Sterliçya [Taegi + Jikook]

Nothing Like Us (Day 110)

Kapının çalmasıyla aşık olduğum dudaklardan çekildim. Yoongi kalktı ve kapıyı açtı.

"Günaydın çiçeğim."

"Günaydın baba. Dudakların neden kırmızı?"

Yoongi bana döndü. Kahkahamın odada yankılanmasına izin verdim.

"Imm dudaklarım çatlamış bende iyileşsinler diye dudak kremi sürdüm. Rengi kırmızıymış."

"Bana da sürelim bana da!"

"Olmaz bebeğim. O güzel dudakların zarar görür."

"Dudaklarını iyileştiren şey nasıl dudaklarına zarar verebilir ki?"

Duyduğum cümleyle kafamı hızla Ma Rin'e çevirdim. Yoongi de bana bakıyordu. Ayağa kalktım ve Ma Rin'in yanına gittim.

"Hadi gel biz giyinelim. Babanda giyinsin bize bir şeyler hazırlasın."

"Tamam baba."

"Ney?"

Yoongi içtiği suyu tükürdü ve gülmeye başladı. Ma Rin'i kucağıma aldım. "Seninle çok işimiz var yumurcak."

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

"Bu nasıl Ma Rin?"

"Beğenmedim."

"Bu nasıl?"

"Hiç güzel değil."

Sıkıntıyla nefesimi verdim. Gösterdiğim hiçbir şeyi beğenmiyordu. Aldığım bütün kıyafetleri yerine koydum. Yoongi oturmuş telefonuna bakıyordu.

"Ma Rin ne yapmak istiyorsun? Ne tür şeyler seversin?"

"Üstünde süs olan şeyleri sevmiyorum. Ayrıca sürekli pembe giymek istemiyorum."

Yavrucuğum sen çocuksun bunları nereden biliyorsun.

"Tamam o zaman. Gel burada pembe olmayan şeyler var."

"Nerde?!"

Sakin ol çocuğum...

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

"Beğendin mi aldıklarımızı Ma Rin?"

"Evet. Teşekkür ederim baba."

Tanrım. Delireceğim.

"Ma Rin,Taehyung babanı seviyor musun?"

"Evet."

"Beni?"

"Tabiki baba!"

Yoongi'ye de bana da baba diyordu. Yoongi ağzındaki pipetle sırıttı.

Ma Rin dondurmasını bitirince ağzını sildim ve poşetlerle ayağa kalktım. Bir elimde poşetler diğer elimde Ma Rin'in minik eli...

Yoongi arkadan telefona baka baka geliyordu. Göze batmamak için herhangi bir mağazaya daldım.

"Ma Rin bak bunlar çok güzel."

"Baba bunlar 1 yaşındakiler için."

"Olsun, yine de güzeller."