Bölüm 10 Misafir

Start from the beginning
                                    

"Bunlar var. Online oyunlarda pek iyi değilim. Stratejiyi pek beceremiyorum. Ama.." durakladı ve Baekhyun'un elindeki CDlerden birini seçti. "Bunda bayağı iddialıyımdır." dedi gülerek.

Baekhyun, gösterdiği CDye baktı ve dudak kıvırdı. "Hiç benim tarzım değil. Ben strateji oyunlarının uzmanıyım." dedi ve göz kırptı. Bu meydan okuyan bir göz kırpmaydı. "İstersen sana da bir kaç taktik veriyim ha!" bunu söyledikten sonra kısa bir şekilde güldü ve yerinden kalktı. Ceketini çıkarıp koltuğun üzerine attı. Kravatını da çıkartıp ceketinin üzerine sıpıttı. Üzerindeki bu kıyafetlerden fazlasıyla sıkılmıştı. Gömleğinin de kollarını kıvırırken Eslem ona şaşkınla bakıyordu. Kendini biraz daha rahatlamış hissederek tv ünitesinin başına geçti ve elinden geldiğince sevimli olmaya çalışarak Eslem'e baktı:

"Yaaa... Bu oyunu uzun zamandır oynamıyordum. Eğer senin için bir sakıncası yoksa sadece birazcık oynayıp öyle gitsem olur mu?" dedi. Tüm bunları söylerken tatlı tatlı sırıtıyordu. Eslem gülümseyerek kabul etti. Böyle bir surata hayır demek çok da mümkün değildi zaten. "Tamam." dedi ve ayağa kalktı. "Sen oyna. Ben de artık üzerimi değiştireyim. Bugünlük bu kadar şıklık yeter." Odasına doğru gitmeye başladı. Birazdan tekrar salona döndüğünde üzerinde pijamaları vardı. Baekhyun hummalı bir şekilde oynamaya çoktan başlamıştı. Heyecanlı yerlerde bağırarak kendi kendi kendine konuşuyor ve sağa sola sallanıyordu.

 Heyecanlı yerlerde bağırarak kendi kendi kendine konuşuyor ve sağa sola sallanıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Onun bu hallerini izlemek Eslem'i mutlu etmiş olsa da yapması gereken işler vardı. O da bilgisayarını aldı ve bitirmesi gereken makaleler için çalışma odasına girdi. Biraz vakit geçtikten sonra salondan gelen sesler kesilmişti. Merak etti ve salona geri döndü. Baekhyun yerde koltuğun dibinde uyuyakalmıştı. Eslem derin bir iç çekti ve uyanması için onu dürtmeye başladı. Sabahtan beri programda olan biri olarak fazlasıyla yorulmuş olmalı ki kolay kolay uyanmıyordu. Yatak odasına gitti ve salondaki koltuğa sermek için temiz nevresim getirdi. Yatması için koltuğu hazırladıktan sonra zor da olsa Baekhyun'u koltuğa kaldırabilmiş ve üzerini örtmüştü. Tekrar çalışma odasına döndü. Uyuması gerekiyordu ama bitirmesi gereken bir makale vardı. Esneyerek bilgisayar başına oturdu ve çalışmaya devam etti.

Birkaç saat uyuduktan sonra uyanmış ve hastaneye gitmek için hazırlanmaya başlamıştım. Salona çıktığımda hala mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Uyandığında yemesi için bir şeyler hazırlayıp hızlıca çıktım. Hastanede işler birikmişti ve bugün fazlasıyla hastam olacaktı. Oysa tek istediğim biraz daha uyuyabilmekti. Arabama binerken hala esniyordum.

Gözlerime gelen güneş ışığı daha fazla uyumama izin vermiyordu. Ama kalkmak da istemiyordum. Gözlerimi biraz daha araladığımda nerede olduğumu hatırlayamadım. Hızlıca yataktan fırladım. Burası neresiydi ve ben neden buradaydım diye düşünüyorken sehpanın üstündeki notu gördüm "Günaydın. Kahvaltı için bir şeyler hazırladım. Masanın üzerinde... Hastaneye gidiyorum. Görüşürüz." Ahhhh aptal kafam... Oyun oynayabilmek için biraz daha oturmuş ve sonra da uyumuş muydum cidden! Ahhhh... Elimi yüzümü yıkayıp bir an önce uykumu açmalıydım. Banyo ne taraftaydı acaba?

benim hikayeWhere stories live. Discover now