Bir Deli Rüzgar|93

8.6K 638 131
                                    


"Zeyd, çok küçük değil mi?" Diye sordum içtenlikle gülümserken. Bu soruyu yeğenimi her gördüğümde istemsizce soruyordum. Bir tek bana göre mi küçük olup olmadığını ölçmeye çalışıyordum belki de.

Bakışlarımı, zoraki bir şekilde Luna ve Rahdan'ın oğlundan, yeğenimden yani ismiyle seslenmemiz gerekirse Ramin'den çekerek Zeyd'e baktım. O kadar tatlı bir bebekti ki gözlerimi ondan alamıyordum.

Zeyd kolunu omzuma atıp başımın üzerini öptü ve başını salladı. "Öyle," dedi kısa bir an benim gözlerime baktıktan sonra yeniden Ramin'e baktı. "Çok küçük."

Gülümsedim. "Büyüyecek ama amcası." Dedim umutla. Zeyd onun hem amcası hem eniştesi oluyordu ve sanırım Zeyd en çok amca sıfatını kendine yakıştırıyordu.

Durakladım. Ben de hem teyze hem de yengesi oluyordum ama henüz kendimi hangi sıfata yakıştırdığımı çözmemiştim.

Zeyd gülerek gözlerime baktıktan sonra bakışları karnıma indi ve boştaki eliyle karnımı okşadı. "Bizimkilerle beraber nasıl büyüyecekler çok merak ediyorum." Dedi.

Benim de en merak ettiğim ve hayaller kurduğum kısım tam olarak buydu.

Zeyd çok haklıydı. Ona katılıyordum, ben de çok ama çok merak ediyordum. Fazlasıyla hem de ve bence bunu sadece ben değil diğerleri de çok merak ediyor olmalıydı.

Kavga ederler miydi çok? Ya da birbirlerinin sırdaşı olup bizim haberimiz olmadan çok iş çevirirler miydi arkamızdan?

Gülümsememe engel olamadım. Kesinlikle uslu duracaklarını zannetmiyordum ama beraber büyüyecek olma fikri beni çok mutlu ediyor aynı zamanda heyecanlandırıyordu. Bence sadece beni de değil herkesi heyecanlandırıyordu.

Ramin, erken doğduğundan doktorların gözetimi altındaydı çoğunlukla. Luna emzirme vakitlerinde kucağına alıyordu ama bundan rahatsız değildi. Tek istediği her anne baba gibi çocuklarının sağlıklı olmasıydı.

"Oy, halasının gülü!" Zana yanımıza gelip camın arkasından Ramin'e baktı ve ardından da bana döndü. "Ay pardon, o halasının gülü, onlarda halasının doğacak gülleri." Diyerek karnımı ima etti.

Kahkaha attım. Zana, bizim entellektüel sanat manyağı medeni Zana git gide Zafir'e benzeyip keko bir şey olmaya başlamıştı.

"Zibidi nerde?" Diye sordu Zeyd Zana'nın saçlarını karıştırıp. Zana saçlarını düzeltirken her zaman olduğu gibi göz devirdi. "Arabayı park ediyor Zeyd. Ayrıca erkek arkadaşıma zibidi demeye de son verir misin artık. Hiç hoş değil. Yakında sen de baba olacaksın artık bi ağırlığın olsun bi duruşun olsun. İnsanlara düzgün örnek ol."

Bir an... Kısa bir an gözlerimin önünde minik bir Zeyd Şah olarak oğlumuz belirdi ve küçücük boyuyla Zeyd'i örnek alıp Zafir'e zibidi diyişi...

Kahkaha atmamak için dudaklarımı sıkı sıkıya birbirine bastırdım çünkü şimdi kahkaha atarsam zaten deli damgası hiç yememişim gibi daha da çok yiyecektim.

"Rüyanda görürsün bunu Zana Şah," dedi Zeyd ve kolunu Zana'nın omzuna atıp onu da kendine çekti. "O adam benim için zibidi. Ötesi olamaz biliyorsun değil mi?" Diyerekte hiç susmadan konuşmaya devam etti.

Zana ofladı. Zeyd'in imasını tabi ki de şak diye anlamıştı. Anlamamak mümkün değildi zaten.

"Evlenmeyeceğim Zeyd!" Dedi Zana. "Evlenmeyeceğim, senin başına kalacağım görürsün sen o zaman zibidi neymiş. Başını ağrıtayım seni hayattan bıktırayım da gör sen de."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Deli Rüzgar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin