|46|

9.1K 637 68
                                    

Onur Can Özcan- Hırka
-

Türkiye'ye gelene kadar kendimde değildim. Nasıl uçak bileti alıp gelebildiğimi hatırlamıyordum. Uyandığımda başucumda gördüğüm telefon para ve pasaportla şok olup evden fırlamıştım. Koşmuştum. Bilmediğim bir ülkede bilmediğim sokaklarda sevdiğime gitmek için koşmuştum.

Ait olduğum yerdeydim, kendim gibi hissediyordum.

Elimdeki telefonu daha açmaya bile fırsat bulamamıştım. Burada saat sabahın 5'ydi.

Telefonu açıp Niran'ın numarasını tuşladım.

"Mavera?" Sesinin tonu az önce ağlamış gibiydi. İçim titredi.

"Niran ben geldim."

"Ne!?"

"Geldim işte anlatırım yanına gelince. Atlas ve annemin yanındasınız değil mi?"

"Evet, konun atayım sana gel. Şu an var ya nasıl mutluyum! Çabuk gel hatta biz gelelim nerdesin ki?"

"Havaalanındayım, ben geliyorum hemen konum at bana. Kimseye bir şey deme tamam mı?"

"Tamam, çabuk ol."

Niran'ın attığı konum, hastaneydi. Cebimdeki paraya baktım ve taksiye hayli hayli yeteceğini gördüm. Bu saatte taksi bulmak zor olsa da, bir taksi bulup hastanenin adresini verdim.

Hastanenin önüne geldiğimizde, taksiye para ödeyip indiğimde kapıda beni bekleyen Niran'ı gördüm. Ve yanında herkesi. Allah'tan kimseye söyleme demiştim.

Koştura koştura annemin boynuna atladığımda, özlem ciğerlerimi yakmıştı.

"Kızım, canım..."

"Annem..."

Gözyaşları içinde herkese sarıldığımda konuşulacak o kadar çok şey vardı ki, hepsini bir rafa kaldırmak zorunda kalmıştım.

"A-Atlas'ı görebilir miyim?"

Nedensiz bir titreme ile yürümeye çalışırken, günlerin birikintisini sanki bir ceket gibi giymiştim.

"Tabii ki ama en son sakinleştirici vermişlerdi. "

Nermin teyzenin konuşmasıyla, ona bir özür borçlu olduğumu hissettim.

"Nermin teyze ben- "

"Kimse seni suçlamıyor kızım, hadi git şimdi birbirinizi iyileştirin."

Gözyaşları içinde gülümseyip Nermin teyzeye sarıldım.

"Son kapı."

Samet'in odanın yerini söylemesiyle, koşturarak odanın önüne geldim. Çok özlemiştim.

Kahretsin, iliklerime kadar özlemiştim.

Kapıyı yavaşça açtığımda, kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

İçeri girip kapıyı kapattım ve günlerdir görmediğim, özlemiyle yandığım sevgilime baktım.

Uyuyordu, ya da sadece gözleri kapalıydı bilmiyordum. Yanına doğru yürüdüğümde kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

"Sevgilim," Sesim titreyerek konuştuğumda Atlas'ın gözleri aralanır gibi oldu.

"Ben geldim."

Elini tutup yanına eğildim ve onu inceledim. Çok acı çektiği belliydi ama  daha iyi duruyordu. Gözlerimdeki o yerde kanlar içinde yatan Atlas görüntüsü silinmişti Artık.

Ellem ellerine tutunduğunda Atlas'ın gözleri iyice aralandı.

"G-güzelim?"  Sesindeki imkansızlığı duymamak elde değildi. Yattığı herde doğrulurken bende doğruldum.

Atlas hızla bana sarıldığında, açılan bütün yaralarımın kapandığını hissettim.

Atlas o kadar güzel sarılmıştı ki, bütün duygularım ayağa kalkmıştı. Atlas'ın boynuna yüzümü bastırıp kokusunu içime çekerken, günlerdir nefes almadığımı anladım.

Atlas yüzünü boynumdan kaldırıp yüzümü avcuna hapsetti.

"Sen hala ben kokuyorsun güzelim."
-
Bir sonraki bölümde ne olur bilmiyorum. Belki final olur belkide bir şeyler daha yazarım. Fikriniz varsa yorum bırakmayı unutmayın! 😍

ANONİM; Leyl Where stories live. Discover now