|38|

10.5K 637 99
                                    

Solgun bir yüz.

Dağınıkça toplanmış saçlar.

Ölü gibi bir beden.

Atlas'ın omzuna kafamı koymuş görünüşümü izliyordum.

Aradan geçen bir buçuk aydan sonra Gökkuşağına gelmiş Atlas ile birlikte aynanın önüne oturmuş birbirimizi izliyorduk.

"Şarkı söylesene?"

Kafamı Atlas'ın omzundan kaldırıp gözlerimi aynadan çektik ve Atlas'a baktım.

"Benim sesim afedersin ama bok gibi sevgilim, ne şarkısı?"

"Sesin güzel olduğundan değil, sesini duymak istediğimden güzelim. Hadi."

Bu çocuk her seferinse içimi titretiyordu.

"Kulakların için özür dilerim,"

Gözlerimi kapatıp şarkının sözlerini hatırlamaya çalıştım.

"Bıktım seni hatırlatan
Anılarımdan
Bana kalan arsız rüyalardan
Belki sonu hazırlayan
Gelgitlerindi
Başaramadım hikayem bitti "

İğrenç bir sesle şarkı söylediğim için utansamda Atlas'ın bu konuda dalga bile geçmeyeceğini biliyordum.

Benden günah gitti diyerek şarkıya devam ettim.

"Belki başka bir adam
Hatıranı hiç sormayan
Yüreğimdeki seni bir görsen
Canım nasıl yanıyor
İçim içim eriyor
Sandığın gibi değil geçmiyor
Büyükse büyük
Değilse lafügüzaf
Çıtır çıtır yanmış zaman
Geri dönmez mi hiç o an "

Şarkı bittiğinde utandığımı daha çok hissediyordum.

Gözlerimi açtığımda bir çok alkış sesi duydum. Arkamı döndüğümde dans ettiğim tüm grubu ve Samet ve Niran'ı gördüm.

"Ya Atlas!"

Atlas gülümsediğinde boynuna sarılıp hızlıca ayağa kalktım. Başta Derya Hoca'ya sonrasında herkese sarıldım. O kadar özlemiştim ki...

"Buralar seni özledi Mavera Hanım,"

Niran bana doğru geldiğinde Ateş ile elele tutuştuklarını gördüm.

"Ee bir bombada benden, sadece bugünlük dans etmene izin var. Ama çok yorulmadan."

Renksiz olan yüzüme renk, ölü gibi olan bedenime can gelmiş gibi mutluydum! Hatta çok mutluydum!

-

Atlas'tan

Mavera'yı eve bırakmış geri dönerken telefonum çalmaya başladı. Arayan annemdi.

"Söyle Sultanım!"

"Atlas ne zaman geleceksin oğlum?"

"5 dakikaya evdeyim, bir sorun mu var anne?"

"Yok oğlum, Mavera'yı merak ettim, eve gel de anlat."

Annemle konuşa konuşa apartmanın önüne kadar gelmiştim zaten. Kapıda yüzü tanıdık gelen ama tanımadığım bir adamı görmeyi beklemiyordum.

Beni ilgilendirmez diyip anahtarımla dış kapıyı açarken adam bana seslendi.

"Delikanlı!"

Kafamı arkama döndürüp adama baktım.

"Beş dakikan var mı?"

"Hayır."

Geri dönüp kapıyı açtığımda adam yine konuştu.

"Benim var ama!"

Sinirle geri dönüp adama doğru ilerledim. Kimdi ve ne istiyordu?

"Derdiniz ne?"

"Mavera."

Adamı berde gördüğümü hatırladım, Mavera'nın gösterisinde görmüştüm ve yanılmıyorsam babasıydı.

"Babası mısınız?"

"Bir kaç gündür sizi izliyorum, sevgilisiniz galiba."

Mavera'nın dindiremediğim ve dindiremeyeceğim tek acısınının sahibi karşımdaydı ve O'na hiç nazik olabileceğimi sanmıyordum.

"Bu sizi ilgilendirmez."

"Ben Onun babasıyım ve O'nu yanıma, Londra'ya götürmek istiyorum. Ne yazık ki sen ve arkadaşları O'nu buraya bağlıyor. "

Burası benim Mavera'nın iyiliği için O'ndan ayrılmam gereken kısım mıydı?

"Size sadece acıyorum; kızınızın kahramanıyken nefret ettiği birine dönüşmüşsünüz."

Adamın rengi ben konuştukça değişirken, Adamın niyetini çoktan anlamıştım. Ama bende sevdiğim kızı bırakacak göz yoktu.

"Ben buraya uyarmak için gelmiştim, çok acı çekmeden ayrılın demeye. Sen anlamadın ne yazık ki, birbirinizden haberiniz bile olmadan ayrılacaksınız."

Mavera'nın babası olmasa yumruk atabilirdim, dövebilirdim bir şekilde sustururdum ama Mavera'nın ailesi ve benim hakkımda bir seçim yapmasını istemiyordum.

"Mavera, sizin aksinize sevdiği insanları bırakmaz. Bende O'nu bırakmam."

Arkamı dönüp anahtarlarımı üzerinde bıraktığım kapıya ilerlediğimde Adam yine konuştu.

"1 Hafta süre! Ya sen ayrılırsın onu havaalanından uğurlarsın ya da bir sabah uyandığında Mavera çoktan Londra'ya uçmuş olur!"
-
Hani böyle Vote atıyorsunuz ya ben havalara uçuyorum ama Voteyle birlikte bir iki yorum da atsanız o kadar güzel olacak ki... İyi geceler 😍

ANONİM; Leyl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin