Karanlık Esaret KİTAP OLUYOR

🌕 İÇ ÇAMAŞIRI | BÖLÜM▪︎5▪︎🍂

Hellö 💦

Şarkı bittiğinde gözlerinin bizim olduğumuz masaya çevrilmesi ile başladığımızı fark etmem uzun sürmedi çünkü yüzündeki değişimi görmemek imkânsızdı.

Kaşları çatıldı. Çekik gözleri kısılıp direkt istikameti ben olurken doğru mu gördüğünü kontrol etmek istercesine uzunca baktığını anlamıştım.

"Seni gördü." diyen Gülcan, heyecanlı bir şekilde yanımda kıkırdarken derin bir nefes alıp verdim.

"Sana benden hoşlanmayacağını söylemiştim."

"Tamam belki beklediğimden de kötü bakıyor olabilir. Tanrım! Kızım, sen o akşam bu adama sinirleneceği bir şey mi yaptın?" diye sormasına karşı şaşırarak gözlerimi Ata'dan çekip Gülcan'a bakmıştım. Tatlı bir şekilde bana sırıtırken sorusuna ciddi ciddi cevap bekliyor gibiydi.

"Bir şey yapmadım."

"O zaman o gelene kadar sarhoş olmaya bak. En son sarhoş hâlinle ilgileniyordu." demesine karşı masada dolu bir şekilde duran tekila bardaklarına uzandı ve kafama dikmem için bekledi. Bir an neye uğradığım şaşırırken ardı ardına verdiği iki shotu da diklemiştim.

"Gülcan kızı rahat bırak." diyen Olcay, hâlime gülümserken yüzümü buruşturarak limonu emiyordum. Tanrım, gerçekten geçtiği yeri cayır cayır yakıyordu.

"Jager tercih ederim."

"Bu kız ağzının tadını biliyor. Çeko seni çok sevecek." demesi ile dönüp Berkay'a bakmıştım ama Gülcan çoktan konuya atılmıştı.

"Çeko zaten gördü. O gün masaya geldiğinde Jager şişesinin kime ait olduğunu öğrenince yüz ifadesini görmelisiniz." demesi ile hâlâ durumu anlamamış bir şekilde ona bakıyordum.

"Hayatım, Çeko hatırlıyor musun o gün sarı saçları olan birisi vardı?" dediğinde kucağına oturduğu yakışıklı adamı hatırladım.

"Evet."

"İşte o, sadece Jager içer. O gün senin de içtiğini görünce hoşuna gitmişti."

"Demek ki adam ağzının tadını biliyor." dediğimde masadakiler söylediklerime gülmüşlerdi.

"Bu kızla Çeko çok iyi anlaşır." diyen Olcay, kolunu Beyza'nın boynuna dolamıştı. Ben de dönüp sahneye baktığımda Ata'yı orada görememiştim. Tam da o sırada merdivenlerden çıkan iri vücudu görmemle kanın beynime sıçraması uzun sürmemişti.

Sesli bir yutkunma...

Net bir şekilde hapı yutmuştum.

Son basamağı çıkana kadar gözlerini benden ayırmazken sıfır kollu tişörtünden dışarıda kalan dövmeyle kaplanmış kolları, onu daha da korkutucu yapmaya yeten bir şekilde karşımda duruyordu.

Gözlerini soran bir şekilde üzerimde dolandırdıktan sonra hâlimi anlayan Gülcan anında duruma el atarak beni o bakışlardan kurtarmıştı.

"Ah! Almira bende yüzüğünü unutmuştu. Gelmişken seni dinlemesini söyledim. Ne de olsa bunu kolay kolay yakalayamıyoruz." dediğinde Ata ona dönüp öyle korkutucu bir şekilde bakmıştı ki bir an neye uğradığını şaşıran taraf sadece ben olmamıştım.

"Gerçekten güzel sesin var."

Başını çevirip omzunun üzerinden hiç istemese de bana dönüp bakmıştı. Bana bu kadar sinirli olmasının sebebini anlayabiliyordum ama bir an onun daha da dikkatini çekebilmek için yüzük takılı olan elimi kaldırıp saçlarımı düzenlemek için gözlerine soka soka gösterdim. Fark edip bir an parmaklarıma baktıktan sonra kaşları daha da çatılmış bir şekilde önüne dönmüş ve Olcay'a bakmıştı.