sixty one

2.6K 222 25
                                    

Sallana sallana eve geldiğimde annem telaşla yanıma doğru koştu. Elini alnıma götürürken endişeli ses tonuyla nefes nefese bana sorular yöneltiyordu.

"Bu halin de ne böyle Jungkook? Bir şey mi oldu? Başına güneş mi geçti yoksa? Sana şapkanı almayı unutma diye kaç kez söylüyorum. Ateşin de yok ama kıpkırmızısın resmen. Mutfağa gel de sana bir şeyler hazırlayayım."

Sonunda sözleri bittiğinde hafifçe gülümseyerek yüzüne baktım.

"Bir şeyim yok. Sadece uyumak istiyorum ve aç değilim anne. Endişelenme artık."

Odama giden yolda ilerlerken arkama el sallayarak son bir bakış yolladım.

Tatmin olduğundan emin değildim ama hiç yoktan üstelememişti.

Odama girdikten sonra oyalanmayıp üzerimi değiştirdim. Ardından kendimi yatağa bıraktım. Sanırım hala olayın şokundayım.

Ellerimi yastığın altında birleştirdim ve düşünmeye başladım.

Şimdiye dek Cho Hee ile yaşadığımız anları ve onun tutumlarını, davranışlarını tek tek düşündüm.


Benden hoşlanıyor olabilir miydi?

Her zaman "Jungkook-ah çok iyisin", "Jungkook-ah bu harikaydı" gibi cümleler kuruyor.

Müdüre ve takımdakilere beni övüyor, bahar şenliği için gruba katılmamı istiyor.

Ve bugün.
Eğlence merkezindeki tüm o olaylar, kahkahalar ve şimdi de bu öpücük.

Gergince tuttuğum nefesimi geri verdim. Tüm bunlar ne ifade ediyor gerçekten bilmiyordum ve kafam karışıktı ama daha fazla yorulmakta istemiyordum.

Yavaşça gözlerimi kapadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.







sorun değil ; jjkWhere stories live. Discover now