Lost Stars (Day 125)

573 41 90
                                    

Gökyüzümde tek bir yıldız vardı. En azından ben öyle sanıyordum.

Kayıp yıldızlarım vardı ve yavaş yavaş bir araya geliyorlardı.

Onlar benim parlamayı bekleyen kayıp yıldızlarımdı. İçimden geçirdim.

'Söz veriyorum hepinizi bulacağım'

🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌🌌

"Hadi bir oyun oynayalım TaTa!"

"Ne oyunuymuş bu Lisa?"

"Eğer ben kazanırsam gitmeme izin vereceksin,eğer sen kazanırsan izin verdiğin sürece yanında kalacağım."

Duraksadım. Cidden yapar mıydı?

"Tamam o zaman. Anlat oyunu."

"Ormanın içerisinde kayıp yıldızlar var. Senin yıldızların. Her yıldız senin için birini ifade ediyor. Eğer 15 yıldızı bulursan geri geleceğim Taehyung. 45 dakikan var."

Beyaz elbisesiyle ortalıktan kayboldu. Sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

"Süren başladı TaTa!"

Eğer bu gerçekse yıldızları bulmaya varım. Lisa'nın oyun sevdiğini biliyordum. Ama aynı zamanda zoru severdi de.

Ağaçların arasında gezinmeye başladım. Belki bulmam için bir şeyler gizlemişti. Dikkatlice baktığım zaman görebileceğim şeyler.

Ağaçlara bakarken birinde tabela asılıydı. Koşarak ona doğru gittim. Üstünde yazanları okudum. Konuşmaydı bunlar.

...

'Taehyung! Olmaz ama!"

"Niyeymiş niyeymiş!"

"Bunlar abimin."

...

Aklımda canlanan sahneyle gülümsedim. Yetimhanedeki arkadaşım Baekhyundu.

Bir dakika. Ne? Baekhyun mu? Kulaklarımda Lisa'nın sesi yankılandı.

"Aynen öyle TaTa. Çocukluk arkadaşını tanımadın. O zamanlar en değer verdiğindi o. Değil mi? Verdiğin değer bu kadar mı? Ben gidersem birkaç sene sonra unutacak mısın?"

"HAYIR!"

Gözlerimden akan yaşı silerken elimde bir fazlalık hissettim. Sivri bir şeydi. Görüş alanım netleşince bunun bir yıldız olduğunu anladım.

"40 dakikan kaldı Taehyung."

Koşmaya başladım. Buralarda bir yerde biri daha olmalıydı. Başka bir ağaçtaki tabelayı gördüm. Ona doğru ilerledim ve konuşmayı okudum.

Sterliçya [Taegi + Jikook]Where stories live. Discover now