16.BÖLÜM

30 7 1
                                    

Saat 12:00'a gelirken elimdeki koca kâse dolusu cips ile deli cesaretimle bu saatte film izliyorum Kaan ile birlikte. Aslında pek te deli cesareti sayılmaz. Çünkü yanımda Kaan var ve alt tarafı hafif dereceli korku filmi izliyoruz. Alt tarafı mı? Korku filmi mi? Harbiden deli cesareti bendeki bu özgüven kaynağı olan duygu. Ben cipsi yerken film çok korkulu sahnelere gelir diye bekliyorum ama film bitiyor. Yaşadığım o kadar korku , o kadar action yanıma kâr kaldı. Iyi mi oldu şimdi böyle? Hiç de iyi olmadı. Neyse ne ya of banane zaten yarın okula da gitmeyeceğim. Ben böyle devamsızlık yaparak kendimi okuldan soğutuyorum haberim yok. Kaan bana bakarken ben hâlâ filmin bitişini ve yıkılışımın verdiği depresyon etkisi yaratan bir duygu ile cipsimi yemeye devam ediyorum. Içimden filmin senarist ve yönetmenine saydırsam da bir anlamı olmayacağını biliyordum. Gözüm kolyeme çarpınca gülümseyip cips kasesini Kaan'ın dizine bırakıp mutfağa su içmek için gittim. Salona geldiğimde telefonum çalıyordu ve Pınar arıyordu. Tereddütsüz telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Alo , kötü birşey mi oldu bu saatte ?"
"O nasıl soru cümlesi kızım ya ? Hiç seni özledim hem arayamaz mıyım? Yoksa benden sıkıldın mı?"
"Saçmalama ya senden sıkılmak hayatta başıma gelebilecek en son şey bile değildir emin ol. "
"Bilemem valla Kayra Hanım. Onu bana ispat etmen lazım bakalım doğru söylüyor musun? Yarın saat 10 da sizdeyim gelirken poğaça alacağım kahvaltıya birlikte yaparız. Hemen açgözlülük yapıp yemek yeme bu defa bozuşuruz haberin olsun. "
"Aşk olsun Pınar ya ben ne zaman öyle yaptım. Hiç ben seni beklemeden kahvaltı yapar mıyım? "
"Sen mi bence bu konuyu kapatalım sen biliyorsun kimin kazanacağını tatlım. Neyse iyi geceler yarın görüşürüz. "
"Iyi geceler sana da. Görüşürüz. "
Telefonu kapatıp masanın üzerine koydum. Arkamı döndüğümde tabi ki de Kaan uyumuyordu ama numara yapıyordu. Ben bunu yer miyim ? Yemem. Tabiki de oyun zamanı. Gör bakalım Kaan bey. Kim kime numara yapıyormuş.
"Hemen de uyumuş ayı ya. Hem bugün bana okulda bir araba dolusu laf etsin hem de hiçbir şey olmamış gibi uyusun. Oh ne âlâ memleket. Konuşmayacağım ya ben onunla. Kolyesini gidip başka kızlara versin ayı. "
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve cips kasesini alıp mutfağa gittim. Kesin şuan sinirden kuduruyordur Allahım çok eğlenceli olacak galiba. Hadi devam Kayra sen yaparsın kuzum.
Salona gidip oturdum ve elime telefonumu alıp oynadığım sırada Kaan sayıklıyordu. Yoksa gerçekten uyuyor muydu? Of ben de hemen ayı dedim çocuğa? Ama bir dakika o nasıl sayıklama öyle. Şimdi gittin sen Kaan?
"Alev gitme. Biliyorum üzdüm seni ama bu öpücüğü unutamam. Beni böyle güzel bir hediyeden yoksun bırakma Alev."
Bu nasıl bir rüya görmek Kaan! Şimdi sen görürsün. Bir bardak su içinde de bakalım böyle rüya görebilecek misin acaba? Hem rüyasında kızlarla flört etsin hem de ismini sayıklasın. O da yetmezmiş gibi rüyasında kızı öpsün. Öpmüş! Tanımadığı kızı öpmüş! Hızla mutfağa gidip bir bardak soğuk su alıp geldim. Başının ucunda durdum ve suyu suratına çarptım. Bir hışımla koltuktan fırlayıp eliyle yüzünü silerken ben de sinirle onu izliyordum. Ayağa kalkıp karşıma geçti. Sinirli ifademi yüzümden hiç düşürmeden gözlerine bakmaya devam ettim. Ne diyecek acaba . Konuşmasına fırsat vermeden lafa girdim.
"Alev kim? Öptü mü bari seni tutkulu tutkulu Kaan Bey?"
"Alev mi? Ha şu Alev. "
Allahım daha Alev diyor ya!
"Evet Kaan Alev . Hem de o Alev. Hani rüyada gördüğün var ya seni öpmesini istediğin Alev!"
Kahkahası salonu doldururken ben sinirden deli olmak üzereydim. Allahım sen bana sabır ver.
"Kaan kendine gel ! Alev kim? Ne işi var o kızın senin rüyanda? "
"Hani sana aldığım şu kolye var ya diyorum ki o kolyeyi Alev 'e mi versem? Hem sana da yakışmadı zaten baksana. Sen de zaten başka kızlara vermemi istiyordun. Ayı olduğum için bana da böyle bir hareket yakışırdı değil mi Kayracığım?"
"Bir dakika ya sen ... Yoksa sen uyumuyor muydun? "
" Yok ayı hemen uyumuşmuş. Yok kolyeyi gidip başka kızlara versinmiş. Kızım bunları söyleyen sendin hatırlatırım. Tabi ki uyumuyordum sadece ne yapacağını merak ettim. "
"Gördün işte ne yaptığımı. Alev gibi bir öpücük verecek değildim o kesin. Neden numara yaptın o zaman? Cezalandırılacaksın Kaan Bey, o kadar nokta."
"Söyle bakalım cezamı Kayra Hanım. "
"Alev gibi birşey bekleme çünkü öyle birşey rüyanda bile olmaz. Bugün burada yatacaksın ve benimle uyumayacaksın. O kadar nokta. Ben şimdi uyumaya gidiyorum sana da yukarıdan pike ve yastık atarım . Alevli rüyalar görmen dileğiyle Kaan Bey."
"O nasıl bir ceza Kayra ya? Hiç adil değil ama . Hem burası hiç rahat değil cidden. "
"Emin ol alevli rüyalar görecek kadar rahattır canım. Ben şimdi odama gidiyorum sakın kendi odana gitmeye çalışma kilitli çünkü. "
Kaan kara kara düşünürken ben merdivenleri çıkıp en üst basamaktan Kaan'a bakarken sırıtarak bana doğru koşmaya başlayınca ne oluyor bile diyemeden nefes nefese kalmış Kaan ile duvar arasında öylece şaşırmış Kaan'a bakıyordum. Kafasını kaldırıp bana bakarak gülümsedi.
"Çekil Kaan uyuyacağım uykum var. Hem senin de uykun vardır malûm alevli rüyalar görmeye ihtiyacın vardır. Geç önümden "
"Oldu canım ben de geleceğim. Ya beraber uyuruz ya da ikimiz de böyle bekleriz sabaha kadar."
"Sen bilirsin sonuçta yarın okula gidecek olan ben değilim canım. Sen düşün onu."
"Az önce uykum var diyen ben miydim acaba? Göreceğiz bakalım. "

LACİVERTLERİN EFENDİSİWhere stories live. Discover now