🌕 SANA LAYIK | BÖLÜM▪︎27▪︎🍂

912K 10.5K 6.7K
                                    

Hellö 💦

Onunla karşı karşıya gelmek benim için zor değildi. Bedenim ve ruhum için zor bir sınavdan ibaretti. Nasıl başa çıkmam gerektiğini bilmiyordum ama sanki o da başa çıkmamam için benimle bir yarışa girişmiş gibiydi. 

Ellerinin arasından kurtulduğumda yorulmuş, nefes nefese kalmış ve terlemiştim. Sabahki evden çıkan hâlimden eser yoktu. Saçlarım alnıma yapışmış, omuzlarım terden dolayı parıldıyor ve yüzümdeki makyaj belli belirsiz kendisini gösteren bir hâldeydi.

Duştan çıkıp içeri girdiğimde üzerini giyinmiş bir şekilde koltuğuna yine her zamanki gibi rahat bir şekilde yayılmış, eline de sigarasını alarak düşünceli bir şekilde oturuyordu. Bir an oturup onu izlemek ve ne düşündüğünü tahmin etmek istedim. Gergin hatları, köşeli yüzünün her ayrıntısından belli oluyordu. Sanki yüz hatları daha sert görünmesi için yaratılmış gibiydi. 

Bana dönüp baktığında ise mavi gözleri, damarlarımda dolanan kanı donduracak kadar soğuktu. Sanki bir an arada kalmış gibi bana baktı. Ardından yavaşça üstten aşağı süzdü. Gözlerinin üzerimde dolanıyor olmasının verdiği yeni bir heyecanla karşı karşıya kalmıştım. 

Onun bana olan bakışlarından bu kadar etkileniyor olmam normal miydi? Sanki bakışları ile tenime usulca dokunuyordu ve bu rahatsız ediciydi. Bakarken bile kendimi kontrol edemiyordum. 

Kendime gelmem gerekiyordu. Az önce harika bir seks deneyimi yaşamıştım. Kabul ediyorum ama o, az öncede kalmıştı. Bunu neden yapmıştık bilmiyordum da. Ne de olsa biz birlikte değildik ve nedense o da birlikte olmamamız için oldukça ısrarcı bir yapıya sahipti. 

Derin bir nefes aldım ve yanına gidip içeceğimin kalanını içmek için elime aldım. Hâlâ ona yukarıdan bakarken ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Başını hafifçe yana yatırmış, uzun saçları terden dolayı geriye doğru parmakları tarafından şekillendirilmişti. Dolgun dudakları konuşmamak için mühürlenmiş gibi asla kıpırdamıyordu ama bakışları üzerimdeki tepkileri utandırıcı bir şekilde izlemek ister gibi benden çekilmiyordu. 

“Kardeşinle birlikte olmamı bu kadar kafaya taktığını bilmiyordum.” dediğimde yavaşça havaya kalkan kaşlarına karşın dudağının bir kenarı yavaşça yukarı kıvrılmıştı. Sanki benim söylediklerim ona gülünç gelmiş gibi bana bakarken uzandı ve diğer boştaki elimi tutup beni kendisine doğru adımlamaya zorladı. Aslında pek de zorlamamıştı. Neden çektiğini merak ederken beni yeniden kucağına almak için elini kalçama utanmadan koymasına karşın bir an ona itiraz etmek istedim ama hayır, utanç ya da başka duygularım yüzünden istediğim şeyi elimin tersiyle falan itmeyecektim. Bu yüzden onun yönlendirmesi ile bacaklarımı iki yana açarak bir çocuk gibi onun kucağına oturdum. 

Kalçamdaki elini çekmemişken beni sürükleyerek tam da kasıklarının üzerine oturttu ve bu bir an uyarılmama neden olsa da az önce rahatlamamın verdiği bir avantajım vardı. 

Tanrım! Sigara ile karışan kokusu, kollarımı onun bedenine dolayıp huzurlu bir uyku çekme isteğime sebep oluyordu. 

Gözlerini gözlerime sabitledi ve konuşacakmış gibi kafasını dikleştirdi. Hemen ardından ise sigarasından bir nefes alıp bana doğru yaklaştı. Dudaklarını dudaklarımın hizasına sabitledikten sonra dumanı yavaşça bıraktı ve ben garip bir içgüdüyle nefes alırken onun dudaklarının arasından çıkan dumanı içime çektim. 

O an… Minicik o anda derimin altından beni zorlayan dikenler ile karşı karşıya kalırken nihayet bitmişti ve yavaşça nefesimi dışarı verirken ağırlığı ile öksürmeden kendimi tutamadım. 

Karanlık Esaret KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now