34. BÖLÜM

3.2K 164 165
                                    

34. EVRE

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Seviliyorsunuz, çok.🤍

Bilinmezlik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bilinmezlik... İçerisinde sürüklendiğim, kendimi dahi bulamadığım sonsuz boşluk. Tanımı kesinlikle buydu benim sözlüğümde. Kara delik misali hala çözülememiş birçok sırrı barındıran siyahlık... Duygularım parçalara ayrılmış hepsi sonsuz evrende birbirinden bağımsız olarak dağılıyorlardı. Kırgınlık, korku, öfke, merak, nefret, aşk...

Hepsi parçalara ayrılıyor, fark edilemeyecek boyutlara dönüşüyorlardı. Kimisi kara deliklerle birlikte bilinmezliğe karışırken, kimisi irili ufaklı yıldız ve gezegenlerin arkasına saklanıyordu. Bedenimin fiziksel yorgunluğu en az ruhumunki kadar ağır basarken şu an içinde sürüklendiğim, kendimi kaybettiğim yer, bomboştu. Evren gibi; boş ve sonsuz...

Hislerim yavaş yavaş kendilerini imha ediyordu, belki de hissizleşmemi sağlıyorlardı. Ufalıp görünmez ama hissedilebilir hale geliyorlardı. Hissizleşmemiştim henüz, bunu sağlayamamışlardı.

Düşüncelerimin arasında boğulmuşken Adal'ın sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrıldım.

"Suyun sıcaklığı iyi mi?"

Sessizliğimi bozmazken kafamı aşağı yukarı salladım. Sessizliğim Adal'ın ilgisini çekerken, "Ne düşünüyorsun?" diye sordu.

Bu soruya verecek onlarca cevabım varken, "Birçok şey, aynı zamanda hiçbir şey," dedim.

Birçok şey düşünüyordum ama aynı zamanda hiçbir şey düşünmemeyi yeğliyordum. Başımdan geçen onca şeyden sonra Tolga'dan hala ses yoktu, bu durum işkillenmeme neden olurken yeni yılın hangi gününde olduğumuzu bile kestiremiyordum.

Geçen süre zarfında Can istisnasız her gün gelmiş Adal'ın bakışları altında beni muayene etmişti. İki gün önce ise dikişlerimi almıştı. Ağrım eskisine oranla hissedilmeyecek kadar azalmışken Adal'ın çocuğun üzerine titreyen baba şefkatiyle benimle ilgilenmesi daha önce hiç tatmadığım duyguları tatmamı sağlamıştı. İçimde baba sevgi ve ilgisine aç olan kısmım Adal'ın bu yönünü çok severken zihnim bu süre zarfında sürekli babam ve Tolga ile meşgul olmuş, türlü türlü senaryolar kurmuştu.

"Yine mi babanla, Tolga'yı düşünüyorsun?"

Omuz silkerken, "Elimde değil," dedim. Adal şampuandan arındırdığı saçlarımı sol omzumda toplarken sağ omzumun üstüne minik bir buse kondurdu. Sağ elim yeni tıraş olmuş yanağını okşarken yüzünü avuç içime yasladı. "İyi ki hayatımdasın," dedim gözlerimi kapatırken şükrederek.

"Asıl sen iyi ki hayatımdasın, sensiz bir hayat düşünemiyorum."

K&K

Adal'ın babaannesine ait evin salonunda bir başıma otururken yan tarafımda duran antika dolap ilgimi çekmişti. Koyu kahverengi çift kapaklı, yaklaşık iki metre yüksekliğindeki dolap doksanlardan kalma gibi görünüyordu. Geçmişten fırlamış olan bu ev bana zihnimin tozlu raflarında kilit altına aldığım geçmişimi anımsatıyordu.

KAÇAK & KAÇIK | TAMAMLANDI On viuen les histories. Descobreix ara