gidiyorsun. Eninde sonunda barışacağız, gereksiz yere kalp kırıyoruz." dedim.

Rain ağzını açıp bir şey söyleyecekken ondan önce davranıp tekrar lafa girdim:

"Neden sidik yarıştırmaya çalışıyorsunuz? İntikam dolu lise oyunları oynamak zorunda değiliz, oturup konuşarak halledebiliriz."

Blaire son olayların da etkisiyle yüzüne yapışık gibi duran o sırıtışıyla konuştu:

"Bana lise oyunlarının eğlenceli olduğunu sen söylemiştin."

Ağzımı açıp konuşmaya yeltendim ama diyecek bir şey bulamadım. Kızlar da bana sadece 2 saniye vermişlerdi. Yanında Daniel ile birlikte ortamdan ayrılan Blaire'dan sonra diğerleri de bahçenin farklı yönlerine doğru dağıldılar.

Bu sessiz tutumlarından diğerlerinin de lise oyunlarını devam ettireceğini anlamıştım.

üzgünüm ama ben bu hikayeyi harcamak istemiyorum