Deli Bordo Bereli (DELİ SERİSİ I)

DBB1

Hikayenin tanıtım videosu yukarıda izleyip fikir sahibi olabilirsiniz  😘😘😍😍❤❤
Okumaya başlamadan bu hikayede geçen kişi ve kurumlar kendi hayal dünyamda  olduğu şekilde ifade edilmiştir! Gerçekle hiç bir bağlantısı yoktur. Önceden okuyan ve yeni okumaya başlayan herkese teşekkür ederim😉😉 

Not: İçeriğinde küfür şiddet ve tutku barındırır ...

**

Yer: Hakkari Yüksek Ova

Tarih:10 Ekim 2014

Silah sesleri tüm dağda yankılanırken özel kuvvet askerlerinin hepsi sanki çatışmada değil de düğündeymiş gibi davranıyorlardı.

"Son beş şerefsiz kaldı! Ve ben tam on tane leş sahibiyim"

Bekir kulaklığında yankılanan Mehmet'in sesiyle sırıtarak bir tane teröristi daha yok edip "Hanımlar lütfen kıskanmayın bu günün kahramanı benim tam yirmi leş hepinizi geçtim çıkışta maaşlarınızın yarısını odamda ki masanın üstünde görmek istiyorum"

Kulağında yankılanan kahkaha sesleriyle arkadaşlarının bel altı vuracağını anlayarak savunmaya geçecekken Ekrem'in yavşakça "Bebeğim ilk önce bana hünerlerini göstererek tatmin etmelisin sonuçta maaşımın yarısı bu boru değil hem bence iki gece odama gelmelisin taksit taksit daha iyi olur" demesiyle bütün ekip kahkaha atarken Bekir dişlerini gıcırdatarak

"Neden olmasın yavrum ilk gece elinde tutuğun o güzel silahı müsait bir yerine monteler ikinci gece ise pimi çekilmiş bomba ile kombo yaparım eminim çok zevk alırsın!" diyerek sonunda temizlenen alanda ayağa kalktı. Kulaklıktan hala konuşma ve gülüşme sesleri gelirken herkes saklandığı alandan çıkarak leşlere bakıyordu. Bekir etrafı kontrol ederken Fatih'in alnında gördüğü lazer ışığıyla, göz göze geldiği Ahmet'e işaret vererek o tarafa doğru gitti Ahmet ise sanki normal bir durummuş gibi diğerlerine el işareti yaptı. Hepsi tetikte olsa da gevşekçe konuşmaya devam ediyordu. Bekir onu fark etmeyen teröristi acımadan sırtından vurduğu an terörist acıyla inleyerek elinde olan silahını düşürdü. Bekir sinirle

"Şerefsiz sizin yüzünüzden masum bir vatan evladı daha yok olabilir mi sandın?"

Teröristin ağzından oluk oluk kan akarken Bekir arkasında hissettiği hareketlenmeyle çevik bir şekilde arkasını döndü ve anında bir patlama sesi duyuldu ve ardından bir tane daha.

Bekir sol bacağında olan yanmayla yere çökerken sinirle karşısında olan arkadaşı Tolgaya bakıp

"Arkamdan niye geliyorsun piç? Ben tek halledeceğimi söylemiştim!"

Tolga hızla Bekir'in yanına gelerek üzerinde olan içlikten bir parça yırtıp bacağına dolayarak sıkarken "Ben nereden bileyim be oğlum hemen işini bitirdin sandım! Böyle bir piçle sohbet edeceğini tahmin edemezdim" derken diğerleri resmen uçarak yanlarına gelmiş ve etraflarını sarmışlardı. Mustafa, Bekir'in yaralandığını görünce en kıdemlileri olarak yanlarından uzaklaşarak karargahla iletişime geçerken Mehmet şokla

"Lan sen nasıl vuruldun?"

Bekir Tolganın yarasına bastırmasıyla acıyla gözlerini kapatarak "Bu geri zekalı dikkatimi dağıttı, o piç kurusu da beni arkamdan vurdu"

Eren Bekir'in yanına oturup arkasından destek olarak "Kargaya suç atma lan nazlı nazlı terörist avlarsan olacağı buydu. Birde demiyor mu bu günün kahramanı benim diye" derken Tolga yaptığı ilk müdahaleye rağmen kanamanın çokluğu ile karargahla konuşan Mustafa'ya

"Komutanım çok kan kaybediyor acilen hastaneye götürülmesi lazım kurşunu burada çıkaramam çok hassas bir yere gelmiş"

Ekip birbirine telaşla bakarken Bekir'in rengi sararmıştı bile Fatih korkusunu belli etmemeye çalışarak "Sen bu dağların deli Bekir'i bacağına giren küçük bir kurşun yüzünden bayıl seni tüm çaylaklara rezil etmeyen ne olsun"