Vampir | KTH

•12•

Numarayı çevirdim. İşte başlıyoruz.

"Kimsiniz?"
"Ben..."
"İşletmeleriniz yüzünden artık telefon numaramızı kaldıracağız. İyi günler."
"Ben vampirim!"
"Ne? Cidden bıkmıyor musunuz? Ne kadar komiksiniz siz öyle. Her gün bu kadar dalga geçilmekten yorulduk. Bunu söylemem yasak ama insan olmayan bir sürü varlık var. Eğer inanmıyorsanız uğraştırmayın. Ayrıca vampir olduğunuzu cidden düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çünkü hayatta kalan son canavarların iyi yaşam sürmesini zaten sağlıyoruz."

Arkadan "Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" diye bir ses geldi. Sonra telefon kapandı. Tam yeniden arayacaktım ki onlar beni aradı:

"Alo?"
"Hemen konum atacağımız yere gelin."

Ve evet, telefon kapandı. Gitmemi istedikleri yer biraz uzaktı. O yüzden hızlıca hazırlandım. Açıkcası vampir olduğuma inandıklarını sanmıyorum. Sadece cidden doğru kişilerse, çok fazla şey öğrendim. Bu yüzden beni yanına çağrıyor olabilirler.

Yolda camdan bakerken aklıma Taehyung, Joon Seo ve Yoona geldi. Acaba ne yapıyolar? Joon Seo'yu her yerden engellemiştim. Çünkü o da istemezdi böyle bir şey yapmamı. (Mutfak ne derdi acaba ☺, çok özür dilerim elimde değil ldkskspdkd)

Kulaklığımı taktım. Çalan müzik Day6 grubunun "I Need Somebody" şarkısıydı. Cidden fazla anlamlı. Sesi sonuna kadar açtım. Bir sürü şarkı dinledim. Birden telefon çalmaya başladı. Arayan kişi "Taehyung Oppa"ydı. Ama ben Taehyung'u kaydetmedim ki. Kesin o kaydetti, şifreyi kaldırmamam gerektiğini biliyordum. Yol boyunca aradı. Otobüsten indiğimde dayanamayıp açtım:

"Yapabilirim Taehyung!"
"..."
"Taehyung?"
"Hallettin mi?"
"Neyi?"

Arkadan biri -sanırım o Joon Seo'ydu-"Evet." dedi. Ve telefon kapandı. Neyin peşindeler bilmiyorum ama şu an asıl şeye odaklanmam gerek.

Konum basit bir binayı gösteriyordu. İçeri girdim. Arkamdan birisi beyaz bir bezi ağzıma tuttu. Kurtulmaya çalıştım ama çok güçlüydü. Cidden kımıldayamıyordum bile. Bir insan bu kadar güçlü olamaz. Bir dakika, o canavar mı?

Gözlerimi açtığımda sandalyeye bağlıydım. Etrafımda birkaç kişi vardı. Tam önünde olan orta yaşlı adam konuşmaya başladı:

"Ne kadar büyük bir işe girdiğinin farkında mısın? Artık tehlike altındasın ve bizim kaybedecek zamanımız yok. Ya g-"
"Benim de kaybedecek zamanım yok."
"Sözümün bölünmesinden hiç hoşlanmam. Kim olduğunuzu bilmiyoruz ama ya gerçeği kabul edersiniz ya da rahat ve sonsuz bir uykuya dalarsınız. Seçim sizin?"
"Gerçeği kabul etmek derken?"
"Canavarları."

Güldüm:

"Ben zaten onlara yardım etmeniz için burdayım."
"Anlamadınız sanırım. Biz zaten yardım ediyoruz. Daha fazla bilgi asla veremeyiz. Ah niye uğraşıyorsak. Chunga, hazırsa içirelim."
"Bir dakika ne?"
"Kes sesini ve iç. Merak etme tadını beğeneceksin."
"Bu yoksa?"
"Dur Chunga. Yoksa ne? Bunun ne olduğunu biliyor musun?"
"Chunga her kimsen bilmiyorum ama Yoona unniyi tanıdığına eminim."

Herkes gözlerini Chunga'ya çevirdi. Chunga gözlerini kocaman açıp:

"Sen kimsin?"
"Ben Y/N. Sadece canavarların huzur içinde yaşamısı için uğraşan bir insanım."
"Yoona'nın kim olduğunu biliyor musun?"
"Evet, o bir cadı. Bu içirceğiniz şeyin ne olduğunu tahmin edebilir miyim?"
"Dinliyoruz."
"Dozuna göre belli bir zaman aralığında için kişiye geçmişini unutturuyor. Ve dozuna göre bir süre uyuyor. Yoona unni sadece bunları söyledi."
"Yoona iyi mi?"
"İyi de, siz kimsiniz?"
"..."
"Söyleyin lütfen, hepiniz."

Simsiyahlara bürünmüş eğer o adamı da sayarsak 3 tane erkek 2 tane de kız vardı. Kendilerini tanıtmaya başladılar:

"Ben Danbi. Çok cana yakın biriyim. Ayrıca cadıyım. Bu arada kıyafetlerine bayıldım. Nerden aldın?"
"Kes sesini Danbi. Ben Iseul. Vampirim."
"Ben de Kwang. Dolunayda kurt adama dönüşüyorum. Nasıl ama -göz kırpar ve yandan gülümser-?"
"Her gördüğün kıza asılmak zorunda mısın Kwang? Sen ona aldırma. Ben Seung. Vampirim."
"(Benimle konuşan ilk adam)Ben ise Young-Nam. Bu kurumun başkanıyım. Yarı insanım yarı vampir."
"Ben Chunga. Yoona'nın annesiyim. Zaten cadı olduğumu tahmin etmişsindir."
"Siz canavarsınız. Ama neden bu kadar çok vampir var?"
Seung: "Çünkü vampirler her yönden çok güçlü. O yüzden en çok hayatta kalan tür vampir. Hem zaten çok diyoruz ama işte 5 kişiyiz."
"Hayır değilsiniz."
Kwang: "Ahh şimdi hatırladım da bir aralar zombi sevgilim vardı. Cidden çok güzeldi. Ölmesi kötü oldu."
Seung: "Kes sesini Kwang! Y/N anlat hadi, başkaları da mı var?"

Onlara başına gelen çoğu şeyi anlattım. Tabii bu sırada beni çözdüler. Onlar da bana bu kurumun belli olmaması için isim bile koymadıklarını söylediler. Ama eğer bir canavar ihitiyaç duyarsa diye küçük de olsa internet siteleri var.

Onlarla çok fazla konuştum. Ama Chunga hiçbir açıklama yapmadı. Sanırım Yoona'yı özlemişti.

Telefon çaldı. Danbi telefona baktı. Birkaç şey söyledi ve telefonu kapattı. Yanımıza geldi:

"Sanırım birine daha konum atmalıyız."

Huh, bir bölüm daha. Hadi tahmin edin. Sizce arayan kişi kim?