Hüseyin duyduğu cümle ile oğluna dönerek "Höst lan! Normalde zaten Gülce bana meyvelerimi hep böyle yediriyordu sen derdine yan"

Bu cümleyle Erem ile Gülce kıkırdamaya başlarken Bekir sinirle

"Anne ya bende göreve gidiyorum neden bana da ilgi göstermiyorsun?"

Fadime oğluna "Cidden mi?" bakışları atarak "Sen askeri eğitime başlayıp görevinin başına geçtiğin zaman, ben kendimi senin için heder ettim be! Şimdi de sıra benim güzel kızımda" diyerek tekrar Erem'i öpünce Bekir dayanamayarak ayağa kalkıp Erem'in kolundan tutup kaldırarak kendiyle birlikte odasına kadar çekiştirdi Erem şaşkınca

"Bekir ne yapıyorsun ya? Ne güzel meyve yiyordum!"

Bekir homurdanarak "Ben sana bir meyve yedireceğim olan o olacak! Kendin löp löp meyveleri götür sözlünü hiç düşünme! Biz evlenince de mi böyle olacak? Sen kocanı düşünmeyecek misin?"

Erem cilveli bir şekilde Bekir'in yanağını okşayarak "Yaaa Bekir sen niye böyle kıskanç bir adamsın? Ama sen merak etme evlenince ben sana her meyveyi kendi ellerimle yediririm"

Bekir elinde olmadan gülümseyerek "Bu kadar konuşma yeter bunları evlenince göreceğiz küçük kedi ama şimdi uyku zamanı, yarın görev yüzünden yorulacaksın o yüzden hemen yatağa marş marş!"

Erem kıkırdamaları arasında yatağa geçerek Bekir'i de yanına çekti. Bekir bundan memnunca kızı kendine çekerek kafasına öpücük kondurup

"İyi geceler minik kedi"

Erem uykulu bir mırıltı ile "İyi geceler sevgilim" deyince Bekir dişlerini sıkarak "Sevgilim diyen ağızını öpeyim... Neyse aklıma kötü düşünceler gelmeden yat" diyerek Erem'i öpünce onun çoktan uyuduğunu anlayıp sevdiği kadının kokusunun huzuru ile gözlerini kapattı...

**

İstihbarat binasının içine girdiklerinde Erem toplantı odasına yönelirken Bekir, Erem'i kendine çekip dudağına küçük bir öpücük kondurarak "Benim küçük bir işim var kedicik hemen dönerim sen toplantı salonuna geç ve beni bekle"

Erem üzerinde olan gerginliğiyle kafasını olumlu anlamda sallayıp direk toplantı salonuna geçti. Toplantı odasında kimsenin olmadığını görünce stresle bir sağa bir sola giderken kapı hızla açıldı ve Semih elinde olan büyük poşetlerle içeri girdi

"Selam, kumaların en besti! Görev için kıyafetlerini getirdim, poşetlerin içinde olan kıyafetlerden birini giyersin, kalanların hepsini de küçük valizine yerleştir. Elini çabuk tutsan iyi edersin bende diğer yapılacaklarla ilgileneyim"

Ereme tam itiraz edecekken Semih onu dinlemeden odadan çıktı. Erem oflayarak poşetlerin hepsini alıp, toplantı odasının içinde bulunan banyoya girdi. Poşetleri açtığında karşılaştığı kıyafetlere ağzı açık kaldı çünkü kıyafetlerin hepsi çok açık şeylerdi, içlerinde en kapalısını giyip saçlarını düzelterek banyodan çıktı. Erem tedirgince toplantı odasına girdiğinde Bekir ile göz göze geldi bu onun korkuyla yutkunmasına neden oldu.

Bekir gözlerini kapatarak kendi kendine "Allah'ım ne olur karşımda gördüğüm görüntü sadece bir kabus olsun, ben zaten yeterince belaya bulaşmış durumdayken lütfen beni bir de açık kıyafetlerle sınama lütfen!" diyerek gözlerini yavaşça tekrar açtı ama görüntü değişmedi. Bekir şansına yine büyük bir küfür savurarak Erem'e arkasını döndü.

Erem, adamın arkasını dönüp sakinleşmeye çalışmasıyla rahat bir nefes alıp, her ihtimale karşı banyo kapısının yanında durdu

Erem, adamın arkasını dönüp sakinleşmeye çalışmasıyla rahat bir nefes alıp, her ihtimale karşı banyo kapısının yanında durdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I)Where stories live. Discover now